Sette Sorelle, yani İtalyan Futbolu’nun  “Yedi Kız Kardeş” grubunun üyesi Parma, geçirdiği karanlık günlerin ardından kaçınılmaz sona doğru gidiyor.

Ne kadroydu 1990’lardaki Parma’nın sahaya çıkan 11’i. 1999’da, UEFA Kupası finalinde, Moskova’daki Luzhniki Stadyumu’nda Olympique Marseille’i 3-0 mağlup ettiklerinde kadro şöyleydi: Buffon, Sensini, Thuram, Fabio Cannavaro, Fuser, Vanoli, Dino Baggio, Boghossian, Veron, Crespo, Chiesa. Parma’yla 2 farklı dönemde 3 Avrupa kupası kazanmış olan Kolombiyalı taklacı Asprilla da yedek kulübesinde oturuyordu. O finalden 10 yıl önce Serie B’de mücadele ediyorlardı. Üstelik tarihlerinde Serie A yüzü görmemişlerdi. 1989’da takımın başına, 42 yaşındaki Nevio Scala getirildi. Scala tam 7 sezon takımın başında kaldı ve bu süreye 1’er tane İtalya Kupası, UEFA Kupası, Avrupa Kupa Galipleri Kupası ve Süper Kupa sığdırdı. Onu izleyen Ancelotti ve Malesani çıtayı daha da yukarı çekip parıltılı kadrolar kurdular ve müzeye kupalar koymaya devam ettiler. 2004 yılında, baş  sponsor Parmalat’ın Avrupa’nın şahit olduğu en büyük iflas hikâyesi sonucunda batmasından 1 yıl sonra kulüp de iflasını açıkladı. Bu 15 yılda müzeye 3’ü Avrupa’dan olmak üzere 8 büyük kupa koymuşlardı. 75 yıl boyunca alt liglerde dolaşan takım, 15 yılda İtalyan futbolunun 7 büyüğünden birisi ilan edilmişti.

3 çeyrek asırı oldukça yavaş tempoda geçen takımın son çeyrek asırı tam bir heyecan fırtınası şeklinde geçti. Yukarıda bahsettiğimiz ilk 15 yıldaki şatafat, son 10 yıldaki duraklama ve bu seneki fecaate bıraktı yerini. Takım 2007-08 sezonunda küme düşüp, izleyen sezon hemen geri dönmeyi başardı, ama bu macera, içinde bulunduğumuz sezon yaşananların yanında sonu tahmin edilen, kötü bir gerilim filmi gibi kaldı. Zira bu sezon yaşananları tarif etmek için İtalyan korku filmi ustası Dario Argento’nun Suspiria’sı ancak  kafi gelir.

Aslında kâbus, geçen sezonun sonunda başladı. Roberto Donadoni yönetiminde ligi altıncı sırada bitiren Parma, buna rağmen 300 bin avroluk vergi borcunu ödeyemediği için Avrupa kupalarına katılma lisansını alamadı. Geçen aralık ayında 2013 yılından kalan personel ödemelerinin yapılmaması sebebiyle kulübün 1 puanı silindi ve başkan Tommaso Ghirardi ile yönetici Pietro Leonardi 2 ay hak mahrumiyeti cezası aldılar. Bu, zaten ligin dibine demir atmış kulüp için sorunların küçük bir kısmıydı. Ghirardi bu cezadan kısa süre sonra kulüpteki çoğunluk hissesini Arnavut iş adamı Rezart Taçi’ye sattı ve 29 yaşındaki  Ermir Kodra, kulüp başkanlığına getirildi. Ama Taçi hisseleri elinde sadece 2 ay tuttu ve Slovenya merkezli Mapi Grubu’nun başındaki Giampietro Manenti görevi ondan devraldı. Sonradan Taçi’nin ekibinin ağır topları, Manenti’nin Parma’yı 1 avroya satın aldığını itiraf edecekti. Tabii sorun satış fiyatı değil birikmiş borçlardı, zira Parma kendi sahasında oynayacağı maçlarda görev yapacak güvenlik personelinin maaşını bile ödeyemeyecek durumdaydı ki bu yüzden Udinese maçı, kulübün seyircisiz oynama isteğine rağmen henüz belli olmayan bir tarihe ertelendi. Bu sırada oyuncularının maaşlarının ödenmemesi sebebiyle Donadoni birkaç kez antrenmanları iptal etmek zorunda kaldı. Kaptan Alessandro Lucarelli, kulübün parasının olmaması halinde, deplasman ulaşım masraflarını futbolcuların ödemek istediğini belirtti. Genç takım hocası Hernan Crespo, futbolcuların maçlardan sonra soğuk suyla duş aldığını, çünkü kulübün sıcak su tahsisi için yeterli parasının olmadığını açıkladı. Kulübün toplam borcu 197 milyon avro ve 19 Mart’a kadar bir gelişme olmazsa kulüp kepenkleri kapatacak. Söz konusu borç, 2007 yılında Ghirardi kulübü satın aldığında sadece 16 milyon avroydu.  

Gelecek hafta bugün, İtalyan futbolu alımlı kızkardeşlerinden birini kaybedebilir.