Google Play Store
App Store

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 'FETÖ üyeliği' iddiasıyla yürütülen soruşturmanın takipsizlikle sonuçlanmasının ardından ihbar sahiplerine suç duyurusunda bulunuldu. İYİ Parti'den yapılan açıklamada, "Tüm sorumlular hakkında her türlü yargısal yola başvurulacaktır" denildi.

Kaynak: Haber Merkezi
Akşener'in 'FETÖ' soruşturmasındaki ihbar sahiplerine suç duyurusu

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında, 2016 yılında “FETÖ üyeliği” iddiasıyla başlatılan soruşturmanın geçtiğimiz günlerde takipsizlikle sonuçlanması ardından ihbar sahiplerine suç duyurusunda bulunuldu.

İYİ Parti'den yapılan açıklamada, "7 yıl boyunca Sn. Genel Başkan’ın bir soruşturma tehdidi altında yaşamasına, siyasi faaliyetlerini bu zorluk ve baskı içinde yürütmesine, gerek siyasi rakipleri gerekse bazı basın-medya kuruluşlarının hedefi haline gelmesine, lekelenmeme hakkının ihlaline neden olan tüm sorumlular hakkında her türlü yargısal yola başvurulacaktır" denildi.

Açıklamada, "Genel Başkan hakkında suç uydurarak yıllarca FETÖ üyeliği, terör örgütünün propagandasını yapmak, Anayasal düzene karşı suçlar kapsamında soruşturulmasına neden olan ihbar sahipleri hakkında Ceza Kanunumuzda açıkça düzenlenmiş suç uydurma maddesi uyarınca gerekli şikâyetler yapılmıştır" ifadelerine yer verildi.

İYİ Parti'den yapılan açıklama şöyle:

"İYİ Parti Genel Başkanı Sn. Meral Akşener hakkında, 2016 yılında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliği iddiasıyla başlatılan ve son 4 yılı gizli yürütülen soruşturma, nihayet 7 yıl sonra verilen takipsizlik kararıyla Sn. Genel Başkan’ın ve vekillerinin erişimine açılmıştır.

Dosyanın erişime açılmasıyla Sn. Genel Başkan’ın siyasi yaşamına 7 yıldır bir baskı unsuru olarak sirayet eden bu soruşturmayı başlatan unsurun, kimliğini gizleyen bir şahsın 15.07.2016 hain darbe girişiminden 2 gün sonra suç uydurarak yaptığı isimsiz bir BİMER ihbarı olduğu öğrenilmiştir.

İlginçtir ki; sonraki tarihlerde de Türkiye’nin dört bir yanından organize bir girişim gibi benzer içerikli birçok ihbar yapılmış, bu ihbarlarda ortak bir dille Sn. Genel Başkan’ın 15 Temmuz 2016 tarihinden önceki konuşmalarında darbe girişimi tarihini işaret ettiği, hükümetin değişeceğini ima ettiği, darbenin haberciliğini yaptığı, neden hala tutuklanmadığı vb. Sn. Genel Başkan hakkında gerçeğe aykırı olmakla birlikte son derece ağır isnatlar yaratılarak suç uydurulmuştur.

Oysa örnek verilecek olduğunda Sn. Genel Başkan’ın bu söylemleriyle işaret ettiği tarihin 15 Temmuz 2016 değil, Milliyetçi Hareket Partisi’nin 15 Mayıs 2016 tarihli kurultay tarihi olduğu açıktır ve sadece söz konusu ihbarcıların delil adı altında gösterdikleri ve Sn. Genel Başkan’ın herkese açık kaynaklardaki konuşmalarının dinlenmesi ile bile anlaşılabilmektedir.

Hal böyleyken ilgili illerin savcılıkları konuyu tetkik edip ivedilikle Sn. Genel Başkan’ı aklayan bir karar vermek yerine, hiçbir hukuki zemine oturtamadığımız yetkisizlik kararları vererek bu dosyaları Ankara’ya göndermişler, bu şekilde şikayetler Ankara’da toplanıp birleştirilmiş ve Sayın Genel Başkan’ın FETÖ’PDY silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak / örgüte üye olmakla suçlandığı soruşturmanın kaynağını oluşturmuşlardır.

Gelinen noktada 7 yıl boyunca Sn. Genel Başkan’ın bir soruşturma tehdidi altında yaşamasına, siyasi faaliyetlerini bu zorluk ve baskı içinde yürütmesine, gerek siyasi rakipleri gerekse bazı basın-medya kuruluşlarının hedefi haline gelmesine, lekelenmeme hakkının ihlaline neden olan tüm sorumlular hakkında her türlü yargısal yola başvurulacaktır.

Bugün tarihi itibariyle de ilk olarak Sn. Genel Başkan hakkında suç uydurarak yıllarca FETÖ üyeliği, terör örgütünün propagandasını yapmak, Anayasal düzene karşı suçlar kapsamında soruşturulmasına neden olan ihbar sahipleri hakkında Ceza Kanunumuzda açıkça düzenlenmiş suç uydurma maddesi uyarınca gerekli şikâyetler yapılmıştır."

NE OLMUŞTU?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında 'FETÖ üyeliği' iddiasıyla yürütülen soruşturmada "kovuşturmaya yer olmadığına" karar vermişti.

MASAK raporuna göre, Akşener'in banka hesapları kapsamında FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisaklı kişi ve kuruluşlarla para transferi görülmediği ifade edilen kararda, Akşener'in yurt dışı çıkış kayıtları ve seyahat ettiği uçaktaki yolcu listelerinin incelendiği, 2014'teki bir Avrupa seyahatindeki yolculardan sadece biri hakkında FETÖ/PDY üyeliği suçundan soruşturma yürütüldüğü, bu kişiyle de Akşener arasında telefon irtibatı ve baz birlikteliği bulunmadığı bildirilmişti.

Tanık Koruma Kanunu'na göre gizli tanık beyanının tek başına hükme esas alınamayacağına dikkat çekilen kararda, şöyle denilmişti:

"Şüphelinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatlı olduğuna, örgütle hiyerarşik bağ kurup, süreklilik, çeşitlilik, yoğunluk içeren eylemlerde bulunarak silahlı terör örgütü üyesi olduğuna ve bunu son döneme dek sürdürdüğüne ilişkin hakkında kamu davasının açılmasını haklı kılacak nitelikte her türlü şüpheden uzak, yeterli, kesin ve inandırıcı bir delil elde edilemediğinden hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir."