Almanak 2016: Sanat için ‘ya sev ya sus’ yılı oldu

‘Ars longa vita brevis’... Sanat uzun hayat kısa… Hipokrat her ne kadar bunu ‘zanaat’ için söylese de çok fark etmiyor. Her şeyin ömrünü kısaltan iktidar 2016’da da ‘Yeni Türkiye’ projesiyle ne sanat bıraktı ne zanaat… Sansür ve baskı altında geride bıraktığımız bu yılda kültür sanat üreticileri yine hedefteydi.

Sanatçılar ihraç edildi

İktidarı eleştiren her sanatçı ‘terörist’ oldu. Bu suçlamalar 15 Temmuz sonrasında ayyuka çıktı. İlan edilen OHAL kapsamında Kanun Hükmünde Kararnameler’le muhalefet sindirilirken yine bu kapsamda oyuncu Sevinç Erbulak, Mahperi Mertoğlu ve Kemal Kocatürk’ün gibi sanatçılar İstanbul Şehir Tiyatroları’ndan ihraç edildi. Devlet Tiyatroları’nda dramaturg olarak görev yapan yazar Eren Aysan da KHK ile açığa alınanlar arasında. Ardından görevlerine iade edilen sanatçıların bu yaşadıkları Türkiye için olağan bir durum olarak akıllarda kaldı.

Barış diyenlere soruşturma

Yine yılın son günlerinde, ifade özgürlüğünü sınırlayan iktidarın söylemiyle hedef haline getirilen akademisyenler tarafından yayımlanan ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ barış bildirisine destek veren 433 sinemacı hakkında soruşturma başlatıldı.

Heykeller yine hedefte

İktidarın beslediği gerici saldırıların yükselişe geçtiği bu yılda da heykeller, sanat eserleri, sanat galerileri saldırıya uğradı. Türkiye’nin çağdaş sanat fuarı Contemporary İstanbul’da, sergilenen Sanatçı Ali Elmacı’nın Sultan Abdülhamit desenli mayo giydirilmiş heykeli tekbir getiren bir grubun saldırısına uğradı. Bir başka saldırı ise İstanbul Tophane’de yaşandı. 21 kadın sanatçının çalışmalarından oluşan “KUYTU” sergisinin açılışı mahalleli olduğu söylenen bir grup tarafından saldırıya uğradı.

Heykellere saldırıların başlıca nedeni ‘müstehcenlik’ olurken, İzmir, metro istasyonundaki ahşap heykel “müstehcen” olduğu için kırıldı. Öte yandan İzmir ve İstanbul Kadıköy’de Berkin Elvan’ın heykelleri tahrip edildi.

Vietnamlı sanatçı Van Hoang Huynh’un ‘Özgür Olmak’ ve Ukraynalı heykeltıraş Gutyrya Vyacheslav tarafından yapılan ‘Adem ile Havva’ heykeli saldırıda zarar gördü. Mersin’de Aylan Bebek ve sığınmacı çocukların anısına yapılan heykel kırıldı. Ressam Fikret Mualla’nın Kadıköy Yoğurtçu Parkı’ndaki heykel de tahrip edildi.

Sanatta sarsüre devam

Sanatçı Ahmet Güneştekin’in geçen yıl Venedik Bienali’nde sergilenen ‘Konstantiniyye’ adlı eseri İstanbul’daki bir alışveriş merkezinin önünde sergilenirken tehditler nedeniyle alandan kaldırıldı.

TÜYAP Sanat Fuarında, ‘Sizi Çok Formsuz Gördüm’ sergisinde yer alan Özgür Korkmazgil’in eseri, müstehcen olduğu gerekçesiyle polis müdahalesiyle sansürlendi. Sansüre tepki gösteren sanatçı tüm eserlerini sergiden çekti.

Popüler kültür de baskı altında

KHK’lerle muhalefet sindirilirken popüler kültür ve ona hizmet edenler de bu baskılardan nasibini aldı. Örneğin içeriği tamamen eğlence olan Beyaz Show kızağa çekildi. Ardından konusu itibariyle hükümetin kendine yakın hissettiği Diriliş Ertuğrul dizisini izlemediğini söyleyen Okan Bayülgen’in Kanal D’de başlayacağı program süresiz ertelendi.

Kitabevleri kapandı

Resimler, heykeller, filmler, oyunlar için iyi bir yıl olarak tarihe geçmeyecek olan 2016’da hükümetin ekonomi politikalarının nefes aldırmadığı kitabevleri ard arda kepenk kapattı. Uzun yıllar insanların uğrak yeri olan İstanbul Beşiktaş’taki Kabalcı Kitabevi başta olmak üzere çok sayıda butik kitabevi iflas etti.

