Altın Koza Kesal’ın Nasibi

İç ferahlatan bir ödül töreniydi. Tabir caizse, ‘biz bize’ydik. Biz, yani sinemayla bir şekilde ilişkisi olan kişiler. Alıştığımız ödül törenlerinde insanın içine ferahlık veren siyasi erkân ve devlet ricali, vs. yoktu. Sadece, ev sahibi sıfatıyla Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile, tören için Altın Koza‘ya Süleyman Seba Kültür ve Sanat Merkezi’ni (Fulya Sanat) sağlayarak ev sahipliği yapan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat vardı, o kadar. Zaten onlar da bu törenin bir parçasıydı.

Altın Koza Ulusal Film Yarışması Jürisi’ne gelince, çok iyi bir jüriydi. Her şeyden önce, yıllardır görmediğim arkadaşlarımı gördüm. Çok beğendiğim bir yönetmenle tanıştım. Ben şahsen, yönetim kurulu başkanı, eski dost Menderes Samancılar’ın müşkül durumdaymış duygusu uyandıran çağrısına uyarak, Ahmet Boyacıoğlu’nun izniyle gelmiştim. Çünkü aslen, Ahmet’in başında olduğu Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde görevliyim. Bu sayede çok film görmüş oldum, kendimi şanslı hissediyorum. Uyumlu bir jüriydik. Ama anlaşamadığımız ve (gerçekten) üzerinde uzun uzun tartıştığımız dallar da oldu.

Süleyman Seba’nın orta boy, güzel salonunda sosyal mesafe kollayarak oturmuştuk. Ödül alanların hemen hemen hepsi oradaydı. Beni en çok genç sinemacıların sevincini görmek mutlu ediyor. Umut veren öyle çok genç sinemacı var ki! Ödül alanların arasında da vardılar. Belki de kimi dalda ödül paylaştırmamızın nedeni budur.

Ancak, tanıdığım ve takdir ettiğim üç kişinin aldığı Onur ve Emek ödülleri de beni mutlu etti. Orhan Kemal Emek Ödülü’nü yazarın oğlu Işık Öğütçü’nün elinden, görüntü yönetmeni ve yönetmen Orhan Oğuz aldı. Altın Koza Yaşam Boyu Onur Ödülü’nü de iki usta oyuncuya, Nur Sürer ve Rutkay Aziz’e Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar takdim etti. Gecenin galipleri ise Ercan Kesal ve Leyla Yılmaz oldu. Senarist, yazar, oyuncu, doktor ve artık yönetmen Kesal’ın kendi kitabından uyarladığı “Nasipse Adayız” En İyi Film ve Senaryo (Kesal) ödüllerini alırken, genç oyuncusu Selin Yenici Yardımcı Kadın Oyuncu’yu Seda Dikmen’le (Mavzer) paylaştı. Ali Aga da Kurgu ödülünü aldı. Yönetmenlerden oluşan YÖN Jürisi En İyi Yönetmen olarak Ercan Kesal’ı seçti. Kesal konuşmasında, ailece geçirdikleri bir kazada oğulları Bora’yı kaybeden festival direktörü Kadir Beycioğlu ile ailesinin acısını paylaştı ve ödülünü Bora Beycioğlu adına aldı. Bora’nın adı, festival yönetimi tarafından Kurmaca dalındaki Öğrenci Ödülü’ne de verildi.

Leyla Yılmaz’ın “Bilmemek”i Yılmaz Güney Ödülü ve arkadaşımız Cüneyt Cebenoyan adına verilen SİYAD ödülüne değer bulunurken, kendisi de En İyi Yönetmen ödülünü aldı. İlk uzun metraj filmi “Bir Avuç Deniz”in (2011) ardından “Bilmemek”i seçen Leyla Yılmaz, Güney ödülünü de alınca bu kez genç ekibiyle sahneye çıktı. Filmin oyuncularından Senan Kaya En İyi Kadın Oyuncu seçildi. Emir Özden ise Umut Veren Genç Erkek Oyuncu ödülünü Ahmet Melih Yılmaz (Yeniden Leyla) ile paylaştı.

Başka paylaşılan ödüller de vardı. Türkan Şoray Umut Veren Genç Kadın Oyuncu Ödülü’nü Sitare Akbaş (Ben Bir Denizim) ve Deniz Altan (Plaza) aldı. Onur Berk Aslanoğlu “Plaza” ve Serdar Orçin “Ceviz Ağacı”ndaki rolleriyle En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü paylaşırken, Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü Ozan Çelik (Mavzer) kazandı. “Mavzer”in bir diğer ödülü En İyi Görüntü Yönetmeni dalında Orçun Özkılıç’ın oldu. En İyi Müzik ödülünü “Ceviz Ağacı”yla Payam Azadi aldı.

Her türlü olumsuz koşula rağmen festivali gerçekleştiren ve İstanbul’daki dürüst ve cana yakın töreninin yanı sıra Adana’da da başarılı etkinlikler düzenleyen festival yönetimini kutlarız.