Opera-Bale uygarlık/medeniyet kavramının içini dolduran en önemli boyutlar arasında.
Dehası çocukken anlaşılıp “Harika Çocuk Yasası” ile Paris’e gönderilen Selman Ada ile 1968 yazında İstanbul’da “Siz iyi anlaşırsınız,” diye tanıştırıldık. İkimiz de 15 yaşımızdaydık. Şiirlerimi okudu, piyanoda bestelerinden bazılarını çaldı. “Operalar yazmak istiyorum, librettoları sen yazmalısın,” dedi.
İlk operamıza ancak 1987’de başlama fırsatımız oldu, Ada Fransa’dan, ben Suudî Arabistan’dan dönünce. Konuyu eşi Caroline önerdi: “Dünyaca bilinen bir masal, mağara sahneye uygun.” 7 yaşında aynı konuda bir kısa eser bestelemiş, meğer.
“Itrî opera yazsa nasıl yazardı?” dedi Selman. Çeşitli dönemlere ve alanlara sevgiyle yaklaşan barışçı bir opera amaçladı. Hicivle işledik, keyifle. Ali Baba ve Kırk Haramiler adındaki “ve” kelimesi yerine & işaretini önerdim, operanın masaldan epey farklı olduğunu belirtmek isteğiyle. Sonra da “kırk” kelimesi yerine 40 yazar olduk.
ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra
2005’te finalde değişiklik yaptık, bazı müzik arası kısa diyalogları çıkardık.
Yalınlaştırma eğilimimiz Ali Baba & 40 adına yol açtı. Haramiler kelimesi zaten zihinde. Sanatta “leblebi” demek yerine “leb” demek daha iyi değil mi?
2012’de Youtube’da keşfedilip Almancaya çevrildi, Wuppertal Operası’nda başarıyla yorumlandı, ilgi gördü. Orada haramiler kelimesinin Almancası yer aldı, rica üzerine. Ama biz yeni adı yeğliyoruz, yine.
Ali Baba & 40 Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde. Murat Göksu’nun rejisiyle ilk kez canlandırıldıktan 25 yıl sonra, bu kez Mehmet Balkan’ın koreografik rejisiyle sanatseverlerle buluşuyor.
Ama bir iki tuhaf zihin bu ada saldırdı. Neymiş: Harami kelimesinden çekinmişiz!
Ali Baba şok yaşarken, Harami Bacaksız güler: “Masal öyle, hayat böyle!” Haramibaşı’nın petrol demagojisi üzerine halk onu yüceltir.
28 Ekim 20.00 temsilinde Ankara’da siz de izleyin. Müzik ruhun gıdasıdır. Hele Selman Ada’nın engin, zengin, şaşırtıcı müziği.
Neden BirGün?
Bağımsız bir gazete olarak amacımız, insanlara hakikati
ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının
yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz
geliri, daha iyi bir gazeteciliği hayata geçirmek, okurlarımızın
daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle
buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını
şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok.
Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam
edeceğiz.
Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
Bugün BirGün’e Abone Ol.