Ukrayna Savaşı 24 Şubat itibariyle ikinci yılına girdi. Savaş baronlarının silahları susturmaya niyeti yok. Emperyalist güç merkezleri yeni yığınak ve tahkimatlarla savaşın uzun yıllara yayılması için tüm kanallara başvuruyorlar. Savaşın seyrine dair ipuçlarını Atlantic Council, Foreign Polich, Politico, New York Times, Washington Post vs gibi Amerikan merkezli “düşünce kuruluşları”, lobi merkezleri ve yayınlardan net şekilde okunabiliyor.,
Ukrayna Savaşı’nın çıplak gözle görülmeyen arka yüzünü çarpıcı biçimde yansıtan bu “güdümlü” merkezlerde, her gün savaşın yayılması, Rusya’nın yıpratılarak direncinin kırılması üzerine çok sayıda kapsamlı strateji yer alıyor, Amerikan savaş yürütücülerine akıl satılıyor. Bunların yanında Global Reserch gibi karşı cepheden meselelere bakan yayınlardan da işin başka yönünü görmek mümkün.

ÇEVRELEME STRATEJİSİ

Örneğin NATO bağlantılı Atlantic Council’de Alexander Vershbow iki gün önceki analizinde Rusya’nın neden çevrelenmesi gerektiğini, bunun ABD ve Bastı açısından neden önemli olduğunu kapsamlı biçimde anlatıyor. Rusya’yı uluslararası toplumdan koparak kapsamlı bir çevreleme stratejisinin sürdürülmesi salık veren Vershbow, bu çevrelemenin nasıl olması gerektiği konusunda ise George Kennan’a başvuruyor. Kennan tarafından ilan edilen ve Soğuk Savaş’ın ilk yıllarında benimsenen çevreleme stratejisini referans veren yazar şu ifadeleri kullanıyor: “Kısa vadede, açık bir şekilde Ukrayna’nın zaferine odaklanmalıyız. Önümüzdeki haftalarda ve aylarda Rusya’yı daha fazla yenilgiye uğratabilecek ağır silahlar, uzun menzilli saldırı sistemleri ve hava ve füze savunması tedarikini artırarak Ukrayna’nın başarısına destek olmalıyız.”

Putin’in Rusya’sı için Ukrayna’nın Batı’ya karşı varoluşsal savaşında Sıfır Noktası olduğunun ifade edildiği analizde savaşın sürdürülmesi şöyle salık veriliyor: “Askeri çatışmanın sona ermesi, Rusya’nın Ukrayna’yı başka yollarla kontrol etme veya Baltık ülkeleri ve diğer NATO ve Avrupa Birliği (AB) üyeleri dahil olmak üzere diğer komşularına hakim olma çabalarında bir azalmaya yol açmayacaktır.”

SAVAŞ TANRILARI KAN İSTİYOR!

Ateşkese, silahların susmasına karşı çıkılan yazıda, “Müttefik liderlerin vatandaşlarına neyin tehlikede olduğunu, mevcut koşullarda bir ateşkesin neden Putin’in yenilginin pençelerinden zafer kazanmasına yardımcı olacağını ve yaptırımları sürdürmenin ve Ukraynalılara gelişmiş silahlar tedarik etmenin neden hayati olduğunu açıklamaları gerekecek. Rusya’yı yenmek ve Rus kuvvetlerini Ukrayna topraklarından çıkarmak için ne gerekiyorsa ABD Başkanı Joe Biden Kiev ve Varşova’da yaptığı açıklamalarda gösterdi” deniliyor.

Yazılanlardan, çizilenlerden, beyaz Saray ve çevresinden gelen açıklamalara bakılacak olursa savaşın kısa sürede bitmesi gibi bir durum söz konusu olmayacak. Amerikan savaş tanrıları savaşın uzun yıllara yayılması konusunda hemfikir.

Temel fikirleri Rusya’nın nüfuzunu genişletme çabalarına güçlü bir karşı baskı uygulamak, Rusya’yı ekonomik olarak zayıflatmak, içeride muhalifleri desteklemek ve saldırgan bir enformasyon kampanyası yürütmek.

UZUN ERİMLİ HESAPLAR

Bugün çevreleme aynı zamanda Rusya’daki iç değişimi teşvik etmek için sabırlı ve uzun vadeli bir yaklaşım benimsemek anlamına da geldiği de ekleniyor. Yazıda böyle bir değişikliğin gerçekleşmesi bir nesil alabilirken, Rus halkının kendileri Putin’in terk ettiği işbirliği ve bütünleşme yoluna dönmeye hazır liderler talep ettiğinde hızlı hareket etmeye hazırlıklı olmalıyız sözleriyle de gerçek niyet ortaya konuyor.

ABD Savunma Bakan Yardımcısı ve NATO genel sekreter yardımcısı Vershbow’un da yazdığı gibi Batı dünyası için Soğuk Savaş sonrası Avrupa güvenlik düzeninin yeniden inşa edilmesi Rusya’nın Ukrayna’da yenilmesine bağlı. Ancak bu, güncellenmiş bir çevreleme stratejisi gerektiren uzun bir mücadelenin yalnızca ilk adımı olacak. Transatlantik topluluğu Rusya ile uzun vadeli bir stratejik yüzleşmeyle karşı karşıya. Savaş derinleştikçe yeni pozisyonlar ortaya çıkıyor, yeni dengeler oluşuyor.

BARIŞ İSTEYENLER HEDEFTE

Tüm bunlar olurken savaşa karşı olmak, barış istemek suçmuş gibi gösterilmek isteniyor. En çarpıcı örnek Almanya’dan. Savaş karşıtı gösterilerin hedefe oturtulduğu Almanya’da egemenler ABD’nin peşine takılarak cepheye koşarken savaşa karşıtları “Moskova’nın kullanışlı aparatları” olarak damgalanıyor. Alman burjuvazisinin, koalisyon ortakları liberallerle yeşillerin militarist politikaları ülkeyi adeta ABD’nin uydusuna çevirmesi sadece ülke içinde değil uluslararası arenada da eleştiri konusu. Globalresearch’te “Almanya ABD’nin kolonisi mi oldu?” başlığıyla verilen analizde Prof. Michel Chossudovsky, “Almanya, Amerika Birleşik Devletleri’nin yarı sömürgesi haline mi geldi?” deniliyor.

Her ne kadar Şansölye Olaf Scholz, liberal-yeşil ortaklarının aksine “denge” siyaseti izlemeye çalışsa da, Washington’un taleplerine harfiyen uyuyor. Berlin’in bu güdümlü tavrı, yarı sömürge eleştirilerini haklı çıkarıyor.