DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yozgat mitingi sonrası yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı adayının erken aşamada açıklanmasıyla ilgili iki önemli sorun görüyoruz. Birincisi bu geçiş sürecinin yol haritası üzerinde siyasi partilerin mutabakatı önemli ama cumhurbaşkanı adayının da bu mutabakat içerisinde söz söylemesi, rol alması, hatta bu mutabakatı mümkünse adayın açıklaması gerek. İkincisi, benim en çok çekindiğim husus ki, Cumhurbaşkanı adayı belirlendiği anda her şeyi ona soracaklar. Cumhurbaşkanı adayı kendi kafasına göre mi konuşacak?” dedi.

Ali Babacan: Adayın erken açıklanmasıyla ilgili iki önemli sorun görüyoruz
Fotoğraf: AA

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yozgat’ta yaptığı miting sonrasında muhalefetin cumhurbaşkanı adayına dair değerlendirmelerde bulundu.

Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya’nın haberine göre, 21 Ağustos’ta son turunu yapacak Altılı Masa toplantılarının devam etmesi gerektiğini söyleyen Babacan, Cumhurbaşkanı adayı konusunu ise henüz hiç konuşmadıklarını anlattı. Aday belirleme süreci için önce geçiş sürecinin yol haritası ve Cumhurbaşkanı adayının ortak söylemine katkı sunacak temel konularda tematik çalışmalar yapılması gerektiğini belirten Babacan bu çalışmayı “ön koalisyon protokolü” olarak nitelendirdi.

“OTURUNCA CİDDİ CİDDİ KONUŞMAK LAZIM”

Aday belirleme sürecinin geciktiğine dair eleştirilere, “Amerika'da bile başkan adayları seçime üç ay kala belirleniyor” yanıtı veren Babacan, bu konuyu kendisinin yer aldığı parti içi toplantılarda dahi konuşmadıklarını belirtirken, “Bu işin geyiği olmaz. Hani oturunca ciddi ciddi konuşmak lazım. Bana göre henüz o safhada değiliz. Kanaat ifade etmiyoruz. Hiçbir ismi dışlamıyoruz. Ama zamanı geldiğinde konuşulur, tartışılır” dedi. Babacan ekonomiyle ilgili ise büyük çöküş yaşayan Sri Lanka’yı örnek gösterdi.

Babacan şu ifadeleri kullandı:

“ORTAK ADAYLIK KONUSUNU HİÇ AÇMIYORUZ”

"Ortak adaylık konusunu hiç açmıyoruz. Bunu açmama kararı aldık. Ama bu konu geçiş süreciyle alakalı. Bazen laf arasında gündeme geliyor. Şimdi duvar inşa eder gibi, böyle tuğla üstüne tuğla koya koya gidiliyor Daha önce böyle bir şey hiç olmamış. 2018’deki Millet İttifakı'na bakacak olursanız bir ortak doküman dışında bir şey yok. Ortak aday yok. Seçimden sonra ülkenin nasıl yönetileceğiyle alakalı ortak vizyon da yok. Bu seferki Altılı Masa herhangi bir ittifaktan çok daha öte bir iş birliği çalışması içerisinde. Türkiye'yi ortak yönetme iradesiyle hareket ediliyor.”

Cumhurbaşkanı adayının erken açıklanması konusunda iki önemli sorun gördüklerini ifade eden Babacan, şu yorumu yaptı:

“ÖN KOALİSYON PROTOKOLÜ” ÖNERİSİ

“Cumhurbaşkanı adayının erken aşamada açıklanmasıyla ilgili iki önemli sorun görüyoruz. Birincisi bu geçiş sürecinin yol haritası üzerinde siyasi partilerin mutabakatı önemli ama cumhurbaşkanı adayının da bu mutabakat içerisinde söz söylemesi, rol alması, hatta bu mutabakatı mümkünse adayın açıklaması gerek. Bunun için geçiş sürecinin yol haritasının belirlenmesi önemli. İkincisi, benim en çok çekindiğim husus ki, Cumhurbaşkanı adayı belirlendiği anda her şeyi ona soracaklar. Cumhurbaşkanı adayı kendi kafasına göre mi konuşacak? Ya da bu aday bir partinin genel başkanıysa kendi partisine programından, politikalarından mı konuşacak? Yoksa ben bilmem, Altılı Masa’ya mı sorayım mı diyecek. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinden önce bazı temel alanlarda ortak hedef ve ilkelerin yer alacağı 2-3 sayfalık ortak dokümanların önemli olduğunu düşünüyoruz. Her konuda bir ortak söylem notu üzerinde çalışmak gerek. Aksi halde yönetmesi zor bir tablo ortaya çıkabilir ve o tablo da seçmene güven verme açısından arzu ettiğimiz bir tablo sunmayabilir. Ortak dil önemli. Bunu biraz ön koalisyon protokolü gibi düşünmek lazım. Çünkü ortak adayla gidilecek seçim ilk defa yaşıyor Türkiye. Amerika'da bile başkan adayları seçime üç ay kala falan belirleniyor.”