Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Danıştay'ın muğlak ve keyfi gerekçelerle basın kartlarının iptal edilemeyeceği kararına ilişkin, "Terör seviciler boşuna sevinmesinler!" yorumunu yaptı.

Altun'dan Danıştay'ın basın kartı kararına yorum: "Terör seviciler boşuna sevinmesinler!"

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Danıştay'ın muğlak ve keyfi gerekçelerle basın kartlarının iptal edilemeyeceği kararına ilişkin açıklama yaptı. Altun, "Görevde olduğumuz müddetçe “gazetecilik” adı altında “terörizm propagandası” yapanlarla mücadele edeceğiz. Terör seviciler boşuna sevinmesinler!" dedi.

Danıştay, iktidarın değiştirdiği Basın Kartı Yönetmeliği’ne basın özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle “dur” dedi. İktidara 'makbul' gazeteci incelemesi yapamazsın” diyen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, ''milli güvenlik ya da kamu düzenine aykırılık veya bunları alışkanlık edinme'', “gazetecilik meslek onurunu zedeleyecek işler yapılması” gibi muğlak ve keyfi gerekçelerle basın kartlarının iptal edilemeyeceğine karar verdi.

Fahrettin Altun, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Danıştay'ın kararını değerlendirdi.

"Basın Kartı yönetmenliğimizin bazı maddeleri Danıştay tarafından iptal edilmiş" diyen Altun, "Daha iyisini yapmak için derhal çalışmaya başladık. Görevde olduğumuz müddetçe “gazetecilik” adı altında “terörizm propagandası” yapanlarla mücadele edeceğiz. Terör seviciler boşuna sevinmesinler!" ifadelerini kullandı.

Altun, açıklamasına şöyle devam etti:

"Bir an düşünün. Herhangi bir Batı ülkesinde mütemadiyen DEAŞ propagandası yapan bir kişiye “basın kartı” verilir mi? “Ama ben gazeteciyim” diye yırtınsa sonuç alabilir mi? HAYIR! Ama bize gelince, devletin PKK veya FETÖ propagandası yapanları “gazeteci” olarak tanıması isteniyor!

Buna itiraz ediyoruz. Bu kirli zihniyeti reddediyoruz. Terör örgütlerinin, onların hami ve işbirlikçilerinin oluşturmaya çalıştığı şiddet ortamına teslim olmuyoruz. Demokrasinin de, ifade ve basın özgürlüğünün de birinci düşmanı terör örgütleridir. Haklı mücadelemiz sürecek..."