İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Akşener, Moskova'daki Putin-Erdoğan görüşmesi, Suriye'deki son durum, tutuklanan gazeteciler ve ekonomiye yönelik konuştu

Akşener: Moskova'da kazanan Rusya oldu

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Moskova'da AKP Genel Başkanı Recep Tayip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki zirveye dair de konuşan Akşener, "Moskova'da kazanan Rusya oldu" dedi.

Akşener ayrıca, Libya'da yaşamını yitiren MİT mensubunun kimlik bilgilerinin ifşa edilmesine yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan gazetecilerle ilgili de, "Haberi yapan gazetecileri hapse göndermek kolay. Üstelik bunu FETÖ'cü yöntemiyle yapmak en kolayı" ifadelerini kullandı.

Akşener, ekonomideki kötü gidişat nedeniyle de hükümete yüklenerek, "Gitsinler Anadolu’da ekonominin şaha kalktığı masalını anlatsınlar. Oralarda anlatsınlar ki vatandaş onları süpürge sapıyla nasıl kovalıyor görsünler" şeklinde konuştu.

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

PUTİN VE ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ

"Sayın Erdoğan bilmez ki mehmetçik son nefesini verdiğinde geride kalanların da nefesleri düğümlenir. Koskoca bir ailenin nefesi durur. Bunlar Erdoğan'ın umurunda olsaydı evlatlarımızı yitirdikten iki gün sonra gülebilir, şaka yapabilir miydi? Bu cahillik Putin ziyaretinde bir kez daha kendini gösterdi. Soçi'ye uymayan Rusya ve Esad oldu, görüşme talebini yapan biz olduk. Moskova'da kazanan Rusya ve Esad oldu geri adım atan biz olduk. Biz Türkler tarihimizde çok savaşlar kaybettik ama onurumuzu hiçbir kapıda bırakmadım. Altı yüz yıllık devletimizi kaybettik ama onurumuzu hiçbir kapıda bırakmadık. Tarih boyunca kaybettiklerimizin yerine yenilerini koyabildik, yeni bir cumhuriyet kurduk. Bu nedenle Rusya'ya giderken milletçe senden tek bir beklentimiz vardı canını ortaya koyan mehmetçik kadar onurlu olmandı. Sense gittin o onurun onda birini masa başında gösteremedin. Gittik kapılarda bekletilmeye razı olup üstüne bir de kabul edildiğiniz için Putin'e teşekkür ettin. Dostun Putin kapıda beklemeni bütün herkese gösterip bizi rezil etti. Sayın Erdoğan hani itibardan tasarruf olmazdı. Onlar sana kapı önünde beklemeyi, layık gördün sen ayaklarına gidip onlara nasıl teşekkür edebildin? Yazıklar olsun."

"Allah Hatay'ı vatan toprağına katanlardan razı olsun. Moskova protokolü bir ara çözümdür. Bu ara çözümü kalıcı hale getirebilmek için devleti yönetenlerin aklını başına alması gerekir. Bir, bu kadar önemli konularda kararları sarayında tek başına alma. Dışişleri bakanlığı genel kurmak bakanlıklarından seçenekli çözümler üretmelerini iste. İki, milli meselelerde adımlar atmadan önce muhalefet partileriyle istişare et. Bu kadar hata yaptıktan sonra muhalefetten ayrıntılarını, niçinlerini bilmediği politikalara detsek vermelerini bekleyemezsin. Dört, Türkiye sığınmacı yükünü elbette taşımak zorunda değil. Sınırlarını açarken şahsi kızgınlıklarla ergen siniriyle hareket etmek, haklı olan Türkiye'yi insan kaçakçısı devlet konumuza düşürüyor. Avrupa'yı gerçeklerle yüz yüze getirmenin daha sağlıklı akıllıca yöntemleri olduğunu unutma."

