Almanya'da polis, tartışmanın odağında
Almanya'da NSU davası müdahil avukatlarında Seda Başay Yıldız ile aşırı sağa karşı aktif mücadelede öne çıkan Sol Parti Genel Başkan Yardımcısı JanineWissler'e polis bilgisayarlarından ölüm tehdidi içerikli mektuplar gönderilmesi, poliste aşırı sağ yapılanmasını gündeme taşıdı.
FRANKFURT / BİRGÜN
Almanya'da Neo-Nazi terör örgütü NSU adıyla Sol Parti Genel Başkan Yardımcısı JanineWissler'i yeniden tehdit maili gönderildiği belirtildi. Hessen Meclisi Sol Parti Grup Başkanvekili Jan Schalauske yaptığı açıklamada "Janine'ne yönelik tehdit yeni bir boyut kazandı. Avukat Seda Başay-Yıldız davasında olduğu gibi, kişisel bilgilerin de bir polis bilgisayarından geldiği görülüyor. Öyleyse, güvenlik birimlerinin bir kısmı sorunun bir parçası, çözümün bir parçası değildir. Hessen polisinde sağcı ağlar tamamen açığa çıkarılmalı ve failler açık bir şekilde cezalandırılmalıdır!" dedi.
WİSSLER’E AİT ÇOK ÖZEL BİLGİLER İNDİRİLDİ
Tehditle birlikte gönderilen mailde JanineWissler'in kamuda kimsenin ulaşamayacağı çok özel bilgilerin yer aldığı bunun da Wiesbaden Emniyeti'nden bir görevlinin şifresiyle çağrıldığı ortaya çıktı. Görevli memurun, şifresinin kendisine ait olmakla birlikte, bilgileri bilgisayardan indirmediğini ifade ettiği belirtildi. Görevli memurun 'tanık' sıfatıyla soruşturmaya dahil edildiği kaydedildi. Hessen İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili soruşturmanın derinleştirilerek devam ettiğini açıkladı. Poliste aşırı sağ ağ bulunmadığını savunan Hessen İçişleri Bakanı Beuth'un (CDU) konuyu soruşturmaları için özel statülü memurlar görevlendirdiği belirtildi. Daha önce HessenKriminal Dairesi, NSU 2.0 adıyla Avukat Seda Başay Yıldız'a gönderilen tehdit mektupları soruşturması neticesinde sorumlular bulunamamıştı. Soruşturmada yalnızca Frankfurt Polisi'nde aşırı sağ içerikli ifadeler kullanılan bir sohbet grubu (chat) ortaya çıkarılmıştı.
HESSEN MECLİSİ WİSSLER’E SAHİP ÇIKTI
Geçtiğimiz hafta da Sol Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Hessen Milletvekili JanineWissler'in şubat ayında Ne-Nazilerce ölümle tehdit edildiğinin ortaya çıkması üzerine Hessen Eyalet Meclisi'nde grubu bulunan AfD dışındaki partiler ortak açıklama yapmış, tehdidi 'çok çirkin, kabul edilemez' olarak tanımlamış ve Wissler ile dayanışma içinde olduklarını belirtmişlerdi. Sol Parti de tehdidin bütün partiye ve savunduğu değerlere yapıldığını açıklarken Sol Parti Eş Başkanları PetraHeimer ve Jan Schalauske aşırı sağa karşı mücadeleyi daha da artıracaklarını söylediler.
İÇİŞLERİ BALKANI ARAŞTIRMAYI ENGELLİYOR
Diğer yandan Avrupa Konseyi'ne bağlı "Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu" (ECRI), Alman emniyet teşkilatındaki ırkçı eğilimleri tespit etmek amacıyla tavsiye edilen bilimsel araştırma, Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer (CSU- Hristiyan Sosyal Birlik) “Zaten polisin ayrımcılık yapması yasak, araştırmaya gerek yok” gerekçesiyle geri çevrildi. Federal İçişleri Bakanı Seehofer'in kararına hem büyük koalisyonun ortağı SPD'den hem de muhalefetteki Yeşiller ve Sol Parti'den tepkiler yükseldi. SPD Genel Başkanı KevinKühnert, Seehofer'in polise iyilik yapmadığını söylerken, Yeşiller politikacı IreneMihalic "Polis teşkilatı içinde ırkçılık vakası olduğu tartışmasızdır. Çözüm geliştirebilmek için sorunun ne kadar büyük olduğunu bilmemiz gerekiyor" dedi. Sol Parti Genel Başkan Yardımcısı Martina Renner de “Yetkililer ırkçı yapılar ve tutumlarla ilgili açık söylem ve bilimsel çalışmaları bu şekilde engellediği sürece hiçbir şey değişmeyecek" uyarısında bulundu. Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi Başkan Vekili Bernhard Franke ise içişleri bakanlığının emniyetteki ilgili davaları değerlendirmek ve temel araştırmalar yapma konusunda önemli bir fırsatı kaçırdığını söyledi