40. İstanbul Film Festivali Onur Ödülü’ne değer görülen sinema ve tiyatro oyuncusu Suna Selen, “Set işçisinden oyuncusuna, yönetmenine ve senaristine kadar hepimiz emekçiyiz. Bu ödülü bütün emekçiler adına alıyorum” diyor.

Aldığım ödül emekçiler için

Işıl ÇALIŞKAN

Dile kolay tam 61 senedir izleyici karşısında sinema ve tiyatro oyuncusu Suna Selen. Yılların değiştiremediği en önemli şey ise usta oyuncunun heyecanı. İlmek ilmek işlediği emeğiyle “Gerçek bir sanatçı nasıl olmalı?” sorunun bir cevabı Suna Selen. Umutsuzluğun karşısındaki dimdik duruşuyla geldi bugünlere. Umudu yaşamından eksik etmeyen Selen, “Umut etmeyi bilmeyen, sanatçı olmasın” diyor.

Hayatı sahnesi gibi yaşayan sanatçı, kariyerine onlarca film, tiyatro ve dizi sığdırdı. Ve elbette birçok ödül. Selen en son İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın düzenlediği 40. İstanbul Film Festivali tarafından sinemaya gönül ve emek veren isimlere verilen Sinema Onur Ödülleri’nden birinin sahibi oldu. Bu ödülün kendisi için anlamının büyük olduğunu söyleyen sanatçı, “Çok mutlu oldum, onur duydum. Benim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu” diye konuşuyor. Selen ile ödülü vesilesiyle bir söyleşi gerçekleştirdik.

Koronavirüsle mücadelede günleriniz nasıl geçiyor?
Ben de herkes gibi ‘maske-mesafe-hijyen’ kurallarına çok dikkat ediyorum. Pandemi süresince çalıştığım işlerde kurallara dikkat edildi. Periyodik olarak kontrol amaçlı testlerin uygulanması gibi önlemler de içimi rahatlattı. Ayrıca şimdi aşılarımı olduğum için içim daha da rahat.

Hem tiyatro hem de sinema için büyük bir vurgun yarattı salgın. Sanatçılar ve sanat mekânları ekonomik olarak büyük zorluklar çekti. Yazık ki hâlâ bitmiş değil. Bu sürece dair sizin gözlemleriniz neler?
Şartlar ve tehlikenin büyüklüğü dolayısıyla her sektör ekonomik olarak etkileniyor. Sanat dünyasında da seyircilerin bir araya gelmesi sağlık açısından tehlike yaratacağı için, özellikle canlı performanslar büyük ölçüde sekteye uğradı. Gazetelerden okuduğum kadarıyla beş müzisyen arkadaşımızın intihar etmesi çok içimi acıttı. Sinema ve dizi sektöründe ise aksaklıklara rağmen üretime devam ettik.

Peki umut görüyor musunuz ufukta sanatçılar için?
Umut etmeyi bilmeyen, sanatçı olmasın derim.

Aileniz sizin sanatçı olmanızı istememiş zamanında sanırım. O dönemde oyunculuktaki ısrarınızdan belliymiş mesleğe olan aşkınız…
Sanatçı değil de ressam olmamı istemediler diyelim. Eğer oyuncu olmamı istemeselerdi, daha lise çağlarımda konservatuara göndermezlerdi. Ancak üniversitede akademinin resim bölümüne girince, aslında hukuk okumamı tercih ettiklerini, akademiye girmemden dolayı duydukları hayal kırıklığını açıkça ifade ettiler. Bunun üzerine hukuk fakültesine de gittim ama sonunda oyunculukta karar kıldım.

Film festivallerinin çok sıkı takipçisi olduğunuz biliyoruz. Birçok festivalde size rastlamak mümkündü. İyi bir oyuncu olmak için iyi bir izleyici olmak ne kadar önemli?
Film festivallerinde sinema dünyasının çok özel işlerine ulaşma şansına sahip oluyoruz. Oyuncular, yönetmenler ve senaristler için festivallerin bir nevi okul işlevi üstlendiğine inanıyorum. Hem kamera önünde hem de kamera arkasında çalışan herkes için iyi bir izleyici olmanın büyük katkı sağlayacağına inanıyorum.

GENÇLERDEN ÖĞRENECEĞİM ÇOK ŞEY VAR

Yeni nesil oyunculara önerileriniz var mı?

Ben zaten günümüz işlerinde çalışan bir oyuncu olarak, kendimi yeni nesilden kopuk hissetmiyorum. Gözlem yapmaktan asla vazgeçmemeliyiz. Onların benden olduğu kadar, benim de onlardan öğreneceğim çok şey var.

Film festivallerinin varlığı neden önemli sizce?
Dünyayı dolaşıyorsunuz, birçok ülkenin filmlerini izliyorsunuz ve izleyerek öğrendiğiniz, o ülkelere ait gerçeklerin hiçbirini, turist olarak gitseniz öğrenemezsiniz. Ayrıca sinemada ticari şansı olmayan birçok nitelikli film izleme şansınız oluyor, bir kültür alışverişi gerçekleşiyor.

İstanbul Film Festivali’nde Onur Ödülü’ne layık görüldünüz. Bu ödülün sizin için anlamı nedir?
Bunun benim için anlamı çok büyük. Çok mutlu oldum, onur duydum. Benim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Festival komitesine çok teşekkür ederim.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İÇİN HÂLÂ UMUDUM VAR
Sinemaya emek vermiş isimlere veriliyor ödül. Emek kavramının sizde nasıl bir karşılığı var?

Sinema kolektif bir iştir. Set işçisinden oyuncusuna, yönetmenine ve senaristine kadar hepimiz emekçiyiz. Bu ödülü bütün emekçiler adına alıyorum.

Eski zamanlara dair en çok neyi özlüyorsunuz?
Çocukluğumu özlüyorum.

Büyükanneniz Fatma Aliye, Türk edebiyatının ilk kadın romancısı. Daha o zamanlar gizlice sultana karşı yazdığı romanını yollayıp, Amerika'da ödüller almış. Kadının dimdik durduğu bir aileden geliyorsunuz. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine yorumunuz nedir?
Sözleşmenin 80. maddesine göre, fesih akdinin yürürlüğe girmesi için gereken süre henüz dolmuş değil. Hâlâ belki vazgeçerler diye umudum var...

***

Bu yılki 40. İstanbul Film Festivali Sinema Onur Ödülleri’nin sahipleri şöyle:
• Tiyatro ve sinema oyuncusu Suna Selen
• “Jet rejisör” lakaplı yönetmen Çetin İnanç
• Tiyatro ve sinema oyuncusu Salih Güney ve
• Ses sanatçısı, oyuncu ve dublaj sanatçısı Belkıs Özener