Matem ayındayız. Aleviler Kerbelayı anlatmak, günümüzün Kerbela’larına dikkat çekmek, zalimler ile mazlumlar arası yaşanmış ve yaşanan hakikatleri göstermek için, her yıl Matem ayını muhabbet içinde yaşarlar.

Bu yıl 7-9 Eylül arası üç günlük Masum-u pak orucu ve 10 Eylül’de Fatıma Ana orucu tutarlar. Ardından da 11 Eylül-22 Eylül arası on iki gün boyunca da Matem orucu tutarlar.

Ön Dört Masum Paklar

Masum Paklar orucu, en büyüğü 7 yaşında, en küçükleri de 1 yaşında olan 14 çocuğun zalimce ve hunharca katledilmesine karşı masumiyetin yanında olmak için tutulur.

Ondört masum çocuğun adınadır tutulan oruç. Onun için de Alevilerde çocuk masumiyetin ve saflığın sembolüdür. Bu nedenle “Ondört Masum Pak” içinin tutulan oruç, çocukların nezdinde masumiyeti, saflığı, arılığı ve çocukların barış ve huzur içinde yaşama haklarını savunmayı ifade eder.

Fatıma Ana Orucu

Alevi öğretisinde kadın-erkek eşittir. Bu eşitlik yaşamın her alanında geçerli ve olmazsa olmaz bir ilkedir. Alevilik bu eşitlik öğretinin merkezinde olsa da, Alevilerin gündelik ve kurumsal hayatında yaşatıldığını söylemek zordur.

Kadınları temsilen bir gün de mazlumların anası, Fatıma Ana orucu tutulur. Bu oruç ise, üç günlük Masum paklar orucunun ardından bir gün tutulur. Aynı zamanda 12 imamlara atfen, on iki gün süren Matem orucunu karşılamak niyetiyle de tutulur. Bu orucu genellikle kadınlar tutar. Muaviye ve Yezid tarafından zalimce öldürelen Hasan ve Hüseyin’in annesi olan Fatıma Ana’nın acısını paylaşmaktır.

Kerbela ve Matem Orucu

Aleviler 680 yılında İmam Hüseyin’i ve 71 yoldaşını Kerbela’da katleden “Yezid’e lanet okumak” ve Matemini, orucunu yaşamak, Kerbela hakikati ve bugüne ulaştırdığı mesajları anlamak için muhabbet ederler.

Bu nedenle 12 gün boyunca sessiz, sedasız, şatafatsız, israfsız, gösterişten uzak, çadırlar açmadan, mazlumların masumiyet duygusu için 12 gün boyunca oruç tutarlar.

Gün batımı evlerinde, cemevlerinde bir araya gelirler. Çerağ uyandırır, gülbeng okurlar. Birlikte getirdikleri hak lokmalarıyla oruçlarını açarlar. Zakirler sesinden, bağlamanın acılı tınılarıyla beslenmiş Mersiyeler okunur.

Bir Kerbela Üç Farklı Matem

Anadolu Alevilerin Matem ayı ve orucu Şiilerin, Caferilerin ve Arap Alevilerin Matem ayı uygulamasıyla karıştılır. Oysa farklıkları çok derindir.

Şiiler ve Caferiler

Acı çekerek kefaret ödeme geleneği vardır. Matem kanlı bir hal almıştır. Öyle ki kendini öldürenlere bile rastlanmıştır. 10 gün muharrem orucu tutarlar, Farz değil. 10. Gün aşure ile oruç açılır.

Arap Alevileri

Arap Alevileri, İmam Hüseyin’in İsa gibi göğe çekildiğine inandıkları için kanlı mateme girmezler. Muharrem orucu tutulmaz, 10 Muharrem günü dua edilip Hz. Muhammed, Hz. Ali ve Ehl-i Beyt’e selavat getirilip kurban kesilerek ve hırısi pişirilerek adak dağıtılmaktadır. Muharremi diğer Aleviler gibi matem günü olarak değil bayram olarak kutlarlar, Hz. Hüseyin’in Cennet’le müjdelendiğine inanırlar.

Anadolu Alevileri

Anadolu Alevileri yukarıda detaylı anlatıldığı şekilde, matem ayı ve orucu bunlardan farklı olup, kanlı törenler yapmazlar. 3 gün Masum-u Paklar orucu1 gün Fatıma Ana orucu, 12 gün Matem Orucu tutup, ardından Aşure pişirip dağıtırlar.

