Alfabe Bulutu’nda hayal kurmak

KEREM GÖRKEM

Bir buçuk yılı aşkın süredir hayatımızı alt üst eden pandemi belası, sınırlı bir grup için hayatının hiçbir döneminde sahip olamayacağı fırsatlar yarattı. Burada imtiyazlı bir sınıftan bahsetmiyorum, aksine, 9-5 mesai ve amirinin/müdürünün iki dudağının arasında salınıp duran bir “iş dışı hayat” yaşayan bizler için müthiş bir esneklik oluştu. Kastım, faturalarını ödemek için başka işler yapmak zorunda olan “part-time yaratıcı emekçiler”. Uzaktan çalışma düzeni bir taraftan zaman algısını ortadan kaldırırken, bir taraftan da, değindiğim üzere “zamanı büktü”. Yazar Alp Gökalp’in beş kitaplık ‘Alfabe Bulutu’ serisi de, pandemi dönemi içerisinde peş peşe yayınlandı. Girizgâhın sebebi Gökalp’in biyografisinde saklı: Hala editörlük yapan yazarın, çalıştığı kitaplardan başını kaldırıp kendi kitaplarına odaklanması belli ki bu dönemde mümkün olabilmiş.

‘Alfabe Bulutu’ serisi 7 ve üzeri yaş grubundaki çocuklar için kaleme alınmış. Bugüne dek çocuk edebiyatıyla ilgili hazırladığım yazıların pek çoğunda, söz konusu kitabın, yetişkinleri de kast ederek “her yaştan çocuk” için uygun olduğunu belirtmişimdir. Bu sefer sınırları daha belli metinler var önümüzde: ‘Alfabe Bulutu’ serisi, taze okuryazarlara bu işi sevdirmek için yazılmış.

Beş kitabın ortak metninden hikâyelerin özünü yakalamak mümkün: Bundan uzuuun, uzuuun yıllar önce insanoğlu yazmaya ihtiyaç duyar. Tabii ne imlâ var, ne de harfler. Dünyaya en yakın bulutlardan biri de Alfabe Bulutu olunca, burada yaşayan harfler dünyalı dostlarına yardım etmeye karar verir ve onlara yazı yazmayı öğretir. Alp Gökalp’in bu beş kitaplık serisinde, Alfabe Bulutu sakinlerinin hikâyelerini dinleriz: Ya Başkası Olsaydım?’da S’nin, Noktalarım Olmadan Ne Yapacağım?’da ü’nün, Virgül Neredesin?’de R’nin, Ağaçlarımıza Ne Oldu?’da kaybolan küçük harfin ve Hayat Benim Bildiğim Kadar Mı?’da O ve C’nin dünyasına konuk oluruz. Daha doğrusu, Alfabe Bulutu kitapları bütün harflerin dünyasıdır. Her kitapta farklı bir illüstratörün elinden çıkan, her biri birbirinden kıymetli çizimlerle harflerin dünyası somut bir hale gelmiş. İsimlerini anmadan olmaz: İpek Konak, Burak Dak, Onur Karadağ, Elif Demir ve Macide Damla Esen, kitaplara çizgileriyle hayat vermişler.

Alp Gökalp’in beş kitaplık ‘Alfabe Bulutu’ serisinin, keyifli bir vakit sunmanın ötesinde, taze okuryazarlara bu işi sevmeyi öğretmeyi görev edinmesiyle çocuk edebiyatında önemli bir boşluğu doldurduğu kanaatindeyim.

Her şeyin ötesinde, ‘Alfabe Bulutu’ serisinin beş kitabı, taze okuryazarlara hayal kurmayı öğretiyor. ‘Alfabe Bulutu’ndaki harflerin biz insanlardan, Noktalama Bahçesi’nin güzel havaları değerlendirmek için gittiğimiz parklardan çok da farklı olmadığını anlatıyor.

Madem öyle, Virgül Neredesin?’den çok sevdiğim bir alıntıyla bitirelim.

“Hava kararmaya başlamıştı. Herkes evine dönmeye hazırlanırken, grupça son bir karar alındı. Noktalama Bahçesi bundan böyle paralı olmayacak, bahçede yaşayan noktalamalar kafeslerin içinde değil, gönüllü olarak ve istedikleri süre boyunca orada yaşamaya devam edeceklerdi. Böylece burası daha özgür bir eğlence alanı haline gelecekti.”