İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İdlib'de dün gece meydana gelen ve 33 askerinin yaşamını yitirdiği saldırının ardından açıklamalarda bulundu. Altun mültecilere yönelik olarak da Türkiye'nin bir göçe daha izin verecek kapasitesi olmadığını kaydetti

Altun'dan 'mülteci' açıklaması

İletişim Başkanı Fahrettin Altun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İdlib'de yaşanan son gelişmelerin ardından açıklamalarda bulundu.

Altun göçmenlerle ilgili olarak, "Bu insanlar Türkiye'ye ve Avrupa'ya kaçmaya çalışacaklar. Halihazırda 4 milyona yakın mülteciyi barındıran Türkiye'nin, bir milyon Suriyelinin daha ülkeye girmesine izin verecek kapasitesi ve kaynağı yoktur" diye konuştu.

Türkiye'nin Astana Süreci'ne dahil olan bütün taraflara ve uluslararası topluma sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısında bulunduğunun altını çizen Altun, şöyle devam etti:

"Geçmişte Ruanda ve Bosna'daki gibi soykırımların İdlib'de de yaşanmasına izin verilemez. Kahraman askerlerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız. Askerlerimizi şehit edenler, yaptıklarının bedelini ödeyene kadar Suriye'deki operasyonlarımız devam edecek. Katil rejim, Astana Süreci'nde verdiği taahhütleri yerine getirmeyi reddediyor. Türkiye ise meşru müdafaa hakkını kullanıyor ve İdlib'de insani bir felaket yaşanmasını önlemeye yönelik operasyonlarında uluslararası hukuka uygun olarak hareket ediyor."

'UÇUŞA YASAK BÖLGE OLUŞTURULMALI'

Uluslararası toplumun, 'sivilleri korumak ve uçuşa yasak bölge oluşturmak için harekete geçmesi gerektiğini' savunan Fahrettin Altun, şunları kaydetti:

"Rejim bölgede demografik ve etnik bir temizlik peşinde. Bunu elbette görmezden gelemeyiz. Milyonlarca sivil, aylardır rejim tarafından hava bombardımanına tutuluyor. Okullar ve hastaneler de dahil olmak üzere birçok yapı rejim tarafından sistematik olarak hedef alınıyor. Gözlerimizin önünde yavaş yavaş bir soykırım gerçekleştiriliyor. Bilinçli ve onurlu olanlar bu katliama karşı seslerini yükseltmelidir.

Astana Süreci'nin garantörleri olan Rusya ile İran, İdlib'de şiddetin ve çatışmaların azaltılması için verdikleri taahhütleri yerine getirmezlerse bütün güvenilirliklerini yitirirler. Türkiye meşru müdafaa için Suriye'de teröristlerle savaşıyor, Astana ve Soçi anlaşmalarında verdiği sözleri yerine getiriyor ve yerlerinden edilmiş kişilere ve mültecilere yardım ediyor. Taahhütlerimizden ve yaptığımız anlaşmalardan döneceğimizi düşünenler derin bir yanılgı içindedir. Bir suç ağı gibi hareket eden ve kendi halkına terörü yaşatan Esed rejimi hem ulusal güvenliğimiz hem bölge hem de Avrupa için bir tehdit durumunda. Bütün bu olanları durup hiçbir şey yapmadan izleme lüksümüz yok. Bizden Suriyelileri terk etmemizi bekleyenler kendilerinden utanmalıdır."

AA