Almanya’da tedbirler artıyor

EGEHAN ÜNLÜ/ BERLİN

Almanya’nın diğer eyaletlerine göre Berlin’de yasakların daha az olduğu söylenebilir. Serbest yaşam tarzıyla tanınan şehirde 10 kişiden fazla insanın bir araya gelmesi cumartesi akşamı yasaklandı. Eyalet yöneticilerinin toptan bir sokağa çıkma yasağına ise sıcak bakmadığı konuşuluyor. Bu sayı diğer eyaletlerde 3 veya 5 olarak belirlendi. Muhafazakâr Bavyera bu konuda ipi göğüsleyip, sokağa çıkma kısıtlamalarını yürürlüğe koyan ilk eyalet olmuştu. Toplanmayla ilgili sınırlama getirmeyen eyaletler de halen var. Daha fazla kısıtlayıcı önlemin gelip gelmeyeceği ise pazar günü yapılacak Başbakan Merkel’in yöneteceği Eyalet Başbakanları toplantısında kararlaştırılacak. Eyaletler arası uygulamadaki farklılıkların sebebi ise önlemler konusunda son sözün eyalet hükümetlerinde bulunması. Bazı sesler Almanya’nın hareket alanının ikinci dünya savaşından sonra oluşturulan federal yapıdan dolayı daraldığını savunuyor. Bu konuda FAZ Gazetesi, yetkilerin merkezîleştirilerek Federal Sağlık Bakanı’nda toplanması ile ilgili çalışmalar yürütüldüğünü duyurdu.

SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARI

Geçen hafta zaten birçok işyerinin kapalı olduğu Berlin’de hafta ortasına kadar dolu görünen parklar ve sokaklar ise cuma gününden itibaren boşalmaya başladı. Bunda elbette havanın kötüleşmesinin etkisi var. Ancak başta Başbakan Merkel olmak üzere siyasetçilerin ve bilim insanlarının yaptığı uyarıların da etki göstermeye başladığı söylenebilir.

Bu esnada birçok siyasetçi toplumu sorumsuzlukla suçluyor, insanların dışarı çıkarak kendi ve başkalarının hayatlarını tehlikeye attıklarını belirtiyorlar. Bu durum lügatlara korona zamanlarında kamusal alanlarda toplanıp eğlenmeyi niteleyen ‘’Coronaparty’’ kavramını kazandırdı. Başbakanlık’tan sorumlu Devlet Bakanı Helge Braun, daha fazla yasak kararının yurttaşların cumartesi günkü davranışlarına bağlı olduğunu söylüyor. Sokağa çıkma yasağı toplumun tepesinde Demokles’in kılıcı gibi sallanmaya devam ederken bazı kesimler de böyle bir yasağın aile içi şiddetin artması başta olmak üzere toplumsal sonuçlar doğuracağına işaret ediyorlar. Bu yasakların çok nüfuslu hanelere daha fazla yük getireceği de aşikâr.

Okulların kapanmasının da gelir ve eğitim seviyesi düşük ailelerin çocuklarının okul başarısına kötü etki edeceği ise yaz tatilleri sonrasında yapılan gözlemlere dayanarak söylenebilir. Evde okul müfredatını takip edecek aile desteğine sahip olmayan bu çocukların hayat normale döndükten sonra sınıf arkadaşlarından geri kalması kaçınılmaz. Diğer yandan evden çıkmaması önerilen yaş almış insanlara destek için de mahallelerde yardım ağları kurulmaya başlıyor. Risk grubunda olmayanların, olanlara yardım teklifleri kapılarda, apartmanlarda ve online mecralarda görünür olmaya başladı. Berlin Eyaleti de desteğe ihtiyaç duyan insanların arayıp numaralarını bırakabilecekleri merkezi bir hattı devreye soktu. Bu numaralar sonra destek vermek isteyen mahalleliler tarafından görüntülenebilecek ve yardım ulaştırılabilecek. Birçok kültür kurumu da hizmetlerini ücretsiz olarak online mecralarda vermeye devam ediyor.

EKONOMİ DURMA NOKTASINDA

Berlin’de önceki hafta masaları arasında 1,5 metre mesafe koyma zorunluluğu bulunan lokantaların kapıları da kapanıyor. Artık müşteriler ya yemekleri almaya gelebilecek ya da eve servis talebinde bulunabilecekler. Şehirde okullar ve kreşler kapılarını hafta başında kapatmış, üniversiteler idari hizmetleri asgari seviyeye indirmiş, yabancılar dairesi başta olmak üzere birçok devlet dairesi de sadece mecburi işlemleri yapmaya başlamıştı. Kapatılması kararlaştırılan barların ve diğer mekanların polis tarafından denetlendiği gelen haberler arasında. Bunun dışında da büyük küçük birçok işletme kapılarını kapatınca, mümkün olduğu yerlerde çalışanlar home office çalışmaya geçmişti.

Şehir ekonomisinde önemli bir yer tutan hizmet sektörü başta olmak üzere kültür sanat sektörü ve serbest meslek erbapları da krizin sonuçlarından ağır şekilde etkilenmeye devam ediyor. Eyalet Hükümeti bu çerçevede ekonominin kalıcı zarar görmesini engellemek için finansal yardım paketleri açıklamaya başladı. Hükümet acil yardım paketleriyle bir yandan 250 ve altı çalışanı olan şirketlere 500.000€‘ya kadar destek vereceklerini açıklarken, ek olarak da özellikle kültür-sanat alanındaki müstakil çalışanlarla 5’e kadar çalışanı olan küçük işletmelere de 5000€‘ya kadar yardım yapılacağı açıklandı. Bunun dışında federal fonların da işletmelerle ilgili destekleri bulunuyor. İşyerleri kapanan çalışanların ise işsizlik parası alması mümkün (Kurzarbeitergeld).

Her devlet desteğinde olduğu gibi bu kararlaştırılan destekler de oturum izni bulunmayan, kaçak veya preker çalışan birçok insanı kapsamıyor. Mağduriyetler hukukun gri alanında kalanlar için gittikçe ağırlaşıyor. Koronavirüs bulaşırken her ne kadar sınıf tanımasa da salgının sonuçlarının dezavantajlı grupları daha ağır vuracağını öngörmek zor değil.