Kılıçdaroğlu’nun önüne mermi atılması iktidar ve avanesinin gözleri dönmüş halde son kozlarını oynamaya çalıştıklarını apaçık etti.

Adam, Başbakan Yıldırım’la aynı kareye giriyor, hükümetin diğer üyeleriyle içiçe duruyor. O denli ahlaktan nasibini almamış biri ki, yeğeninin (doğruysa) cenazesi bile onda insanlık hissi uyandıramıyor. Sosyal medya izleri AKP ile organik ilişkisi olduğunu gösteriyor. Hele diğeri, uyuşturucu ve cinsel saldırı suçlarından sabıkalı ama üzerine polis tişörtünü sakınmasız giyebiliyor ve CHP çelengini parçalıyor. Polis taklidi yapmaktan soruşturma açılmış mıdır acaba? Bırakın soruşturmayı üniformalarını sahtekârca kullanan birine polisler bir tepki vermiş midir; yasayı bir yana bırakın hani üniforma kutsal falan ya?

RTEakp, bir süredir CHP’ ye yönelik düşmanlaştırma stratejisini uygulamaya koymuş durumda. Bu manevrada HDP-Kürt düşmanlığının umduğu sonucu ortaya çıkaramaması etkili. HDP-Kürtleri legal siyasetten dışlaması ona istediği gücü veremiyor. Hem CHP, hem de MHP, HDP-Kürt karşıtlığında RTEakp’nin ekmeğine ortak oluyorlar. HDP’den kopacak ya da ona verilemeyecek oyların RTEakp’ye gitmesi en düşük ihtimal. MHP ve CHP ellerini ovuşturarak bekliyorlar. En azından stratejileri böyle, tutar mı bilinmez.

RTEakp, kendisine bir çoğunluk inşa etmeye çalışıyor. Kendi azlığını, çevresine örmeye çalıştığı bu çoğunluğun içine gizleyerek, çokmuş gibi yapmaya çalışıyor. Oysa RTEakp, bu gün AKP içinde bile azınlık durumunda. Davutoğlu’ndan bile hain çıkarıp, ilk günden beri yanında olan büyük ortağıyla sırt sırta vermelerinden de belli bu hal.

Zaten bütün egemenlikler gerçekte az olanların kendilerini çoğunlukmuş gibi göstermeleri değil mi? Egemenlik doğası gereği az olanın çok olana hükmetmesi ya...

Gezi ile başlayan ve 17- 25 Aralık’la devam eden süreçte RTEakp, Gül’ünü, Arınç’ını, yetmez ama evetçi liberallerini, cemaatini, velhasıl bütün hempalarını bir bir elinden kaçırdı. Davutoğlu gibi bir emirerine bile güvenemez hale geldi. Böylece AKP içinde bile iyice azınlığa düştü. AKP MYK’sının yaptığı milletvekili listesinin Saray’da değiştirilmesi de bu köşeye sıkışmışlığın göstergesiydi.

Ama ne yapsa olmuyor. Sürekli içinden pıtırak gibi çoğalan hainlerden bunalmış durumda. Üstelik artık öyle bir-iki bin toka ederek çalıştırdığı Aktrolleri de gündemi değiştiremiyor. Cemaatin görece eğitimli donanımlı kitlesini de kaybedince eline kala kala ortalaması orta terk vasıftan öte olmayan insanlar kaldı.

Tek umudu gerilimi ve şiddeti artırarak toplumu sindirmek ve olası rakiplerini düşmanlaştırarak kendi azınlık halini gizleyeceği bir çoğunluk oluşturmak. Bir yandan bunu AKP içinde yaparken gözüne asıl hedef olarak CHP’yi kestirmiş durumda. Bu strateji öyle konuşarak, sosyal medyada küfür ederek olacak gibi değil, mitinglere dantelli kefen giyenleri toplamak da çare etmiyor.

Şimdi, toplumun lağımı denilebilecek lümpenlerden bir şiddet sürüsü oluşturmaya niyetlenmişe benziyor. Bu kişiler ancak böylesi bir iklimde hayatta kalabilecekleri aksi halde lağımdan çıkamayacakları için ‘analarını bile keserler’. Vasıfsız, eğitimsiz, ahlaksız ve işsiz bu kitlenin üç beş kuruşa yapmayacakları iş yok. Hele bunu vatan, millet, bayrak, din adına diye pazarlayınca, göstermelik gözaltılar, belki bir iki hafta tutukluktan sonra sırtlarının sıvazlanması, ceplerinin para görmesi onlara yeter de artar bile.

Tarih boyunca Naziler dahil paramiliter siviller, milisler hep önce az sayıda insanla başlamış, ardından ekmeği ve itibarı gören lümpenin silahını kapıp geldiği yarı askeri ordulara dönüşmüşler.

CHP, HDP- Kürt düşmanlığına devam ettikçe aslında marjinalleştiğini ve RTEakp’nin tuzağına düştüğünü göremiyor. Belki de görüyor ve memnun bilinmez. Oysa ilkelerin savunucusu olsa RTEakp’nin asıl marjinal olduğu ortaya çıkacak.

Kara milisler, Kürtlere değil CHP’lilere saldıracaklar; umarım bu mermi onları bu hakikate aydırmıştır.