Almanya’da yeni dönem başlıyor
Almanya’nın yeni Şansölyesi Merz ilk haftasında göç politikasını sertleştirdi. Duraklayan ekonomiyi sermaye yanlısı politikalarla canlandırmak isteyen Merz, ülkenin silahlanma harcamalarını da büyük oranda artıracak.

Dış Haberler
Almanya’da muhafazakar Hristiyan Birlik (CDU/CSU) liderliğindeki koalisyon hükümeti, daha görevdeki ilk haftası dolmadan agresif ajandasını uygulamak için harekete geçti. Göçmenlerin ülkeye girmesini engellemek için sınır kontrollerini artıran Şansölye Friedrich Merz liderliğindeki hükümet, durgun ilerleyen ekonomiyi sermaye yanlısı adımlarla canlandırırken aktif bir dış politika izleyerek Avrupalı ortaklarıyla birlikte silahlanmaya hız vermek istiyor.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU), Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ve Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) oluşan yeni hükümet, 6 Mayıs’ta göreve başladı.
Almanya'nın bir an önce Avrupa siyaset sahnesinde yeniden güçlü bir konum almasını hedefleyen CDU’lu Şansölye Merz liderliğinde yeni hükümet, ekonomiden dış politika ve savunmaya kadar birçok alanda iddialı adımlar atmaya hazırlanırken saldırgan göç politikalarını çoktan hayata geçirmeye başladı.
İLK ADIM GÖÇ ÖNLEMLERİ
Merz’in talimatıyla CSU’lu İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, federal polise çocuk, hamile kadın ve diğer savunmasız gruplar hariç olmak üzere, göçmenleri doğrudan sınırda geri çevirme talimatı verildiğini açıkladı. Dobrindt, 2015 yılında eski Şansölye Angela Merkel’in göçmenleri sınırda geri çevirmeme kararını geri çekti.
Reddedilmelerin Almanya’nın komşularına “aşırı yük getirmemesi gerektiğini” belirten Dobrindt, sınırları kapatmayacaklarını fakat sınır kontrollerini güçlendireceklerini vurgulayarak komşu ülkelerle görüşmelerin sürdüğünü ekledi.
3 ANA HEDEF
Merz, şansölye olarak yemin ettikten sonraki ilk televizyon röportajında, hükümetinin üç ana önceliğini belirtti. Kamu yayıncısı ZDF’ye konuşan Alman Şansölye, göç krizini ele almak, duraklayan ekonomiyi canlandırmak ve ulusal savunmayı güçlendirmek üzerine odaklanacaklarını söyledi. Merz’e önlerindeki en büyük zorluk ise “ülkelerinin özgürlük ve barışının hiç olmadığı kadar tehdit altında olması.”
SERMAYE YANLISI ADIMLAR
SPD ile koalisyon anlaşmasında kabul edildiği üzere hükümet, Almanya’nın imalat ve sanayi tabanını modernize etmeyi hedefliyor. Son iki senedir küçülen ülke ekonomisini canlandırmak için hükümetin çözüm önerisi ise sermaye yanlısı politikalar. Hükümetin ekonomiye yönelik planları arasında şirketlere yönelik büyük vergi kesintileri, otomotiv ve sanayi gibi belli sektörlere büyük yatırımlar, üretim ve sanayi için enerji maliyetlerini düşürme, bürokrasiyi azaltma ve dijital teknolojilere geçilme gibi adımlar içeriyor.
Merz'in iç gündeminde göç ve ekonomik reformlar ön planda olsa da, eşit derecede acil dış politika zorluklarıyla karşı karşıya. Bunların başında “Rusya tehlikesi” ve ABD Başkanı Donald Trump'ın gelişiyle transatlantik ilişkilerin geleceği konusundaki büyüyen belirsizlik geliyor.
Son aylarda hem Almanya hem de Avrupa’nın “savunma kabiliyetini artırması gerektiğini” defalarca dile getiren Merz’in yeni hükümeti, bu doğrultuda silahlanma yatırımında tarihi artışa gitmeyi planlıyor.
SİLAHLANMA ARTACAK
Mart ayında CDU tarafından Federal Meclis’te kabul edilen önergeyle anayasada borçlanmayı sınırlayan “borç freni” maddesi baypas edilerek, milyarlarca avroluk savunma harcamaları yapılabilmesinin de önü açıldı.
Hükümet bu planla bir yandan Trump’la ilişkilerini rayına oturtabilmek için gerekli olan NATO’ya GSYİH’nin %2’lik harcama hedefini tutturarak Avrupalı müttefikleri ile de askeri işbirliğini geliştirmeyi hedefliyor.
YENİ WEIMAR ÜÇGENİ
AB’nin başta savunma ve göç olmak üzere politikalarında ve kıtanın jeopolitik gelişmelerinde etkili bir rol oynamak isteyen Merz, bu doğrultuda ilk ziyaretlerini Çarşamba günü önce Fransa’ya, ardından Polonya’ya yaptı. Merz’in ziyaretleri, 1991’de bu üç ülkenin birçok konuda işbirliği için oluşturduğu “Weimar Üçgeni’ni” yeni paradigmaya adapte etmeye çalışacağının bir işareti.
Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Merz, Avrupa'da Paris-Berlin ekseni olarak bilinen ikili ilişkileri ve iş birliğini daha da geliştirme iradesinin altını çizerek “Avrupa için yeni bir başlangıç” vurgusu yaptı. AB sanayi altyapısını güçlendirme ve savunma ile sanayi politikaları konularında iş birliğini artıracakları mesajını veren Merz ve Macron, iki ülkenin ortak bir güvenlik konseyi kuracağını duyurdu.
Merz, Fransa’nın ardından gittiği Polonya’da da mevkidaşı Donald Tusk ile görüştü. Güvenlik ve savunma konuları ile göç ve AB'nin dış sınırlarının güvence altına alınması konularında iki ülkenin ortak kaygıları olduğunu vurgulayan Merz, sınır kontrollerini komşu ülkelerin kabul edebileceği bir şekilde gerçekleştireceklerini belirtti.