Başlık kafanızı karıştırmasın; bizim sokakta komşular arası dayanışma hattı olarak kullandığımız WhatsApp grubunun adı.

Komşu komşunun külüne muhtaç” diyen bir kültürden gelsek de, aynı apartmanda, hemen karşı dairede oturan komşumuzdan habersiz yaşayıp gidiyoruz.

Şimdi, Covid-19 denen görünmez bir canlının tehdidiyle sarsılırken, bu durumdan en az hasarla çıkabilmek için yapmak zorunda olduklarımız var.

Küresel tehdit, her birimize bundan önceki hayatımızda çok ama pek çok önemsediğimiz şeylerin aslında hiç de o kadar önemli olmadığını öğretiyor. Dahası, bundan önceki hayatımızda pek önemsemediğimiz, el yıkamak gibi küçücük şeylerin hayat kurtaracak kadar önemli olduğunu öğreniyoruz.

Selamlaşmadığımız komşunun hayat kurtardığını da öğreneceğiz!

Büyük toplumsal felaket anlarında, ancak en yakın çevremizde felaketle baş edebilecek organizasyonlar kurmuşsak felaketin etkilerini en aza indirebiliyoruz.

Çin, salgınla mücadelesinde muazzam örgütlülüğü sayesinde başarılı oluyor.

Örgüt dediğimiz şey, belli bir amacı gerçekleştirmek için en az iki kişinin imkanlarını ve araçlarını eşgüdüm içinde kullanabilmesi demek.

Bugün tam da o zamanlardayız.

Bir ihtiyaç anında en yakınımızdakinin yardımımıza yetişeceği ilişkiler ağına sahip olmazsak, çok küçük sarsıntılarda bile yıkılmamız işten değil. O ilişkileri kurduysak, pek çok zorluğun altından kalkabiliriz.

Bizim komşular arasında kurduğumuz dayanışma ağı “Alpay-Korona” şöyle bir duyuruyla çalışmaya başladı:

Sevgili Komşum,

Bütün dünya görünmez ama ölümcül bir tehdit altında. Zor günlerden geçiyoruz.

Bu süreçte yapmamız gerekenler de belli; bir süre evlerimizden çıkmayacağız. Aramıza mesafe koyacağız. Hijyene olağanüstü dikkat edeceğiz. Bağışıklık sistemimizi güçlendirecek şeyler yapacağız.

Her birimizin farklı çevresi ve işi var. Dolayısıyla evden çıktığımız andan itibaren farklı temaslarımız oluyor. O temasları birbirimize taşımamaya dikkat edelim. Bir süre ev ziyareti yapmayalım. Sohbetlerimizi açık havada birbirimize 2 metre mesafede yapalım.

Ancak, şunu unutmayalım. Bir süre yalıtılmış olsak da asla yalnız değiliz!

Şimdi, birbirimizin külünden çok daha fazla şeye ihtiyacımız var. Birbirimize ihtiyacımız var.

Sevgili komşum,

Her neye ihtiyacın olursa ben buradayım.

Her neye ihtiyacım olursa hemen orada olduğunu biliyorum.

Bu zor günleri birlikte ve dayanışma içinde aşacağız.”

Biz, Alpay-Korona’da; yararlı bilgileri, alınabilecek önlemleri paylaşıyoruz. Aramızda gerekli mesafeyi bırakarak ortak yürüyüşler yapmayı planlıyoruz. Bir arada olamasak da birliktelik duyumuzu güçlendirecek neler yapabileceğimiz konuşuyoruz.

Bu zor günlerin nasıl üstesinden geleceğimize dair hurafelere sarılmak, komplo teorileriyle oyalanmak, büyük laflar etmek boş.

Bir yandan birbirimizden uzak dururken, öte yandan çok yakın olmanın yapılarını kurma zamanı şimdi.

Yaşadığımız apartmanları düşünelim; sadece kapıdan kapıya selamlaşabilsek bile, her bir komşumuzun her an yanımızda olduğunu bilmenin, bunun örgütlenmesini yapmanın zamanı.

Yiyeceğini sizinle paylaşacak, dışarı çıkamıyorsanız sizin için gidip suyunuzu alacak bir komşunuz olduğunu bilmenin zamanı.

Belki günün aynı saatinde pencereleri açılmış salonlarda birbirinden uzakta ama birlikte egzersizler yapma zamanı.

Bu akşam saat 21.00’de pencerelere çıkıp sağlık çalışanlarını hep birlikte alkışlama zamanı.

İnanın; küçük şeyler yapmak her zaman büyük laflar etmekten çok daha anlamlıdır!

Bu belayı ancak birlikte aşacağız ve aştığımız gün en büyük kazancımız güçlenmiş dayanışma duygumuz olacak!