İmamoğlu mazbatasını 17 gün süren yoğun bir mücadele sonunda kazandı. Tüm CHP milletvekilleri parti tarafından İstanbul’da görevlendirildi. Sırasıyla Çatalca, Büyükçekmece ve son olarak Maltepe’de bulunan Adıyaman Milletvekili Av. Abdurrahman Tutdere “Bu çalışma temposu genel merkez, örgütlerimiz, halk ve milletvekillerinin gerçekten kaynaşmasına vesile oldu” diyor. Doğum günü kutlamaları, evlerden getirilen pasta ve çörekler bu gerçekten uzaklaştığımız […]

Alınteri mücadelesi kazandı: Tarihi bir kenetlenme

İmamoğlu mazbatasını 17 gün süren yoğun bir mücadele sonunda kazandı. Tüm CHP milletvekilleri parti tarafından İstanbul’da görevlendirildi. Sırasıyla Çatalca, Büyükçekmece ve son olarak Maltepe’de bulunan Adıyaman Milletvekili Av. Abdurrahman Tutdere “Bu çalışma temposu genel merkez, örgütlerimiz, halk ve milletvekillerinin gerçekten kaynaşmasına vesile oldu” diyor.

Doğum günü kutlamaları, evlerden getirilen pasta ve çörekler bu gerçekten uzaklaştığımız günleri bir nebze daha ‘gerçek düzleme’ yaklaştırmış gibi gözüküyor” ifadelerini kullanıyor. CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’ye 17 günlük “seçim nöbeti” sürecini konuştuk.

• Kaç noktada sandık başında beklediniz?

Partimizin verdiği görevle Çatalca’da milletvekili arkadaşlarımızla birlikte toplamda 181 sandıkta 58 bin oyun sayılmasına nezaret ettik. Buradan sonra Büyükçekmece’de görevliydik ve sonra Maltepe’ye gittik.

“CHP TABANI TARİHİ BİR KENETLENME YAŞADI”

• 17 günü düşündüğünüzde, nasıl bir atmosfer yaşandı?

Örgütümüz ve milletvekillerimizle birlikte zor şartlarda çalıştık ve ciddi bir sahiplenme yaşadık. Bütün taban, halk kenetlenmiş durumdaydı. Belki bunu CHP tarihinde de çok nadir görmüşüzdür. Milletvekilleri, örgüt çalışanları, adaylar, halk sandığa hep birlikte sahip çıktılar. Şimdiye kadar hep “Sandıkta oylar çalınıyor” algısı vardı, ama gösterdiğimiz duruş bu algıyı da yıktı. Bu kenetlenme genel merkezin, örgütlerin, milletvekillerinin birlikte mücadele etmesi çok güzel bir örnek oluşturdu. CHP burada teşkilatlarının tümüyle çok iyi bir sınav verdi.

BU SÜREÇ MİLLETVEKİLLERİNİ BİLE KAYNAŞTIRDI

• Milletvekilleri arasında nasıl bir diyalog vardı?

Bu çalışma temposu milletvekillerinin kaynaşmasına vesile oldu. Yoldaşlık hukuku ile ortak mücadele anlayışını da geliştirdi. Zaman zaman tabii ki gergin anlar da, Ak Parti’li sandık kurulu üyeleriyle hukuksal anlamda tartışmalar da yaşadık, ancak bunların hepsi geride kaldı ve sağduyu egemen oldu. Bütün tahrik ve provokasyonlara rağmen milletvekillerimiz ve sandık kurulu üyelerimiz sağduyulu yaklaştılar ve tüm bu provokasyonları boşa çıkardılar. Bu süreç Türkiye’de bir demokrasi şölenine de yol açtı. Bu mücadele hattı içerisindeki duyarlılık ve dayanışma çok güzel bir sonuç ortaya çıkardı. Umarım bundan sonraki süreçlerde de bu demokrasi ve dayanışma anlayışı çok daha ileri boyutlara taşınır, bu anlayış çok daha büyük halk buluşmalarıyla devam eder.

• Milletvekillerinin kaynaşmasından bahsettiniz, önemli de bir nokta burası. Normalde bir araya gelip arkadaşlık mesaisi geliştirebilecek kadar çok vakti olmuyor sanırım milletvekillerinin değil mi?

Evet çok mümkün olmuyor parlamentodayken. Ama bu süreçte Bütün parti grubu, farklı bölgelerde, farklı milletvekilleriyle birlikte gece gündüz vardiya usulü nöbet tuttuk. Sayımlara nezaret ettik. Bu, milletvekillerinin arasındaki dayanışma ve örgütlülüğü de güçlendirdi. Örneğin Çatalca’da sabah saat 8’de milletvekili arkadaşımızla birlikte nöbeti devralıp gece 12’de bizden sonra nöbet tutacak milletvekili arkadaşlarımıza veriyorduk. Onlar da sabaha kadar nöbet tutup, ertesi sabah bize teslim ediyorlardı. Bir tür askerlik anısı gibi.

HALKIN SAHİPLENİŞİ UNUTULMAYACAK k

• Sandık nöbetinden anlatmak istediğiniz bir anınız var mı?

Bizim bulunduğumuz bölgede milletvekili arkadaşımızın seçim kurulundaki bir arkadaşla tartışması oldu ve hakkında tutanak tutuldu. Milletvekili arkadaşımız suç duyurusunda bulunacak. Yine bir nöbetteyken, sandık başında özellikle vatandaşların kendi evinde pişirdiği çok güzel yemekleri ikram etmeleri, bizimle paylaşmaları gerçekten hepimizi duygulandırdı. Halk da sahiplenmişti bu işi ve gelen herkes artık halkın verdiği kararın hayata geçirilmesi gerektiğini dile getiriyorlardı. Gözyaşlarını tutamayanlar vardı. Bunların hepsi unutamayacağımız anılar oldu. İstanbullular partisine, oylarına ve seçimine sahip çıktı.