Etkinlikler iptal

Birbiri ardına yaşanan bombalı saldırılar sonucu, iktidarın eğlence kültürü olarak gördüğü sanat alanındaki konserler, etkinlikler ve Şehir Tiyatroları oyunları iptal edildi. 15 Temmuz’un ardından iptaller silsilesine Muse ve Joan Baez’in Türkiye konserleri de eklendi.

Baskıların, sansürlerin, katliamların yaşandığı, ölümün yüceltildiği bir yıl daha geride kalırken her şeye rağmen yeni yılda edebiyatla, şiirle, sinemayla, tiyatroyla ve müzikle “Yaşamak güzel şey be kardeşim” diyeceğiz.

*****

Ken Loach’tan umut mesajı

Özellikle yoksulların sıkıntılarını işlediği filmlerle bilinen yönetmen Ken Loach, ‘I, Daniel Blake’ filmiyle Cannes Film Festivali’nden ‘Altın Palmiye’ ödülünü aldı. Sosyalist yönetmen, ödül konuşmasında aşırı sağın güçlenmesine karşı ‘umut mesajı’ verdi ve şöyle konuştu: “Şu anda bir umutsuzluk döneminden geçiyoruz. Bu dönemlerden aşırı sağ yararlanmaya çalışır. Biz bunun ne gibi sonuçlar doğurabileceğini biliriz. Buradan bir umut mesajı göndermeliyiz. ‘Başka bir dünya mümkün ve gerekli’ demeliyiz.”

DiCaprio heykelciği kucakladı

Kariyerinde beşinci kez Oscar’a aday olan Leonardo DiCaprio için 2016 bir milad oldu. DiCaprio yönetmen Alejandro González Iñárritu imzalı ‘Diriliş’ filmindeki performansıyla nihayet Oscar’ın ‘En İyi Erkek Oyuncu’ heykelciğini kucakladı.

Bertolucci'nin tecavüz itirafı

İtalyan yönetmen Bernardo Bertolucci, aktör Marlon Brando ile birlikte 1972 yapımı “Paris’te Son Tango” filmindeki tecavüz sahnesin gerçek olduğunu ve bunun son ana kadar kadın oyuncu Maria Schneider’den sakladıklarını itiraf etti. “Maria’nın bir oyuncu gibi değil genç bir kız gibi davranmasını istedim. Aşağılanmasını ve acı çekmesini istiyordum” dedi.

*****

Konser vermek zor oldu

İktidarın ‘Yeni Kapı Ruhu’ gibi literatürümüze ‘kazandırdığı’ terimlere itaat etmeyenler hedef gösterildi. 15 Temmuz sonrası Yenikapı’daki ‘Demokrasi ve Şehitler Mitingi’ için “Darbelere karşıyım ama bu şova ortak olmayacağım” diyen Sıla’nın konserleri iptal edildi.

Füsun Demirel de hedefti

Züğürt Ağa, Uçurtmayı Vurmasınlar gibi filmlerle ödüller alan Füsun Demirel, Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda “dağdaki gerilla kızları oynamak isterdim” demesi üzerine sosyal medya üzerinden linç edildi. Yandaş medya sanatçıyı “PKK’lı” olarak yaftalayarak manşetlere taşıdı. Tepkiler üzerine yapımcı şirket tarafından rol aldığı Aile İşi dizisinin bu hafta gösterime girmeyeceği açıklandı. Ardından ise Demirel’in kadrodan çıkarıldı.

*****

Kaybettiklerimiz

Müzik, edebiyat, sinema için karanlık bir yıl oldu. Kültür sanat dünyası bu yıl Leonard Cohen, Umberto Eco, David Bowie, Prince, George Michael, Tarık Akan, Erdal Tosun, Vedat Türkali gibi alanlarında en üretken en parlak yıldızlarını kaybetti.

10 Ocak: David Bowie

Yeni yılın ilk kötü haberi şarkılarının yanı sıra yaşamındaki yenilikçi ruhuyla dünyanın dört bir yanında özgürlük simgesi haline gelen David Bowie’den geldi. 69 yaşındaki Bowie yaşamını yitirdi. Son albümü ‘Blackstar’ 8 Ocak’ta 69’uncu doğum gününe ithafen satışa sunulmuştu.

