Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, önümüzdeki bir yıl içinde dünya nüfusunun yüzde 40 ila 70’inin koronavirüs ile enfekte olmasını beklediklerini belirterek “Önemli olan bu birkaç hafta içinde hızlı artışın olmaması. Yoksa sağlık altyapımız yetmez. Hastaları tedavi etmeye yetişemeyiz” uyarısında bulundu

Alpay Azap: Vaka sayısı birkaç hafta içinde hızla artarsa sağlık altyapımız yetmez

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı ve Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, önümüzdeki bir yıl içinde dünya nüfusunun yüzde 40 ila 70’inin koronavirüs ile enfekte olmasını beklediklerini belirtti.

Cumhuriyet'ten Sibel Bahçetepe'ye konuşan Azap, virüsün stabil ve dayanıklı bir virüs olduğunu, yapısını çok değiştirmediğini ifade ederek, “Şekil değişikliğine uğrayıp bulaşıklığını kaybetmedi. SARS gibi ortadan kalkmasını beklemiyoruz” dedi.

"EN ETKİLİ YÖNTEM SOSYAL MESAFE"

Virüsün insandan insana bulaşma hızının yüksek olduğunu, enfekte olan hastaların yüzde 80’inin hafif belirtilerle hastalığı atlattığını, bu nedenle birçoğunun doktora bile gitmediğini anımsatan Azap, “Bu kişiler toplumda dolaşmaya devam ediyorlar ve etrafa virüs saçıyorlar. Hastaneye dahi gelmedikleri için test yapma şansımız da yok. O yüzden toplumda bu virüs hızla yayılıyor. En etkili yöntem bu nedenle sosyal mesafe. İpin ucu kaçmış değil, halen önüne geçilebilir. O yüzden diyoruz sosyal mesafe önemli. 1 metreden fazla kimseye yaklaşmayın, kalabalık ortamlara girmeyin, olabildiğince evde kalın” diye konuştu.

"OLABİLDİĞİNCE ÇOK TEST YAPMAK LAZIM"

"Güney Kore’de kişilerin sokakta ateşi ölçülüyordu ve riskli gruplar tespit ediliyordu. Türkiye’de bu mümkün mü?" sorusuna Prof. Alpay, şu yanıtı verdi:

“Bunu yapabilmek Türkiye gibi bir ülkede hiç kolay değil. Kaynaklarınız, olanaklarınız ne kadar yeterliyse ona göre hareket etmeniz gerek. Çünkü başka şeyleri de yapmanız gerekiyor aynı zamanda. Olabildiğince çok test yapmak ve pozitif çıkanların etrafındakileri bulup onları toplumdan izole etmek lazım, ama bütün enerjinizi de buna harcarsanız, hastaların yönetimi ne olacak? Hastaların sağlık altyapısına ve tedaviye ihtiyacı var. Her ülke kendi formülünü geliştirmek zorunda. Her ülkedeki bulaş dinamikleri, davranış kalıpları farklı. O yüzden her ülkenin kendine özgü reçetesinin olması gerek. Vatandaş ateşi, solunum sorunu olduğunda sağlık kurumlarına başvurmalı. Gerekli vakalara gerekli testler yapılıyor. Vaka sayısında kaç olacağımızdan önemlisi, bu vaka sayısının geniş bir zaman diliminde mi, yoksa birkaç hafta içinde mi ortaya çıkacak olması. Bu çok önemli. Önemli olan bu birkaç hafta içinde hızlı artışın olmaması. Yoksa sağlık altyapımız yetmez. Hastaları tedavi etmeye yetişemeyiz."

Türkiye-İtalya karşılaştırmalarını doğru bulmadığını belirten Azap, “Tespit ettiğimiz ilk vaka bizim ilk vakamız olmayabilir. İlk vakayı biz daha geç tespit etmiş olabiliriz. O yüzden İtalya’dan önde olduğumuzu ve İtalya’dan daha kötü olacağımızı da düşünmüyorum” diye konuştu.

"CİDDİ YAN ETKİLERİ VAR"

Sosyal medyada bir ilacın koronavirüsü tedavi ettiği hatta önlediği iddialarına ilişkin ise Azap, “Bu ilacın ne kadar süre verileceği, etkili olup olmayacağı, direnç üzerine etkileri ve istenmeyen etkilerinin ne olacağı bilinmemektedir. Bazı bilimsel temelleri var ama yeterli değil. Her ilacın yan etkileri olduğu gibi bunun da ciddi yan etkileri var. Bazı kişilerde ölümcül bile olabilir” dedi.

"TEST SAYISININ GÜNDE 10 BİNE ÇIKMASI HEDEFLENİYOR"

Azap, Türkiye’de yapılan test sayısının günlük 3 binlere kadar çıktığını, bu hafta başı itibariyle 16 olan test merkezi sayısının 31’e çıkacağını ve günlük test sayısında da 10 binin hedeflendiğini anlattı. Azap, şöyle konuştu: “Hastalıkta şu an kullanılan iki test var. Mikrobiyolog arkadaşlarımızın yönlendirmesiyle sanırım bu haftadan itibaren hızlı testleri kullanacağız. Hızlı testler ile önümüzdeki hafta test sayısının günde 10 bine çıkması hedefleniyor. Uygulaması kolay ve hızlı olduğu için tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılacak.”

"BİR HAFTA EN KRİTİK DÖNEM"

Cumhuriyet'e konuşan Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, önümüzdeki haftanın Türkiye için son derece kritik olduğunu söyledi. Ceyhan, “Yayılma kontrolden çıktı diye bir şey şu an söyleyemeyiz. Çok kritik bir dönemdeyiz. Şu bir hafta en kritik dönem. Bu haftada kontrolleri hızlı bir şekilde yapmazsak kontrol etmesi çok zor bir döneme girebiliriz” dedi.

Vakaların tüm illere yayılmasıyla durumun zor olacağına işaret eden Prof. Ceyhan, “Şu bir haftada herkes evlerine girmezse, insanlara temasa devam ederse bu işi kontrol etmemiz mümkün değil” diye konuştu.