Kerbela Hak ve Direniş Okuludur

Kerbela faciasıyla, bugün dünyanın ‘’Kerbelalaşan’’ coğrafyalarındaki acıları, savaşları, açlıkları, zorunlu göçleri yaşayan mağdurları hayatları ile bir köprü kurarlar.

Oruçlarını sadece Kerbela için, tüm dünyada yaşanan Kerbela’lar için, adaletsizliğe ve zulme boyun eğmedikleri ve zalimlere biat etmedikleri için, yaşam hakları ve özgürlükleri ellerinden alınmış tüm mazlum halklar için 12 gün boyunca “Matem Orucu” tutarlar.

Matem ayı Kerbela’yı ağlama duvarına dönüştürmek değil, Kerbela hakikatini anlamak ve günümüzde küreselleşen Yezid zihniyetini sürdürenlere karşı insanların Hüseyni ve Zeynebi duruşunu aktarmaktır.

Kerbela, despotluğa biat etmemeyi, Yezidliğe de boyun eğmemeyi öğretirken, hak, adalet ve insanlık için direnme erdemliğini kazandırır. Zalimler ve onların zulmü karşında mazlumdan yana olmayı ve masumiyeti savunmanın manifestosudur. Kerbela, akıl ile cehaletin, sevilenler ile lanetlenenlerin, erdemlilerle ile zehirlenmiş hırslıların, direninenler ile teslimiyetin adıdır. Kerbela Hüseyin ve Zeynep ile Muaviye ve Yezid arasındaki farkın adıdır.

Bu nedenle Aleviler Matem ayında İmam Hüseyin ve yoldaşlarına sevgisini, hürmetini, saygısını ve itikadını gösterirken, Kerbelanın verdiği mesajları toplum olarak bilince çıkarmak için muhabbet ederler. Yani düşensel, ruhsal ve örgütsel yenilenmektir.

Çünkü, Kerbela salt adalet arayan mazlumların davasıyla sınırlı değil, aynı zamanda, geçmişten günümüze süregelen zalimler ile mazlumun, zulüm ile mazlumiyetin tarihinin özetidir.

Dünya’da yaşanmış ve halen yaşanan tüm Kerbela’ların son bulması için gözlerini hakikatlere açmak için muhabbet ederler.

Çünkü Kerbelalar halen yaşıyor! Bu nedenle, İmam Sadık’ın dediği gibi “Her yer Kerbela, her ay Muharrem, her gün Aşure” olduğunu bilince çıkarak Aleviler, bugün Dünya’yı ‘’Kerbelalaştıran’’ günümüz Emevi ve Yezid zihniyetine dayalı despotizmlerin ve zulümlerinin devam ettiğini biliyor.

İşte tam da bu nedenle Matem orucu salt 680 yılındaki Kerbela ile değil, günümüz Kerbelaları için de matemdir, umuttur, uyanıştır ve muhabbettir.


Kerbela halen yaşıyor. Dünya’nın değişik coğrafyalarında milyonlarca insan yoksulluğun, açlığın, savaşların, mülteci göçlerinin, kadın ve çocuk ticaretinin Kerbelasında yaşıyor.

Ve Aleviler bilir ki; Kerbelalaşan bu Dünya’da hakikatlere sessiz kalanın Matem orucu da, içindeki insan da ölür!

Gelin öldürtmeyelim.

Aşure günü

Aleviler Matem orucunun 12. günü sabah 12 çeşit malzeme ile aşure yaparlar. Kazanlar kurulur, aşure pişirilir ve aynı günün akşamı aşure ile oruçlar açılır. Kimi yörelerde 13. gün aşure pişirilir ve Zeynelabidin’in kurtulmasına duyulan sevinç adına bu Hak lokması komşulara dağıtılır. Aleviler Cem olur, çerağ mazlumlar ve Kerbela’sız bir dünya için uyandırılır.

Kerbela’da yitirdiğimiz Hüseyin ve yoldaşları için, Kerbelalaşan tüm coğrafyalarda yitirdiğimiz canlar için, zalimlerin zulmüne karşı, mazlumun, adaletin, barışın, sevginin ve insan haklarının yanında olanları için, tuttuğun yas ve orucunuz, aydınlık bir gelecek için yaptığınız muhabbetler, paylaştığınızı hak lokmaları kabul ve makbul olsun.

Aşk ile...