14 Ocak: Alan Rickman

İngiliz aktör Alan Rickman hayatını kaybetti. Rickman, Harry Poter serisinde oynadığı Profesör Snape rolüyle tanınıyordu.

22 Ocak: Tahsin Yücel

Tüm yaşamını yazmaya, araştırmaya adamış; öykü, roman, deneme, anlatı, inceleme, derleme alanında pek çok eseri bulunan, Türkiye’nin yazın yaşamında özel bir yere sahip Tahsin Yücel, 83 yaşında yaşamını yitirdi. .

26 Ocak: Abe Vigoda

ABD doğumlu ünlü oyuncu Abe Vigoda 94 yaşında hayatını kaybetti. Abe Vigoda Godfather ‘Baba’ filmindeki rolüyle hafızalara kazınmıştı.

19 Şubat: Umberto Eco

, Foucault Sarkacı, Önceki Günün Adası, Prag Mezarlığı ve son olarak 2015’te yayınlanan Sıfır Sayı gibi kurgu dalındaki kitaplarıyla günümüzün en önemli entelektüellerinden İtalyan yazar ve düşünür Umberto Eco, 84 yaşında yaşamını yitirdi.

7 Nisan: Ülkü Erakalın

Sinemaya Lütfi Ö. Akad’ın asistanlığını yaparak başlayan Ülkü Erakalın yaşamına veda etti. İlk filmi, 1961’de çektiği ‘Unutamadığım Kadın’ olan Erakalın ‘Beklenen Şarkı’dan, ‘Yıldızların Altında’ ve ‘Çığlık Çığlığa Bir Sevda’ da dahil 200’e yakın filme imza attı.

20 Nisan: Attila Özdemiroğlu

Muhsin Bey, Ağır Roman, Arabesk, Züğürt Ağa gibi kült filmlerin müziklerine imza atan 73 yaşındaki müzisyen Attila Özdemiroğlu yaşama veda etti. 60’lı yıllardan günümüze 40’ı aşkın filmin müziklerini yapan Özdemiroğlu, 1980’de Ajda Pekkan’ın Eurovision Şarkı Yarışması’da söylediği “Pet’r Oil”de de Özdemiroğlu’nun imzası vardı.

21 Nisan: Prince

Amerikalı pop şarkıcısı ve söz yazarı Prince, 57 yaşında yaşama veda etti. Kariyerinin ilk adımlarını 1970’lerin sonunda atan sanatçı, ‘Little Red Corvette’, “Let’s Go Crazy” ve ‘When Doves Cry’ gibi hit şarkılarla hafızalara kazındı. Gerçek adı ‘Prince Rogers Nelson’ olan ve ‘Rolling Stone’ dergisinin düzenlediği ‘Tüm Zamanların En İyi 100 Sanatçısı’ listesinde 28. sırada yer alan müzisyenin en tanınmış albümleri ise ‘1999’ ve ‘Purple Rain’ oldu.

15 Mayıs: Oyuncu Oya Aydoğan

22 Ağustos: Oyuncu İsrafil Köse

29 Ağustos: Vedat Türkali

Türkiye edebiyatının usta kalemi Vedat Türkali 2016’da aramızdan ayrıldı. 97 yıllık yaşamının her anını mücadeleyle, özgürlüğe dair inancı ve umuduyla geçirdiği. Türkali, romancılıkta ise çığır açan bir isimdi. Bir Gün Tek Başına, Mavi Karanlık, Tek Kişilik Ölüm, Güven, Yeşilçam Dedikleri Türkiye, Kayıp Romanlar gibi unutulmaz romanlara imza attı.

16 Eylül: Tarık Akan

Türkiye sinemasının önde gelen sanatçılarından Tarık Akan da bu yıl aramızdan ayrılanlar arasında. 66 yaşındaki Akan Altın Portakal Film Festivali’nden 7 ödül adlı. 100’den fazla filmde rol alan sanatçı, ‘Suçlu’, ‘Hababam Sınıfı’, ‘Sürü’, ‘Maden’, ‘Yol’ ve ‘Karartma Geceleri’ adlı çok sayıda filmle beyazperdeye damgasını vurdu.

9 Ekim: Andrzej Wajda

Oscar ödüllü Polonyalı yönetmen Andrzej Wajda da 90 yaşında hayatını kaybetti. 60 yıllık kariyerinde 40’tan fazla filmi yöneten Wajda, ‘Kanal’, ‘Mermer Adam’ ve ‘Katyn Katliamı’ filmlerininde imzası var. Wajda’nın ‘Demir Adam’ ile Altın Palmiye’yi aldı.

