Alman hükümetinin koronavirüs ile mücadele için açıkladığı ekonomi paketinde yüksek öğretim öğrencileri dışarıda kaldı. Ekonomi paketinde öğrencilerin dışarıda bırakılması özellikle Avrupa dışı ülkelerden öğrenci vizesiyle gelenleri daha fazla mağdur ediyor

Almanya'nın açıkladığı ekonomi paketinde öğrenciler dışarıda kaldı!

EGEHAN ÜNLÜ / BERLİN

Hafta içinde 156 Milyar avro ek bütçe ve 600 milyar avro kredi ve garantiyi kapsayan bir ekonomik paket açıklayan Almanya’da, yüksek öğretim öğrencileri destek paketi dışında kaldı.

Almanya'daki öğrencilerin üçte ikisi hem okuyup hem çalışıyor. Öğrenciler gelirlerinin ortalama yüzde 26’sını kendileri kazanırken bu oran yabancı öğrencilerde yüzde 30. Öğrencilerin gelirlerinin düşük seviyesi göz önünde bulundurulduğunda bu oranın önemi göze çarpıyor. Bu veriler de yabancı öğrenciler başta olmak öğrencilerin önemli bir kısmının, bazı iddiaların aksine; iş piyasasına bağımlı olduğunu gösteriyor. Buna rağmen destek paketinde yer bulamamak tedirginlik yaratıyor.

ÖĞRENCİ STATÜSÜ GÜVENCESİZLİĞİ BERABERİNDE GETİRİYOR

Ancak hükümetin kararlaştırdığı yardımlar, iş piyasasında özel hükümlere tabi olan öğrencileri kapsamıyor. Kısaltılmış iş parasına (Kurzarbeitergeld) başvuran şirketlerde bu destek, sadece işsizlik sigortası primleri yatan (Sozialversicherungspflichtig) çalışanlara verilebiliyor.

Öğrenciler ise genelde haftada 20 saatin altında çalıştıkları için emeklilik primi dışındaki sosyal güvenlik primlerinden muaflar. Bu da işveren için düşük maliyetli istihdam imkânı, çalışan öğrenciler için de fazla net maaş anlamına geliyor. Bu nedenle öğrencilerin saat maliyetleri normal çalışanların altında kalırken, işsizlik sigortası (ALG I) ve 6 haftadan uzun süren hastalık halinde ödenen hastalık parası (Krankengeld) hakkından mahrum kalmış oluyorlar.

Böylece işten çıkarılan, işyerleri kapanan veya işverenleri kısaltılmış iş parasına geçen öğrencilerin koronavirüs ile mücadele kapsamındaki desteklerden yararlanma ihtimalleri de neredeyse sıfıra iniyor. Tam zamanlı öğrenci (Vollzeitstudium) statüsünde bulunan öğrenciler ayrıca 'Hartz IV' denilen sosyal yardımı alma hakkından normalde de mahrum bulunuyor. Böylece çalışarak kazanılan gelirin kesilmesi, ek geliri olmayan öğrenciler için yaşam kaygısı anlamına geliyor.

YABANCI ÖĞRENCİLERDE MAĞDURİYET DAHA FAZLA

Salgının yarattığı ekonomik durgunluk, özellikle Avrupa dışı ülkelerden öğrenci vizesiyle gelenleri daha fazla mağdur ediyor. Bu öğrencilerin kendilerini finanse etmeleri oturum şartlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle de 'BAföG' veya sosyal yardım haklarından tamamıyla mahrumlar. Bu öğrencilere ailelerden yapılacak parasal destek de düşük kurlar ve salgının dünya çapındaki etkileri sebebiyle devre dışı kalıyor. Başta yabancılar olmak üzere hayatını çalışarak kazanan tüm öğrenciler, işletmelerin açık kalmasına ve zaten zorda olan işverenlerin insafına kalıyor.

Bu duruma dikkat çekmek için bir grup öğrenci, 'Öğrencilere Derhal Yardım' (Soforthilfefürstudies) adlı bir imza kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında federal hükumetin, talepte bulunan öğrencilere bir kereye mahsus 3 bin avro destek vermesi, ihtiyaç durumunun da koronavirüs krizi bittikten sonra belirlenmesi talep ediliyor. İhtiyaç sahibi olmadığı tespit edilen öğrencilere verilen desteğin ise faizsiz krediye çevrilmesi öngörülüyor. Kampanya metninde Almanya’nın yabancı öğrencilere karşı olan ev sahipliği sorumluluğuna işaret edilerek bu yardımın özellikle yabancı öğrencileri de kapsaması gerektiği ifade ediliyor.

"ÖĞRENCİLERE ACİL DESTEK FONU OLUŞTURULMALI"

Yabancı Öğrenciler Federasyonu (BAS) da yabancı öğrencilerin durumuyla ilgili eyaletlerin içişleri ve bilim bakanları ile Federal İçişleri ve Bilim Bakanları’na yabancı öğrencilerin içinde bulundukları mağduriyetle ilgili bir talep mektubu gönderdi. Mektupta özellikle Çin, İtalya ve İran’dan gelen öğrenciler başta olmak üzere, yabancı öğrencilerin salgın sebebiyle çifte mağduriyet yaşadıkları bildiriliyor ve şu talepler sıralanıyor:

1- Yabancı öğrencilere acil destek fonu oluşturulmalıdır.

2- Yabancı öğrencilerin BAföG’e erişimi sağlanmalıdır.

3- Finansman kanıtı mecburiyeti askıya alınmalı, yabancılar hukuku üzerinden uygulanan müeyyideler engellenmelidir. Oturum uzatmaları kolayca sağlanmalıdır.

4- Salgın nedeniyle devam edilemeyen yüksel okul sömestrleri, oturum izni üst sınırlarına sayılmamalıdır.

5- Oturumu biten ve risk bölgelerine dönecek öğrencilerin oturumu uzatılmalıdır.

6- Sınavlar ve ödev teslim tarihleri ertelenmelidir.

7- Okula kayıt evraklarının teslim süreleri uzatılmalıdır.

BAS, BirGün'e yaptığı açıklamada, herhangi bir bakanın mektuba cevap vermediğini ancak mağdur olan birçok öğrencinin kendileriyle iletişime geçip mektubu desteklediklerini ve mağduriyetlerini vurguladıklarını bildirdi.

BAS ayrıca, yabancılar kanununun ve sosyal kanunların ilgili maddelerinin askıya alınarak öğrencilere verilecek desteğin, yabancılar kanunu nezdinde müeyyideler doğurmasının önüne geçilmesinin önemini vurguladı.