Libya konulu İkinci Berlin Konferansı'nın sonuç bildirgesinde, “Tüm yabancı güçler ve paralı askerler gecikmeksizin Libya'dan çekilmelidir” denildi. Türkiye maddeye şerh koydu.

Libya konferansında ‘yabancı güçler gecikmeksizin çekilmeli’ kararı: Türkiye şerh koydu

HABER MERKEZİ

Libya’da iç savaşın geleceğini belirleyecek Libya konferansı Berlin’de gerçekleşti. NATO işgalinin 11inci yılında içeride ve dışarıdaki aktörlerin ülkenin geleceğine karar vereceği konferansın gündeminde, asker çekme ve geçici hükümetle gidilecek seçim yer aldı. Konferansın en önemli gündem maddesi yabancı askerlerin çekilmesi.

Hükümet, Türkiye başta olmak üzere bölgede bulunan birçok ülkeden askeri varlıklarının ülkeden çıkarılmasını istiyor.

PARALI ASKERLER ÇEKİLSİN

Konferansta konuşan Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, “Libya’daki güvenlik konusu, paralı askerlerin ve siyasi yönelimli askeri güçlerin varlığı nedeniyle istikrarsız durumda” dedi. Dibeybe, ülkenin güneyi ve diğer bazı bölgelerde terör unsurları ve askeri güçlerin varlığı nedeniyle siyasi sürece ilişkin endişeler olduğunu söyledi. Libya Başbakanı Berlin’e, “Birinci Berlin Konferansında katılımcılar tarafından verilen taahhütleri yenilemek ve Libya’nın istikrarını, toprak bütünlüğünü, birliğini desteklemenin yanı sıra ülke halkı ve ulusal egemenliğinin korunması için en iyi çözümler üzerinde Libya’nın dostlarıyla ittifak sağlamak” için geldiğini kaydetti. Aralık ayında yapılması planlanan seçimlere atıfta bulunan Dibeybe, “Önümüzde birçok zorluk var, ancak demokrasiye ulaşmak ve Libya halkına dürüst ve adil seçimler yoluyla temsilcisini seçme konusunda güven verilmesi için büyük bir fırsat var” değerlendirmesinde bulundu.

Ülkede geçici hükümetin 24 Aralık’ta seçime gitmesi bekleniyor. Ateşkesin 24 Aralık’a kadar sürebilmesi ve adil şartlarda bir seçim yapılabilmesi de konferansın gündem maddelerinden biriydi. Savaşın dış aktörlerinden Rusya menşeili Wagner şirketine ait paralı askerlerin çekilmesi de talepler arasında. Rusya ise şirketle bağını reddediyor. Wagner, özellikle bölgedeki operasyonları sebebiyle SADAT ile benzerlikler taşıyor. Saray rejimi, daha önce Libya’ya Suriyeli savaşçı gönderdiğini kabul etmişti. Bunun yanında İHA ve SİHA desteği verildiği de biliniyor. Geçtiğimiz aylarda yayınlanan BM raporunda bir Türk SİHA’sının anonim olarak Hafter güçlerini vurması da tepki çekmişti.

Türkiye’nin iç savaşta müdahil olmasının bir sebebi de Mavi Vatan projesi dahilinde Doğu Akdeniz’de etkinlik kurmak istemesiydi. Bu niyetle Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti ile anlaşarak bölgeye çıkarma yapılmış, Mısır ve Yunanistan başta olmak üzere birçok ülkeyle ilişkiler gerilmişti. Biden seçildikten sonra ABD ile ilişkileri ilerletmek namına Mısır ile de normalleşme süreci başlatmak isteyen Saray, Libya’da ve Doğu Akdeniz’de iddialarını geriye çekmişti.

SONUÇ BİLDİRGESİ

Konferansın sonuç bildirgesinde, katılımcıların, ilk olarak 19 Ocak 2020'de düzenlenen Berlin Konferansı'nda verilen taahhütleri yineledikleri ve yeniden onayladıklarına yer verildi.

Libya Başbakanı Dibeybe'nin, ülkedeki seçimlerin zamanında gerçekleştirilmesine bağlılığını yinelediğine işaret edilen bildirgede, "24 Aralık 2021 için belirlenen Ulusal Başkanlık ve Parlamento seçimleri, Libya Siyasi Diyalog Forumu tarafından Tunus'ta Kasım 2020'de belirlenen Yol Haritasında anlaşmaya varıldığı üzere gerçekleşmeli ve seçim sonuçları tüm taraflar tarafından kabul edilmelidir. Gerekli anayasal ve hukuki düzenlemeler uygulanmalıdır" ifadesine yer verildi.

Libya'daki "çatışmaların altında yatan nedenlerin ele alınması ve çözmek için daha fazlasının yapılmasının gerektiğine" işaret edilen konferansın sonuç bildirgesinde, "Tüm yabancı güçler ve paralı askerler gecikmeksizin Libya'dan çekilmelidir." maddesi de yer aldı. Ancak maddeye Türkiye'nin şerh koyduğu belirtildi.

Bildirgede, şunlar kaydedildi:

"Güvenlik sektörü reformdan geçirilmeli ve birleşik, sivil ve gözetime tabi bir otoriteye sıkı bir şekilde bağlı olmalıdır. Ülke genelinde kaynakların şeffaf ve adil dağılımı sağlanmalıdır. İnsan hakları ihlalleri ile uluslararası hukuka yönelik ihlaller ele alınmalı ve kapsayıcı, kapsamlı ve hak temelli bir ulusal uzlaşı ve geçiş dönemi adaleti süreci başlatılmalıdır. Libya içi kapsayıcı diyalog devam etmelidir."

Libyalı taraflara, "yeni bir sayfa açma ve geçmişteki çatışmaları geride bırakma" çağrısı yapılan bildirgede, taraflardan, devlet kurumlarının birleştirilmesi ve siyasi geçiş dönemlerinin sona erdirilmesi yönünde ciddi adımlar atmaları istendi.

Bildirgede ayrıca katılımcı ülkelerin, "Libyalıların öncülüğünde BM tarafından yürütülen siyasi sürece ve Libya'nın egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve ulusal birliğine olan güçlü bağlılıklarını yineledikleri" vurgulandı.

BM öncülüğünde 23 Ekim 2020'de Cenevre'de imzalanan ateşkes anlaşmasının desteklendiği vurgulanan sonuç bildirgesinde, "tüm Libyalı taraflara, daha fazla gecikme olmaksızın ateşkes anlaşmasını tam olarak uygulama, BM'ye üye tüm devletlere de anlaşmanın tam olarak uygulanmasına saygı duyma ve destekleme" çağrısı yapıldı.