Yeni Şafak yazarı ve eski AKP milletvekili Yasin Aktay, ilginç tespitlerde bulunduğu yazısında, İstanbul Sözleşmesi’nin etkinliği arttıkça kadına yönelik şiddetinin de artığını öne sürdü. Aynı zamanda sosyolog da olan Aktay, erkeklerin uzaklaştırma cezası almasına yönelik de eleştirel ifadeler kullandı.

Aktay’la ‘alternatif sosyoloji’: İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddeti artıyor

MEDYA SERVİSİ

Pınar Gültekin cinayeti başta olmak üzere son dönemde artan kadına yönelik şiddet vakaları İstanbul Sözleşmesi özelindeki tartışmaları yeniden gündemin üst sıralarına taşıdı. AKP iktidarı ve yandaş kalemler sözleşmeden çekilmeyi savunurken, geniş kamuoyu ise sözleşmenin yükümlülüklerine uyulması konusunda yetkililere ısrarlı şekilde çağrıda bulunuyor.

Yeni Şafak gazetesindeki köşesinde İstanbul Sözleşmesi hakkındaki tartışmalara değinen 26’ncı dönem AKP milletvekili Yasin Aktay, oldukça ilginç ‘tespitler’ yaptı. Aktay, İstanbul Sözleşmesi’nin ‘kadına yönelik şiddeti artırdığını’ öne sürdü.

“Nedensel ilişki açısından bakıldığında İstanbul Sözleşmesinin etkinliği ile kadına yönelik şiddet oranının artışı arasındaki paralellik kaydedebileceğimiz en nesnel veri görünüyor” iddiasında bulunan AKP’li yazar, ‘kadının beyanın esas alınması’ ilkesine de eleştirel yaklaşarak, “Bir hesaba göre şu anda uzaklaştırma cezası almış koca sayısı 250 bini bulmuş durumda” ifadelerini kullandı. Aktay, bunun ‘aile içi şiddet vaka sayısında bir patlama anlamına geldiğini’ savundu.

‘İLK ANDA SÖYLEYEMESEK BİLE…’

Yeni Şafak yazarı yazısında şu ifadeleri kullandı:

“Yani zannedildiği gibi Sözleşme aile içi şiddeti hiç engellemiyor, engelleyemiyor. Bilakis nedensel ilişkiyi kesin olarak ilk anda söyleyemesek bile bu Sözleşmenin etkinliği arttıkça kadına yönelik şiddette de bir artış olduğunu görebiliyoruz.”

Yasin Aktay öte yandan, ‘boşanmaları artırıyor’ argümanıyla İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkanlara da uyarıda bulundu. Burada sözleşmeye zannedildiğinden fazla sosyolojik güç atfedildiğini ve bugünün dünyasında kadın ve erkek rollerini değiştirenin İstanbul Sözleşmesi olmadığını belirten Aktay, sözleşmenin lağvedilmesi durumunda bile ‘birçok sorunun çözülmeyeceğini’ ifade etti.