Akşener yeni ekonomi modelini eleştirdi: 2023 hedefleri bitti, 1973 çözümleri geldi
İYİ Parti lideri Meral Akşener partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Akşener, Erdoğan'ın açıkladığı asgari ücrete ilişkin yaptığı konuşmada, "Biz asgari ücrete 3 ayda bir müdahale edilmesini öneriyoruz. İktidarın izlediği mevcut yol, enflasyonu artırarak asgari ücreti eritir. İşe hayat pahalılığını azaltmakla başlayın" dedi. Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat sistemini de eleştiren Akşener, "Dolara çevrilebilir mevduat kavramını 50 yıl sonra yeniden hayatımıza soktu. 2023 hedefleri bitti, yerine 1973 çözümleri geldi" diye konuştu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Konuşmasına Maraş katliamını anarak başlayan Akşener, "Bizim siyaset anlayışımıza göre muhalefet, iktidarın gözü kulağıdır. İktidarlar milletin ne yaşadığını bilmek zorundadır. İşte o noktada devreye muhalefet girer. İktidara eksiklerini gösterir, çözüm önerilerini sunar. Nitekim bu anlayış doğrultusunda kurulduğumuz günden bu yana çok sayıda öneri sunduk. Bazılarını duymazdan geldiler, bazılarını da kısmen de olsa yaptılar" dedi.
Akşener, 'Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat' sistemini eleştirerek, "Büyük ekonomistimiz son olarak akıl dolu bir hamle ile dolara çevrilebilir mevduat kavramını 50 yıl sonra tekrar hayatımıza soktu. Büyük Türkiye, büyük güç, hedef 1973. 2023 hedefleri bitti, yerine 1973 çözümleri geldi. Milletimize ekonomik başarı diye itilemeye çalışıyorlar. Nas var dedi dedi, pazartesi çıktı hayatımıza yepyeni bir faiz tipini sokuverdi" diye konuştu.
Erdoğan'ın açıkladığı asgari ücrete de değinen Akşener, asgari ücretin 4 ayda ericeğini, 3 ayda bir müdahale edilmesini önerdiklerini söyledi. Akşener, "İktidarın izlediği mevcut yol, enflasyonu artırarak asgari ücreti eritir. İşe hayat pahalılığını azaltmakla başlayın" dedi.
Akşener’in konuşmalarından satırbaşları şöyle:
"Asgari ücreti 4 bin lira yapın dedik. Sonuçta ne oldu 4250 lira. İşveren maliyetinin 450 TL’lik kısmını devlet karşıladı. İYİ Parti sayesinde kazanan milletimiz oldu.
Milletimizin bu kazancının ne kadar süreceğinden endişe duyuyoruz. Açıklanan asgari ücret 4 ayda eriyecek. Biz asgari ücrete 3 ayda bir müdahale edilmesini öneriyoruz. İktidarın izlediği mevcut yol, enflasyonu artırarak asgari ücreti eritir. İşe hayat pahalılığını azaltmakla başlayın.
Erdoğan, Afrikalı gençlerin derdine düşmüş. Pek bir duygulanmış. Milyonlarca gencimizi itip kakan, gerçek bir sevgi pıtırcığı, Afrikalı bir genç kız daha adil bir dünya isteyince çok duygulanmış. Ekonomi yangın yeri, Sayın Erdoğan Afrikalı gençlerin derdine düşmüş. Şu umursamaz tavra bir bakar mısınız.
Erdoğan, 'Başbakanlığım döneminde, döviz rezervini 135 milyar dolara çıkardım, daha sonra düşüş yaşandı. Ben o sırada yoktum' dedi. Kulaklarıma inanamıyorum, rezervler erirken sevimli hayalet Casper misali ortada yokmuş. Belli ki bu sıralarda da yoksun.
Maalesef ülkemiz ekonomi cahili birinin elinde. Bu deneyin her seferinde başarısız olduğunu söylüyoruz. Memlekette ne ocaklar sönüyor, işler o kadar çığrından çıktı ki ne diyeceklerini şaşırdılar. Önce dış güç dediler, sonra baktılar ki iç üçler dediler.
