İsveç 19 Eylül'deki seçimlerin ardından, geçen hafta başında, yeni hükümetine kavuştu.

İsveç 19 Eylül’deki seçimlerin ardından, geçen hafta başında, yeni hükümetine kavuştu. İkinci kez dört yıl için iktidara gelen ve azınlık hükümeti kuran Başbakan Fredrik Reinfeldt, İsveç’e iki yeni bakanlık kazandırdı.  Yaklaşık 9 milyonluk ülkeyi 24 bakanla yönetmeye kalkan Reinfeldt, konut ve internet bakanlıkları için bakanlar kuruluna iki sandalye ekletti.

Başbakan Reinfeldt’in 2006 yılında, ilk dört yıllık görev süresine başlarken kurduğu hükümettin, ilk haftadan, basının ortaya çıkardığı açıkları yüzünden, iki bakanı, istifa etmek zorunda kalmıştı. Hükümeti oluşturan sağ blok partiler zor duruma düşmüştü. Reinfeldt, bu kez temkinli davrandı. Bu sefer ki hükümetin bakanlarının açıklarının, basın tarafından bulunmasına izin vermedi. Başbakan’ın bu girişimiyle İsveç’in siyasi ahlakında bir ilke adım atıldı. Yeni hükümetteki yedi yeni bakanından ikisi, Peter Norman ve Ulf Kristersson kendi açıklarını ve ahlaksızlıklarını peşin peşin açıkladılar. İsveç’in bundan böyle Finans Piyasası Bakanı olan Peter Norman, kalabalık bir basın ordusuna bakanlığının ilk günü, daha önce işlediği suçları sıraladı. Norman, 4 kez hızlı araba kullanmaktan yakalandığını ve geçen senede gelir beyannameleri verilirken bir çocuk bakıcısına 8 bin kron verdiğini beyan etmediğini açıkladı. Önceki hafta cuma günü siyasete giren Bakan Norman, Başbakan Reinfeldt’in partisi Muhafezakarlara aynı gün üye oldu ve iki iş gününün ardından bakanlık koltuğuna oturdu. Norman, en son AP Fon denilen bir emeklilik fonunu yürütüyordu ve ondan önce de devlet tarafından el konulmak zorunda kalan bir yatırım bankasının yönetim kurulundaydı.

Başbakan Reinfeldt’in Sosyal Sigortalar Bakanlığına getirdiği Ulf Kristersson ise ilk olarak 2008 yıllında kötü bir şöhret elde etmişti. O tarihte Stockholm Sosyal Bakımlar Danışmanlığını yürüten Kristersson, kent merkezinde, evsizler ve şiddete maruz kalmış kadınlar için kullanılan bir daireyi, nüfusunu kullanarak usulsüz olarak satın almıştı. Kristersson’un bakanlığı öncesi evinde sigortasız temizlik işçisi çalıştırdığı da biliniyor.

Hükümetin yeni bakanları açıklandıktan sonra bakanlar kurulandan değil ama İsveç devlet televizyonundan bir istifa haberi geldi. Reinfeldt hükümetinde Çalışma Bakanlığına getirilen Hillevi Engström’ün kız kardeşi, ana haber bülteni sunucusu Karin Hübinette görevinden istifa etti. Ablasının yeni görevi gereği, medyadaki görevinin tarafsızlık ilkesine aykırı olacağı için küçük kız kardeş ana haber bültenini ve aynı kanal için hazırladığı bir tartışma programının liderliğini bıraktı. Ablasının artık daha sık medyada ve çalıştığı kanalda yer alacağını söyleyen küçük kardeş Karin, “Onunla bir ekranı paylaşmam doğru olmazdı, başka çözüm bulamadık” dedi.

Dört yıl önce solculardan hükümeti alan, dört partili sağ koalisyon hükümeti ilk iktidar olduklarında, vergilerini tam ödemedikleri için iki bakanını ilk haftadan kaybetmişti. Şimdi aynı dört partili sağ koalisyon açıkları olduğu bilinen kişilere bakanlık açıyor. Dört yılda İsveç için ne değişti? Sağ alıştırır. Hiç anlamazsınız, birden “Canım, bal tutup parmağını yalamayan mı var, politikacıların hepsinin eli kirli, şimdi temiz adam nerden bulacaksın, en azından hizmet etsinler” noktasına gelirsiniz. Arka arkaya tekrar eden her sağ hükümetler, unutturur. Siyasi ahlakın gereğini hatırlayamazsınız. “İyi de bu adam siyasette diye, çoluğu çocuğu aç mı kalsın, iş yapamasın mı?” dersiniz. Ayıplı durumlar normalleşir. “Onun yaptığını yapmayan mı var?” demeye başlarsınız. Dahası güçlüden yana olmaktan hoşlanmaya başlarsınız. Bir gün gider “evet”i basarsınız. Son cümleniz “Ellerim kırılsaydı da o oyu atmasaydım” olur ama geç kalmışsınızdır. Elimizi, kolumuzu zaten kırmışlardır.