Zehirli atık gemisi Sao Paulo, Brezilya mahkemesinin limana geri dön kararına rağmen Aliağa’ya yolculuğuna devam ediyor. Asbest yüklü ve daha öncesinde nükleer denemelerinde de kullanılmış geminin gelişini durdurmak için dava açıldı.

Aliağa'ya yolculuğunu sürdüren ölüm gemisine karşı dava açıldı

Fevzi Efe SEKİTMEZ

Zehirli atık dolu uçak gemisi Nae Sao Paulo’nun Aliağa’da gerçekleşecek sökümünü durdurmak için İzmir Büyükşehir Belediyesi, TMMOB, KESK, DİSK, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, STK’ler ve yaşam savunucuları tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmesi için dava açıldı. Dava sonrası İzmir Bölge Adliye Mahkemesi önünde basın açıklaması yapıldı.

Açıklamada geminin gelmesinin önüne geçilmesi gerektiğini ve eğer Sao Paulo Aliağa’ya gelirse İzmir’in ve Türkiye’nin felaketi olacağının altı çizildi.

Basın açıklamasında İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile birlikte TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Nursel Şahin, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil de zehirli atık dolu gemiye karşı açılan davanın altına imzalarını attılar.

'O GEMİ MUTLAKA GİDECEK'

"Aliağa’yı, havayı ve suyu korumak için buradayız" diyen TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Kurulduğumuz günden beri temsil ettiğimiz bilimsel aklın, insanlık ve doğa yararına kullanımı için mücadele ediyoruz. Doğaya, ekolojiye zarar verecek her türlü projeye, yönetmeliklere dava açıyoruz. Bugün yine bir çevre felaketine, halk sağlığına yönelik tehditler içeren bir gemi için adliye önündeyiz. Aliağa'ya, havaya, suya sahip çıkmak için burada yan yanayız. 1 yıldır İzmir halkıyla ve çevre örgütleri ile beraber bir dizi açıklama yaptık. Kamuoyunu bilgilendirmeye ve uyarmaya çalıştık. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı bütün raporları göz ardı ederek kulağını söküm yapacak firmaya dayadı ve geminin gelmesine izin verdi. Bakanlık inceleme raporu var diyor ama defalarca talep etmemize rağmen hiçbir raporu bizimle paylaşmıyor. Bakanlık yalnızca firmanın beyanına bakıyor. Biz bu filmi defalarca izledik. Gemi hızla tersaneye girip, hızla sökülüyor. Mahkeme kararları bile beklenmiyor. Bu gemiden çıkan atıklar geri dönülemez zararlar verecek. Bu ülkenin çöplük hale getirilmesine yönelik girişimlerden bıktık. Türkiye'nin atık çöplüğü olmasına izin vermeyeceğiz. O gemi mutlaka gidecek” diye konuştu.

aliaga-ya-yolculugunu-surduren-olum-gemisine-karsi-dava-acildi-1055884-1.

'BU KARGO BİR ZEHİR KARGOSU'

Zehirli bir kargonun İzmir’e doğru yola çıktığını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu şehre hep beraber sahip çıkmanın gururunu yaşıyorum. Gelen bir gemi değil. Gemi olma özelliğini yitirmiş kargo geliyor ve bu kargo bir zehir kargosu. Gelen şey binlerce tonluk bir zehir, binlerce tonluk bir çöp. Geçmişte emperyalistler ülkeleri çizmeleriyle işgal ediyorlardı. Şimdi tohumlarıyla, zehirleriyle işgal ediyorlar. Burada zehirli gemiye geçit yok. Bu vatan bizim. Geldikleri gibi gidecekler. Bizim görevimiz gelecek nesillere barışı, demokrasiyi ve cumhuriyetin erdemlerini devretmek olacak. Bir belediye başkanının asli görevi şehrini korumaktır. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak İzmir'in havasını, suyunu korumak için canla başla çalışacağım” dedi.

'MÜCADELE BÜYÜTÜLECEK'

Zehirli gemiye karşı işçi sınıfının ortak mücadelesini sürdüreceğini söyleyen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Zehir gemisinin ülkemize girişini engellemek için buradayız. İşçi sınıfı olarak bu zehir gemisine karşı ortak mücadele edeceğiz. Buraya doğru zehir gemisi yol alıyor. Bu gemi bugün dünyamızı her şeyi para olarak gören zihniyetin temsilcisidir. Bu gemi neoliberal kapitalizmin simgesidir. Doğanın ve halkın sağlığını hiçe sayarak bu geminin gelişine izin veriyorlar. Gemiyi sokmamak için mücadeleyi büyüteceğiz” dedi.

Ülkenin suyuna, toprağına ve havasına uzun süredir sahip çıkmak için mücadele edildiğini belirten Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan,“Burada en başta kadınlar bu ülkenin toprağına, havasına, suyuna sahip çıkmak için mücadele ediyor. Emek, meslek örgütleri bu ülkenin doğal güzelliklerinin rant uğruna kurban edilmemesi için mücadele ediyor. Bu ülkenin en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıyayız. Bizler bu suça ortak olmayacağız. Gemi kara sulardan çıkana kadar mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.

aliaga-ya-yolculugunu-surduren-olum-gemisine-karsi-dava-acildi-1055885-1.

'9 GRAM ASBESTE BİLE KARŞIYIZ'

Asbestin miktarı tartışmasının gereksiz olduğunu belirten Türkiye Tabipler Odası (TTB) Yönetim Kurulu Üyesi Nursel Şahin, “Tüm uyarılara rağmen bu ölüm gemisi Brezilya'dan yola çıktı. Asbest tartışmalarına gerek yok. 9 gram asbeste bile karşıyız. Asbestli soluma yoluyla alıp, üstümüzde taşıyabiliriz. Hem yiyeceklerimize zarar hem de doğamıza zarar verecek. Sadece asbest değil ağır metaller, gazlar, ağır boyalar ve nükleer atık var. Bunlar son derece tehlikeli. Yapılan kontrollerde bilimsel değerlendirme yapılmadı. Bu gemi ucuz iş gücü, bol kârlılıkla bilime ve çevreye aykırı olacak sökülecek. Önceliğimiz yaşam hakkı, doğayı korumaksa sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil ise şunları söyledi: “Yaşananlara inanmak gerçekten çok zor. Bu iktidar sermayeye peşkeş çektiği kaynaklarımızla ekonomik krizi derinleştirerek milyonlarca emekçinin ekmeğini masadan çalıyor. Soluyacağımız havayı da sermayeye peşkeş çekiyor.”