Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimine ilişkin açıklamalarda bulundu. Altun, “Ülkemizde protesto hakkı anayasal koruma altındadır. Yaşanan olay sırasında bu anayasal sınırları aşarak fiilen şiddete başvuranlarla ilgili adli süreç zaten başlatılmıştır. Ancak CHP Genel Başkanını seçim döneminde kullandığı dil ve kurduğu ittifaklar sebebiyle protesto eden vatandaşlarımıza terörist muamelesi yapılmasını asla kabul […]

Altun: “Kılıçdaroğlu’nu protesto edenlere terörist muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Altun, “Ülkemizde protesto hakkı anayasal koruma altındadır. Yaşanan olay sırasında bu anayasal sınırları aşarak fiilen şiddete başvuranlarla ilgili adli süreç zaten başlatılmıştır. Ancak CHP Genel Başkanını seçim döneminde kullandığı dil ve kurduğu ittifaklar sebebiyle protesto eden vatandaşlarımıza terörist muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan paylaşımda, Fahrettin Altun’un, Okan Müderrisoğlu’na yaptığı açıklamalara yer verildi.

Ankara’nın Çubuk ilçesindeki asker cenazesinde istenmeyen bir olay yaşandığını söyleyen Altun, “Elbette yaşanan olaydan üzüntü duyduk. Şiddetin hiçbir türü tasvip edilemez. Biz kimilerinin yaptığı gibi şiddetin önüne ‘devrimci’ sıfatı getirip, şiddeti ‘devrimci şiddet’ diyerek meşrulaştırmayız. Şiddetten medet ummayız” ifadesini kullandı.

Öte yandan Altun, Kılıçdaroğlu’na saldırıda bulunan gruba, ‘”Bir grup öfkeli marjinal insan”, “organize suç şebekesi” muamelesi yapmanın doğru olmadığını’ öne sürdü.

‘Oradakilerin şehide karşı son vazifelerini yerine getirmek için bir araya gelen şehit yakınları olduğunu’ söyleyen Altun, “Birileri Erdoğan nefretinden dolayı bu teröristlerin siyasi uzantılarını desteklemeyi, onlarla ittifak kurmayı kendilerine yediriyor olabilir ancak halk bu işbirliğini kesinlikle hazmedemiyor” ifadelerini kullandı.

“Protesto eden vatandaşlarımıza terörist muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz”

Altun, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Halka unutkan, istedikleri yöne çekebilecekleri bir kitle muamelesi yapanlar, sosyal medyanın dışında gerçek bir dünya olduğunu ve burada manipülasyonların kolay kolay tutmadığını anlamak zorunda. Kardeşlerimizi, evlatlarımızı, babalarımızı şehit vererek bugünlere getirdiğimiz bir mücadeleyi ve bu mücadeleyi kime karşı verdiğimizi unutacağımızı düşünmeleri bu toplumun kodlarına ne kadar yabancı olduklarının bir kanıtıdır. Ortada tarifsiz bir acı vardır. Tarifsiz bir acının yaşandığı böylesi bir atmosferde gerilimin bir parçası olacak davranışlar ne yazık ki bu istenmeyen olaya zemin hazırlamıştır.

“Ülkemizde protesto hakkı anayasal koruma altındadır. Yaşanan olay sırasında bu anayasal sınırları aşarak fiilen şiddete başvuranlarla ilgili adli süreç zaten başlatılmıştır. Ancak CHP Genel Başkanını seçim döneminde kullandığı dil ve kurduğu ittifaklar sebebiyle protesto eden vatandaşlarımıza terörist muamelesi yapılmasını asla kabul edemeyiz. Atatürk’ün partisinin genel başkanı Ankara’da bir şehit cenazesinde vatandaşın tepkisiyle karşı karşıya kalıyorsa öncelikle şapkasını önüne alıp muhasebe yapması gerekir. Bu tepkiyi alan herhangi bir siyasetçinin, kendi sorumluluğunu düşünmek dururken halka “marjinal bir grup” muamelesi yapması gerçekten hayrete şayan bir durumdur. “Ben neden milletimin gönlünden bu kadar uzak düştüm” diye sormak yerine, halka parmak sallaması üzücüdür.”

“Kimse teröristlerle şehit yakınlarını aynı kefeye koymaya kalkamaz”

‘Hiç kimsenin bir siyasetçinin böyle bir duruma düştüğünü görmek istemeyeceğini’ aktaran Altun, ‘yaşanan olayın spontane geliştiğini; planlı olmadığı’ söyledi. Her ne olursa olsun soğukkanlılığı koruyarak, toplumsal öfkenin kaynağına inmek gerektiğini belirten Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“CHP’nin terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile kurduğu ittifak ve seçimden sonra HDP tarafından yapılan ‘biz kazandırdık’ açıklamaları toplumun kahir ekseriyetinde ciddi bir tepki yarattı. Sayın Kılıçdaroğlu, cenazesine atıldığı askerimizin daha seçim öncesinde ‘onlar mı bize saldıracak? Hayır efendim’ dediği bir terör örgütünün saldırısıyla şehit olduğunu nasıl görmezden gelebiliyor. Toplumun terör konusundaki hassasiyetini yok sayarak bir siyasal ittifak kurma girişiminin istenmeyen sonuçlar üreteceği aşikardır. Bu rahatsızlığın anlaşılması ve giderilmesi için çalışılması gerekiyor. 

“Tekrar ediyorum, cenaze merasiminde yaşanan olay elbette üzücü. Şiddete herkesin mesafe koyması gerekiyor. Ancak şehit ailelerinden kızgın tepkiler geldiğinde ayağa kalkanlar terör örgütünün vahşi cinayetleri ve katliamları karşısında sessizliklerini koruyorlar. Milletimizin bu ikiyüzlülüğü teşhis ettiği kanaatindeyiz. Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun şehit yakınlarının tepkisini, daha önce Artvin’de kendisine yapılan PKK saldırısı ile bir tutmasını da kabul etmek mümkün değildir. Kimse teröristlerle şehit yakınlarını aynı kefeye koymaya kalkamaz. Cenazede olan olay maksadını aşan, tasvip etmediğimiz bir tepkidir ama evlatlarını şehit vermiş, ocağına ateş düşmüş, ay yıldız için bedel ödemiş bu ailemizi PKK ile bir tutmak, henüz daha toprağı kurumamış şehidimizin aziz hatırasına hakarettir, ihanettir.”