Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar’a ait tarikat yurdunda çıkan ve 11’i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği yangınla ilgili davada karar duruşması bugün görüldü. Duruşmada tüm yurt yöneticilerine ceza verildi. Mahkeme heyeti aralarında yurt ve dernek yöneticilerinin olduğu 18 sanığa, 8 yıl ile 12 yıl arasında hapis cezası verdi. Yurt yöneticilerine verilen cezalar şöyle: Yurt Müdürü Sanık […]

Aladağ davasında cezalar açıklandı

Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar’a ait tarikat yurdunda çıkan ve 11’i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği yangınla ilgili davada karar duruşması bugün görüldü.

Duruşmada tüm yurt yöneticilerine ceza verildi.

Mahkeme heyeti aralarında yurt ve dernek yöneticilerinin olduğu 18 sanığa, 8 yıl ile 12 yıl arasında hapis cezası verdi.

Yurt yöneticilerine verilen cezalar şöyle:

  • Yurt Müdürü Sanık Cuma Ali Genç 11 yıl 1 ay 10 gün
  • Dernek başkanı Sanık İsmail Uğur 12 yıl 2 ay 20 gün
  • Yurt müdür yardımcısı Sanık Mahmut Deniz 10 yıl
  • Dernek yöneticisi sanıklar 8 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi

Kamu görevlisi sanıklar hakkında ölüme sebebiyet olma suçundan beraat kararı verildi, görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verildi.

Avukatlar karar sonrası adliye önünde açıklama yaptı. Adana Baro Başkanı Veli Küçük, “Kimi sanıklara ciddi cezalar verildi ama çok daha olayın vehametine uygun değerlendirmeler yapılabilirdi” dedi.

Avukat Erinç Sağkan ise “Bu mücadeleyi yürüten herkese Ankara barosu adına teşekkür ediyorum. 3 yıldır mücadele veriliyordu. Yurt binası yıkıldı delikler YÖK edildi dava dosyasında. Bir kısım sanıklar ciddi ceza aldı ama milli eğitim müdürü ciddi cezayı almadı. Bu adalet mücadelesi başla Canlar yanmasın diyedir.” şeklinde konuştu.

“KAMU GÖREVLİLERİNE CEZA VERİLMEDİ”

Karar sonrası BirGün’e konuşan aileler, cezayı az bulduklarını belirterek “Adaleti yine bulamadık” dedi.

Kazada kızı Nurgül Patlak’ı kaybeden Şerif Petlek, “Cezayı az verdiler. Milli Eğitim müdürüne de cezayı az verdiler. Neler düşündüğümü bile söyleyemeyeceğim, tansiyonum düşüyor,” dedi.

Davada kızını kaybeden Ahmet Yetim ise, “Üç yıldır buradayım. Başka vatandaşların başına gelmesin, başka evlatların canı yanmasın diye mücadele ediyorum. Yanarak can vermeyi biliniz. Senin de evladın var, yeğenin var… Üç yıldan beri adaleti bulamadık. Adaleti şu an yine bulamadık,” şeklinde konuştu.

Duruşmayı izleyen Mustafa Avcı da “Kızım Zeliha Avcı’yı yangında kaybettim. Üç yıldır mahkeme kapılarındaydık. Üç yıldır adalet istiyoruz. Gereken cezayı yurt yetkililerine verdiler ancak kamu görevlilerine vermediler,” dedi. Avcı, “Daha fazla ceza istiyoruz. Zaten asıl sorumlu onlardı. Adalete mecburen ayak uydurmak zorundayız. Milli eğitime daha fazla ceza verilmesini istiyorduk. Çok acı bir süreç yaşadık. Acı hiç unutulmuyor…” ifadelerini kullandı.

“ALADAĞLI AİLELERE BİR GELECEK BORÇLUYUZ”

Davayla ilgili BirGün’e konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, hukuksuzluklara ve tehditlere rağmen Aladağlı ailelerin mücadelelerinden vazgeçmediklerini vurguladı.

Aydoğan, şunları söyledi:

“Kamusal eğitim mücadelesi yaşamsal bir mücadeledir. Aladağ davası memleketin her yerinde kamusal eğitim hakkı elinden alınan, cemaat yurtlarına teslim edilen yüz binlerce çocuğumuzun sesinin davasıydı. Mahkemenin verdiği tutuklama kararları yaşatılan hukuksuzluğun, yaşanılan acının karşılığı olmadı ve olamaz da… Ancak tüm hukuksuzluklara rağmen bu dava ile Aladağlı aileler inançla mücadele etmekten bir an bile vazgeçmediler.

Gün geldi karla kaplı yolları yürüdüler, kan paralarını reddettiler, tehditlere boyun eğmediler.

Tüm çocukların kamusal eğitim hakkı için; başka canlar yanmasın diye mücadele ediyoruz dediler. Aladağlı ailelere bir gelecek borçluyuz…”

***

Duruşma öncesi Kozan Adliyesi önünde açıklama yapan öğrenci aileleri, “Hak hukuk adalet” sloganları attı.

Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan ve Avukat Can Atalay burada birer konuşma yaparak, davada facianın sorumlularının hak ettikleri cezaları almalarını istedi.

Aydoğan, konuşmasında şunların altını çizdi: ” Bu aslında bütün memleketin davası. Dün Aydın’da çocuklarımızı kaybetme riskiyle yine karşı karşıya geldik. Biz bu tabloyu kamusal eğitimin yok edilmesiyle; çocuklarımıza, öğrencilerimize ayrılmayan kamusal kaynakların cemaatlere peşkeş çekilmesiyle bu ülkenin her yerinde yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Taşkent’te, Karaman’da, Dikili’de, Aladağ’da yaşadık. Yine dün Aydın’da aynı karanlığı çocuklarımıza yaşatmaya devam ettiklerini gördük. Aladağ davası memleket davasıdır. Yoksul ailelerin çocuklarının sadece ve sadece ucuz iş gücü olarak görüldüğü, eğitim haklarının her geçen yıl, her geçen gün ellerinden alındığı (memlekette) ‘paran varsa o da yetmez, paran kadar eğitim; hatta yoksul aile çocuklarının hiç eğitim hakkı yok, biz onların eğitim haklarını ellerinden alıyoruz diyor devlet. Yıllardır Aladağlı aileler aslında hepimizin çocukları için kamusal eğitim hakkı mücadelesi yürütüyor, gelecek mücadelesi yürütüyor. Artık yeter noktasındayız. Biz bir çocuğumuzu daha kaybetmek istemiyoruz. Buradaki ses, buradaki çığlık ülkenin her yerinde daha büyük bir çığlığa dönüşmek zorunda. Öğrencilerimize, çocuklarımıza, onların hayallerine ve bu ülkenin geleceğine sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz. Çocukların ve memleketin geleceğinden endişe duyan herkesi bu çığlığı büyütmeye davet ediyoruz.”

Açıklamaların ardından aileler ve avukatları mahkeme salonuna giriş yaptı.

Sanıkların kimlik tespitinin yapılması ile karar duruşması başladı. Savcı mütalaası üzerine söz alan aileler, “Yurttaki bekletmenleri ne savcılığa getirebildik ne de mahkeme aşamasında dinletebildik. Bunların da yargılanmasını baştan beri istiyoruz” derken, bir diğeri şöyle konuştu: “Milli eğitim müdürünün alacağı cezanın az olacağını düşünüyorum. Adalet yerini bulsun.”

Davaya müdahil olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatı da mütalaa üzerine söz alarak cezanın üst sınırdan verilmesini talep etti.

Adana Barosu Başkanı Veli Küçük de geçen günlerde Süleymancılar tarikatının Aydın’daki yurdunda çıkan yangını hatırlattı. Küçük, “Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği… İsimler aynı ya da benzer. Ne yazık ki facia göz göre göre geldi. Üst sınırdan cezalandırılmalarını talep ediyorum. Ölüleri gördüm, çok vahimdi çok üzücüydü. Onların cezalandırılmaları gerekiyor,” dedi.

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan da davaya müdahil olmak istediklerini yineledi. Sağkan, “Tüm sanıkların olası kasten cezalandırılmalı gerekli. Etkili denetim yapılsaydı bu sonuç çıkar mıydı, tabii ki hayır!” dedi.

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜNDEN SKANDAL SAVUNMA

Yargılama sanık ve müdafilerin beyanları ile devam ederken sanık İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş’ın avukatı Berkay Dikici’nin sözleri ise tepki topladı.

“Milli Eğitim Müdürlüğü’nü buna dahil etmek istiyorlar ki bakanlığına tazminat ödetmek istiyorlar” diyen Dikici’ye aileler tepki gösterdi.

Mağdur aileler, “Dayanamıyoruz artık canımızı getirin bize. Dayanamıyoruz. Tazminat istemiyoruz. Ayıp ediyorlar yalan söylüyorlar,” dedi.

Yurt Müdürü Cumali Genç’in avukatının sözleri de tepki çekti: “Sayın başkan katılan vekilleri sürekli bizi adı terör örgütü olarak anılan bir cemaatle (FETÖ’yü kast ediyor) kıyaslıyor. Lütfen bunu yapmasın, bizim mahallemizde arasalar da bulamazlar, onlar kendi mahallelerine baksın. ”

Süleymancılar’a ait Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği’nin yönetim kurulu üyesi sanık Mahir Kılıç da suçlu olmadığını iddia etti. Kılıç, “Mağduriyetimin giderilmesini istiyorum” dedi.

Duruşmaya 14.30’a kadar ara verildi. Aranın ardından karar açıklandı.

***

Adana’nın Aladağ İlçesi’nde Süleymancılar tarikatına ait kız yurdunda 29 Kasım 2016’da çıkan yangında 11’i öğrenci 12 kişi yaşamını yitirdi.

Aralarında Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği yöneticileriyle kamu görevlilerinin olduğu 18 kişi, “Birden fazla kişiyi taksirle öldürme ve yaralanmalarına sebep olma” suçlamasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor. 22 öğrencinin de yaralandığı faciayla ilgili davada tutuklu sanık bulunmuyor.