SURİYE KRİZİ

"Suriye topraklarında operasyon yapmamıza neden olan PKK/YPG/PYD’den artık söz edilmiyor. Milletimizin gözüne baka baka zaferden söz edenler var. Esed rejimi bir anda Suriye Arap Cumhuriyeti oluverdi. Esad ile aracılarla görüşüldüğünü sayın Erdoğan’ın ağzından öğrendik. Biz bunu derken iktidar Emevi camisinde namaz kılacaklarını söyledi. Biz bunları derken iktidar taş üstünde taş omuz üstünde baş kalmayacak diye ultimatom verdi. Gözlem noktalarımız ıssız adalar gibi Allah’a emanet kaldı. İktidar türkürdüğünü yaladı, kapı önlerinde süründürüldü. Sayın Erdoğan sık sık Lozan Anlaşması’nı eleştirir. Lozan’da böyle ciddiyetsiz bir ekiple gitseydik ne olacaktı? Soçi mutabakatını koruyamayanlar Sevr’i yırtıp atanlara dil uzatamazlar."

'MOSKOVA PROTOKOLÜ ARA ÇÖZÜMDÜR'

"Moskova protokolü bir ara çözümdür. Bunu kalıcı hale getirmek için devlet aklıyla hareket etmek gerekir. Bu kadar önemli kararları sarayından tek başına alma, Suriye meselesi milli bir meseledir. Adımlar atmadan önce muhalefet partileri ile istişare et. Bu kadar hata yaptıktan sonra muhalefetten detaylarını bilmediğin politikalara destek vermesini bekleme. Türkiye, batının da ortak olduğu Suriye meselesinden ötürü oluşan sığınmacı meselesini elbette tek başına taşımak zorunda değildir. Ama ergen siniriyle yapılan hareketler Türkiye’yi insan kaçakçısı ülke durumuna sokuyor."

TUTUKLANAN GAZETECİLER

"FETÖ'nün hedefinde olan gazetecileri yeniden hapse gönderdiler. Libya'daki istihbaratçıların cenazesi bu kadar gizliyse neden siyasi parti temsilcilerini davet ettiniz?"

"Libya'da şehit olan istihbaratçımızın haberini bahane edip FETÖ'nün hedefindeki gazeteciyi hapse gönderiyorlar. İlla ki soruşturacaksanız gizli kalması gerektiğine inandığınız o cenaze törenini ifşa edenleri soruşturun. Bu açıklara göz yumduktan sonra haberi yapan gazetecileri hapse göndermek en kolayı. Üstelik bunu FETÖ'cü yöntemiyle yapmak en kolayı."

GÖÇMEN KRİZİ

"Ergen siniriyle hareket etmek, haklı olan Türkiye'yi insan kaçakçısı devlet konumuna düşürüyor."

'TÜRKİYE FAKİRLEŞİYOR'

"Torunlarımıza bırakacağımız ekonomi bu mudur? Son 6 yılda her bir vatandaşı 5 bin dolar zengin olabilecekken 3 bin 500 dolar fakirleşen bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Damat beye göre ekonomi dengeleniyor ama işsizlik düşmüyor; esnaf, çiftçi, sanayici borç altında ezilmeye devam ediyor. 2002 yılından bu yana hane başına düşen borç 88 kat arttı. İktidara geldiklerinden çiftçilerin borcu 3 milyar liraydı, bugün 40 kat arttı. 2002’de kriz koşullarında ekonomideki tüm kesimlerin toplam borcu 386 milyar liraydı, bugün 5 trilyon 835 milyar lira… Milli gelirimizin yüzde 40 fazlası. Sayın Erdoğan Türkiye ekonomisini 3,5 kat büyüttük diyor ama borçlardan bahsetmiyor. Torunlarımıza bırakacağımız ekonomi bu mudur? Gitsinler Anadolu’da ekonominin şaha kalktığı masalını anlatsınlar. Oralarda anlatsınlar ki vatandaş onları süpürge sapıyla nasıl kovalıyor görsünler."