'KRİZİN SEBEBİ SENSİN ERDOĞAN'
Yüzde 24 faiz ödüyoruz, peki enflasyon düştü mü? Hayır. Satın alma gücü arttı mı? Mesela sen faiz düşürünce, ev, araba alabiliyor muyuz? Hayır. Şu anda tüm yatırımlar durdu çünkü kimse önünü göremiyor. Zaten anlamadığın ekonomiyi damadına ve liyakatsız kadrolara bıraktın sonunda olan oldu. Bu krizin sebebi, bizzat Sayın Erdoğan ve musallat ettiği ucube sistemdir.
O kadar tecrübeli insan varken damadını, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na dış güçler mi getirdi? Merkez Bankası'nda 128 milyar doları dış güçler mi sattırdı? Türk çiftçisini dış güçler mi borca soktu? Devleti dolandıran düzenbaza, yılın ihracatçı ödülünü dış güçler mi verdi? 5'li çetenin vergi borcunu dış güçler mi sildi? Milletimize bunları reva gören sensin Sayın Erdoğan. İktidar karar merci olduğu kadar sorumluluk merciidir. Bunun sorumlusu sensin. Ben o sırada yoktum diyip geçemezsin. Sandığı getirip hesabını milletimize vereceksin.
'TÜRKİYE EKONOMİSİ DENEME TAHTASI MI?'
Büyük ekonomistimiz son olarak akıl dolu bir hamle ile dolara çevrilebilir mevduat kavramını 50 yıl sonra tekrar hayatımıza soktu. Büyük Türkiye, büyük güç, hedef 1973. 2023 hedefleri bitti, yerine 1973 çözümleri geldi. Milletimize ekonomik başarı diye itilemeye çalışıyorlar. Nas var dedi dedi, pazartesi çıktı hayatımıza yepyeni bir faiz tipini sokuverdi. Şimdi kur farkını ödeyeceğim diyerek hem faiz hem de döviz lobisini milletin hazinesinden besleyeceksin. Türkiye ekonomisi deneme tahtası mı? Türk milleti kobay mı? Böyle iş bilmezlik olur mu? Yazıklar olsun sana.
Mart ayından beri yaptığın saçmalıklar zincirini yapmasaydın şimdi nasıl bir Türkiye olurdu biliyor musun? Dolar kuru 7 lira 50 kuruş, enflasyon yüzde 16-17, politika faizi yüzde 15 olurdu. Ülkenin dış borçları katlanmamış olurdu.
'DOĞALGAZ VE ELEKTRİK FATURALARINI HEMEN DÜŞÜRÜN'
Senin şımarıklığın yüzünden bugün enflasyon yüzde 50'lilere ulaştı. Hazine borçlanma faizleri yüzde 24 oldu o da yükselecek. Artık Merkez Bankası bankalara yüzde 14'le borç veriyor. Bankalarda aynı parayı Hazine'ye yüzde 24'le satıyor. Gerçekten zeka dolu adımlar, yürekten kutluyorum. İktidardakilere bir çağrı yapmak istiyorum. İki gündür Saray medyasında davul zurna eşliğinde kutlamayı biliyorsunuz. Madem kur düştü, madem artık uçuyoruz o zaman hemen doğalgaz ve elektrik faturalarını düşürün.
O devamlı, 'Çıkar telefonunu göster' diye, taciz ettiğiniz gençler var ya… İşte 1997 ve sonrası doğumlu o gençlerimizin, tam 6,2 milyonu yoksul. Yani bu gençler, onlara, ukala ukala telefonunu soran şımarıklardan daha yoksul. Ülkemizin genel yoksulluk oranı, yüzde 15 iken; bu gençlerimizde yoksulluk, yüzde 40’a kadar çıkıyor.
Bugün Türkiye’de, 15-24 yaş grubundaki, 11.7 milyon gençten, 2 milyondan fazlasının evinde bilgisayar yok. 850 bin gencin evinde, internet bağlantısı yok. 1.3 milyon genç, eskimiş giysilerinin yerine, yenisini alamıyor. 1 milyondan fazlası, ikinci bir ayakkabı alamıyor. 1.8 milyon gencimiz, spor, sinema, konser gibi sosyal aktivitelere katılamıyor. 1 buçuk milyonu ise, küçük miktar bir parayı bile, sırf kendini iyi hissetmek için harcayamıyor. İnsanın canını acıtan, Sayın Erdoğan ve etrafının değil ama; hepimizin vicdanını yaralayan bu tabloya, seyirci kalamayız. Kalmayacağız!"