“Yeni Şafak ve Taraf sorumlu gazetecilik yapmadı.”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), geçen haftaki kararında bu değerlendirmeyi yaptı.

Zamanın meşhur Taraf’ı ve halen iktidarla olan pozisyonu değişmemiş olan Yeni Şafak ile ilgili yapılan değerlendirme, Balyoz davasında yargılanan Koramiral Kadir Sağdıç’ın başvurusuna dair kararda yer aldı.

Eleştirilmesi dahi sosyal medyada kullanılan anlamıyla “linçlere” ve hedef göstermelere yol açan eski muktedir Taraf, malumunuz olduğu üzere bu tür operasyonlar için sık sık kullanılıyordu. Özellikle Balyoz davası sanıkları gazetenin manşetlerinde epeyce yer aldı.

Kadir Sağdıç da o askerlerden biriydi. Balyoz davasında 3 yıl 4 ay tutuklu kaldı. Tutukluluğuyla ilgili de 177 bin TL tazminat aldı.

Yeni Şafak ve Taraf gazetelerinde 2009 yılındaki haberlerde “Kafes darbe planının” sorumlularından olarak gösterilen Sağdıç, iki gazeteye dava açmıştı. Beklendiği üzere, o dönem bu şikâyetleri reddedildi. Anayasa Mahkemesi de 2015 yılında konuyu “basın özgürlüğü” çerçevesinde değerlendirince, dosya AİHM’ne taşındı.

AİHM kararını geçen hafta açıkladı, Kadir Sağdıç’ın özel yaşamının ihlal edildiğine ve kendisine toplam 4 bin Euro tazminat ödenmesine hükmetti.

Kararda, gazetecilikle ilgili de şu yorumlar yapıldı:

“Haberlerin içeriği, sorumlu gazeteciliğin standartlarıyla uyuşmuyor. Yerel mahkemeler de Sağdıç’ın saygınlığını koruma hakkına yapılan müdahalenin ciddiyetini önemsemedi. Gazetelerin haberlerindeki Sağdıç’a yönelik ithamlar, fotoğrafının ve açık adının manşetten yayımlanması, onu toplumsal kınanmaya açık hale getirmişti.”

AİHM kararında, bu haberlerin amacının, Sağdıç’ı asılsız ve göreviyle ilgisiz suçlamalarla lekeleyerek dönemin hükümetinin propagandasına hizmet etmek olduğu da belirtildi:

“Gazeteciler, haberi dayandırdıkları dokümanların, belgelerin orijinalliğini, gerçekliğini kontrol etmedi, ayrıca soruşturmanın gizliliğini de bilerek ihlal ettiler.”

“Gerçekliği kanıtlanmamış bu belgeleri de ‘kendi araştırmaları’ sonucu elde etmemişlerdi, gazetecilik açısından güvenilir bulmaları için bir sebep yoktu.”

AİHM “İki gazetenin haberleri, sorumlu gazetecilik standartlarıyla uyuşmuyordu” cümlesini kararında birkaç kez tekrarladı.
Bu yazıyı, zaten kapanmış olan Taraf’ı hatırlatmak için değil, mahkemenin gazeteyle ilgili değerlendirmesinin, bu dönemin Taraf’ları için halen geçerli olduğunu söylemek için yazıyorum.

“Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” ve gazeteler üzerinden yürütülen operasyonlar hızını artırarak devam ediyor.

Bu aralar popüler olan, sahte belge hazırlama “zahmetine” bile girmeden, sadece söylemler üzerinden en ufak muhalif sesi hedef göstermek, buna karşı çıkanları da “algı yaratmakla” suçlamak.

Ancak bugünkü durumun eskisinden başka bir farkı daha var. Propaganda makinesi “algı yaratmak” ya da daha doğru deyimiyle toplumun düşüncelerini yönlendirmek üzere son hızda çalışırken, fena halde paslandığı ve dişlilerin gevşediği, karşılaştığı tek algının mizah olduğu da açıkça ortada.