Ülkenin dört bir yanındaki şiddetli yağmurlarla birlikte meydana gelen seller, plansız kentleşmeyi ve altyapı eksikliğini gözler önüne serdi. TMMOB İKK Sekreteri Akçelik, “Rant odaklı değil, kamu yararını gözeten projelendirme gerek” ifadesini kullandı

Altyapıda çöküş

DENİZ YERLİKAYA

Düşen hava sıcaklıklarıyla birlikte, ülkenin birçok noktasında şiddetli yağmurlar kendini sel olarak göstermeye başladı. Bununla birlikte altyapı eksikliği de bir kez daha gözler önüne serildi.

İstanbul’da ulaşımın önemli noktalarından biri olan Zincirlikuyu Metrobüs İstasyonu’nu su bastı. Yoğun yağış nedeniyle Esenyurt’ta yol çökerken, Beşiktaş’ta meydana gelen toprak kaymasında bir ev hasar gördü. Kâğıthane Çeliktepe’de bir istinat duvarı çökerken, Maltepe Başıbüyük’te ise yağışlarla birlikte yolda su birikintisi oluştu. Yağış yurttaşlara zor anlar yaşatırken, Adıyaman’ın Sincik ilçesinde de şiddetli yağmur derelerin taşmasına neden oldu. Taşan dere de ulaşımın engellenmesine ve okul yollarının kapanmasına neden oldu. Maraş’ın Elbistan ilçesinde ise Söğütlü Çayı’nda oluşabilecek taşkın riski göz önünde bulundurularak, çay kenarındaki 3 okulda eğitime bir günlük ara verildi. Hatay’ın merkez Antakya ve Defne ilçelerinde etkili olan şiddetli yağış nedeniyle birçok ev ve işyeri ile tarım arazilerini su bastı, taşan derenin sularında sürüklenen 12 koyun kayboldu. Tekirdağ’ın Kapaklı ilçesinde öğrenci servisi minibüsü, seyir halindeyken, yağış nedeniyle bozulan yol çöktü, araç çukura saplandı. Olayı öğrenciler ve sürücü yara almadan atlattı.

YANLIŞ DÜZENLEMELER ETKİLİ
Konuya ilişkin Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Cevahir Efe Akçelik ile İnşaat Mühendisleri İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna BirGün’e konuştu, doğa olaylarının afete dönüşmendeki yanlış şehir düzenlemelerine dikkat çekildi.

YÖNETİMSEL HATALAR VAR
“Şiddetli bir yağışı bir afete dönüştüren bazı yönetimsel hatalar var” diyen Akçelik, bunu, şu sözlerle açıkladı: “Orman alanlarının, toprak örtüsünün ve su havzalarının yapılaşmaya açılarak yok edilmesi, dere ıslahı yapılırken dere yataklarının betonlaştırılması, yağmur suyu kanallarının yetersiz olması gibi hatalar bunlara örnek olarak gösterilebilir.”
Kentsel dönüşümünün altyapı sistemlerinin yeterli hale gelmeden yapılmasının birçok olumsuz sonuca neden olduğunun altını çizen Akçelik, şöyle devam etti: “Bölgelerde insan yoğunluğu artarken bölge altyapısında yeni kanal ilavesi yapılmıyor. Bu durumda da mevcut kanal sisteminin ihtiyacı karşılaması mümkün olmuyor. İmar kararlarındaki ve denetim uygulamalarında eksiklikler bugünkü benzeri tabloların tekrarlanmasına neden oluyor.”

Akçelik, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bir doğa olayını afet haline dönüştürmemek, uzun süreli ve olası en kötü ihtimal göz önünde bulundurularak alınan önlemlerle mümkün. Rant odaklı değil, kamu yararını gözeten projelendirme bugün yaşananların tekrar etmemesini sağlayacaktır.”

Nusret Suna ise sel felaketlerinin en önemli nedenlerinden birisinin, kentlerin şehircilik ilkelerine göre planlanmamasından kaynaklandığını söyledi. Suna, bu yüzden de yol çökmeleri gibi durumların yaşandığını vurguladı.