13 Ekim: Dario Fo

Nobel ödüllü İtalyan oyun yazarı Dario Fo da bu yıl akciğer yetmezliğinden 90 yaşında yaşamını yitirdi. Çok sayıda önemli esere imza atan Fo, 1981’de Sonning, 1986’da Obie, 1997’de Nobel ve İtalya Kültür ve Sanat Altın Madalyası ödüllerini kazandı.

2 Kasım: Oyuncu Gönül Ülkü

7 Kasım: Leonard Cohen

Dünyaca ünlü Kanadalı yazar, şair, söz yazarı ve şarkıcı Leonard Cohen de bu yıl sevenlerini yasa boğdu. Yaklaşık 60 yıllık bir müzik kariyerine sahip Cohen, ‘Beautiful Losers’, ‘Suzanne’, ‘Bird on a Wire’, “I’m Your Man” ve ‘Death of A Ladies Man’ gibi unutulmaz eserlere imza attı.

28 Kasım: Mithat Alam

Boğaziçi Üniversitesi’nde kendi adını verdiği ‘Mithat Alam Film Merkezi’nin kurucusu da olan sinemayı yaşamının merkezine koymuş olan Mithat Alam, yaşamını yitirdi. Sinema dünyası için çok önemli bir isim olan Alam adını taşıyan merkezle sonsuza dek yaşayacak.

30 Kasım: Erdal Tosun,

Bir Demet Tiyatro’nun Eyvah Necdet’i, Spartaküs Vedat’ı, Organize İşler’in Üzeyir Abi’si, Rina’nın Memo’su, G.O.R.A’nın Rendroy’u, tiyatro ve sinemanın unutamayacağı, sanat dünyasının güzel insanı Erdal Tosun da yine 2016’da trafik kazası sonucu aramızdan ayrılan isimlerden. Sanatçı 53 yaşındaydı.

20 Aralık: Zsa Zsa Gabor

Hollywood’da bir döneme damgasını vuran, ilk evliğini Türkiye’den bir siyasetçiyle yapan Macar asıllı sinema oyuncusu Zsa Zsa Gabor, 99 yaşında Los Angeles’ta yaşamını yitirdi. Bir süre Türkiye’de yaşayan Gabor, ABD’ye taşındıktan sonra Hollywood’da döneminin en güzel ve çekici kadınlarından biri olarak anıldı. ‘En Göz Alıcı Aktris’ kategorisinde 1958’de ‘Altın Küre’ kazanan Gabor, ‘Moulin Rouge’ ve ‘Queen of Outer Space’ filmlerinde başrol oynadı.

25 Aralık: George Michael

80’li yılların önemli yıldızlarından olan İngiliz şarkıcı, söz yazarı ve müzisyen George Michael Oxfordshire’ın Goring kasabasındaki evinde yaşamını yitirdi. Asıl adı ‘Georgios Kyriacos Panayiotou’ olan 53 yaşındaki Michael, İngiltere’nin başkenti Londra’nın kuzeyinde 1963’te dünyaya geldi. 1980’li yıllarda ‘Wham’ grubunun solisti olarak seslendirdiği birçok şarkı liste başı olan sanatçını albümleri 100 milyonun üzerinde sattı.

*****

Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan ilk söz yazarı oldu

ABD'de 1960'larda ortaya çıkan muhalif ve gelenek yıkıcı şair ve yazarlardan oluşan Beat Kuşağı'nın da temsilcilerinden olan efsane müzisyen Bob Dylan 2016 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi oldu. Akademi, Dylan'ın "Amerikan şarkı geleneği içinde yeni şiirsel anlatımlar yarattığı için" ödüle layık görüldüğünü açıkladı. Ödülün açıklanmasının ardından Dylan sessizliğe büründü ve kendisinin ödülünü almak için 10 Aralık'ta düzenlenen ödül törenine gidip gitmeyeceği bir gizeme dönüştü. 75 yaşındaki müzisyen ekim ayının sonunda ortaya çıkıp, ödülün kendisine verilmesinin 'nutkunun tutulmasına neden olduğunu' söylemişti. Müzisyen ardından daha önce verilmiş sözleri olduğu için törene katılamayacağını bildirmiş törende okunmak üzere bir konuşma metni göndermişti. 10 Aralık’taki törene sanatçının yerine bir başka müzisyen Patti Smith katılarak Dylan’ın “A Hard rain's a-Gonna Fall” şarkısının seslendirmişti. Gecede Smith heyecanlanan şarkı sözlerini unuttu.