Barış’ın (Akpolat) geçen hafta konser için şehre gelen Steven Wilson hakkındaki yazısında vurguladığı şu söze katılıyorum: “Sanatçının derdi tasası olanı makbuldür.” Yanlış olmasın, hayatı boş viteste yaşayan ve “en büyük benim” pozlarıyla ömür tüketen rock starları yok saymaktan bahsetmiyorum. Bana “tarihten bir konser seç, seni göndereceğiz” deseniz hiç düşünmeden Oasis’in “Be Here Now” albümü sonrası çıktığı turun koordinatlarını veririm. Ama yaşadığı zamanın kimliğine bürünmeyen, etrafındaki hemen her şeyi sorgulayan müzisyenlerin gücüne ayrıca inananlardanım.

“The Hope Six Demolition Project” adlı yeni stüdyo albümünü yakın zaman önce servis eden PJ Harvey de onlardan biri. İngiliz müzisyen 1991 yılında başladığı kariyeri boyunca salt folk’u değil, alternatif kulvarın sınırlarını da genişletti, onlara kendi bakış açısındaki yeni yansımaları ekledi. Bu özgünleşme süreci bir müzisyenin gözünü/kulağını geçmişe kapatmasını gerektirmiyor. PJ Harvey’i dinlerken 1960’ların ikinci yarısındaki dünyaya gidebilirsiniz. Bana göre onun en büyük başarısı yalnızca sadeliği ya da etkileyici ses tonu değil. PJ Harvey’i ikonlaştıran şeyler suya sabuna dokunarak anlattıkları, mevcut sistem eleştirisini tamamen gerçekçi ve temelleri sağlam bir tavırla üstlenmesidir.

Bir önceki albümü “Let England Shake”de de bu güzergâhı izlemiş ve o çalışmasıyla Mercury Prize ödülüne uzanmıştı PJ Harvey. Aradan beş yıl geçtikten sonra Island Records etiketiyle yayınlanan “The Hope Six Demolition Project” ise benzer sesleri akla getirmesinin yanı sıra daha fazla detay veren, daha kalabalık, daha yorucu ama kesinlikle daha güçlü bir yerde duruyor. Harvey bu yeni uzunçalarındaki şarkıları Kosova-Afganistan gezilerinde ve hemen ardından gittiği Birleşik Devletler’in merkezi Washington D.C.’de kaleme aldı. Akışında iki ayrı yaşama yer veren bir albüm bu.

Buradaki hiçbir parça bir adım öne çıkmayı amaçlamıyor. Kaybolan çocuklara adanan “The Wheel”, efektif soundu ile kapanışı yapan “Dollar Dollar”, geri vokal desteğiyle sert köşelere sahip “The Ministry of Defence” ve diğer sekiz şarkı… PJ Harvey’in müzikal yolculuğuna sıkı sıkıya bağlı “The Hope Six Demolition Project”. Olması gerektiği kadar agresif ve insanı içine çeken tanıklıkları anlatıyor.

Dipnot: PJ Harvey

8 Haziran akşamı Zorlu PSM’de sahne alacak.