Uluç Özülker: ABD kriz Türkiye’yi farklı arayışlara sürüklüyor, bu noktadan geri dönüş mümkün müdür? Ya da Türkiye yeni duruma hazır mı? Zaman gösterecek

‘Amerika ile kriz kısa vadede çözülemez’

EKİN AKYAZ - ekinakyaz@birgun.net

Türkiye ve ABD arasında kriz sürerken, dün Türkiye'ye ile S-400 teslimatının 2019’da hayata geçireceğine dair Rusya’dan açıklama geldi. Türkiye ile ABD arasında yaşanan krizin İran ambargosu, Membiç meselesi, S-400lerin alınması gibi pek çok dinamikten etkilendiği ifade ediliyor. Emekli ABD büyükelçisi Uluç Özülker’le ABD ile süren kriz dinamikleri ve ABD’nin kendi dış politikası ve bunun Türkiye’ye üzerine konuştuk.

Uluç Özülker ABD ile yaşananların Brunson olayından ibaret olmadığı söyleyerek, ‘Trump devleti bir şirket gibi yönetmeye kalktı. ABD’nin İkinci dünya savaşı sonrasında yarattığı ticari ve ekonomik alanda ortaya çıkardığı sistem artık dünyayı çöküşün eşiğine getirildi. ABD sadece Türkiye ile değil, pek çok ülkeyle de kavgalı durumda’ dedi.

Amerika dünyayı kendi menfaatim ve ötekiler olarak yönetiyor. Şimdi verilen de Amerika’yı tekrara eski gücüne kavuşturma mücadelesidir diyen Özülker “Amerika’nın hegemonyası artık azaldı. Kendilerini refah toplumları diye adlandıran batılı toplumların da ekonomik açıdan refah toplumları olma vasıfları geriledi. Bu noktadan çıkabilmek için de popülist ve ırkçılığı ön plana çıkaran liderleri destekledi” diye konuştu.

amerika-ile-kriz-kisa-vadede-cozulemez-501808-1.
Uluç Özülker

Türkiye’nin yeri karmaşık

Vekalet savaşlarının tüm dünyada ağır yükleri olduğunu söyleyen Özülker, “Milliyetçiliği değişik boyutlarda tanımladılar. Mikro milliyetçiliği teşvik edip vekalet savaşlarına başvurdular. Bu kapsam için de kendileri adına başkalarını dövüştürdüler. Ortadoğu’da tüm bunların tezahürlerini aynen görmekteyiz. Irak’ta Suriye’de ABD’nin keyfi olsun, Rusya ile ABD’nin hakimiyeti net bir şekilde öne çıksın diye yüzbinlerce insan öldü. Türkiye de bu gelişmelerin dışında kalamadı” ifadelerine yer verdi.

Türkiye’nin tüm bu denklem içindeki yerinin karmaşıklaştığına vurgu yapan Özülker “İran’la birlikte Ortadoğu’da ağırlığa sahip olan iki ülkeden biriyiz. ABD Fırat’ın doğusundan vazgeçmiyor, Membiç konusunda da tam anlaşmaya varılmış değil. Bütün bunlar başat ülkelerin kendi menfaat savaşlarından kaynaklanıyor” dedi.

Özülker ABD’nin Trump deniyle iç politikasında sorunlar yaşadığını ifade edip, “Bu noktadan çıkabilmek için içeride adımlar atıyor, Vergi reformunu yaptı. Ama bu tek başına yeterli olmuyor. 6 Kasım’da yapılacak meclis seçimleri öncesinde Evanjelist toplumun desteğini almaya çalışıyor. Bu desteği de Brunson üzerinden de kurguluyor. ‘Sizin bir mensubunuz için bir ülkeyi satabilecek noktadayım, Size çok bağlıyım’ demek istiyor. Çünkü Ev hapsinden sonra yumuşaması beklenen bir süreci daha da krizli bir hale sürükledi.” şeklinde konuştu.

Amerika ile kriz çözülemez

ABD ile yaşanan krizin çok katmanlı olduğunu söyleyen Özülker sözlerine şöyle devam etti: “Her halükarda Amerika ile ilişkiler çözümlenemez. Kürt meselesinde hiçbir ilerleme yok. F 35, s 400 kararlarını ABD’nin sert bir şekilde karşı çıktığını biliyoruz. Ayrıca Kürt meselesinde de hiç bir ilerleme yok. İran ve Rusya’ya da yeni ambargolar uygulanıyor. 4 Kasım’dan sonra Türkiye için İran üzerinden daha fazla hayati önem arz edecek yaptırımlar”

Dünya’da artık dengelerin değişmeye başladığını ifade eden fakat bu denklem içerisinde Türkiye’nin yerinin ne olacağını tam olarak kestiremeyeceğimizi söyleyen Özülker, “Şimdi Dünya, dolarizasyona karşı tedbirler almaya da başlıyor… Ülkelerin kendi paralarıyla ticaret yapma arayışları sürüyor. Örneğin, petrol ticareti yüzde 64 dolarla yüzde 30 avroyla yapılıyor. Dolarla petrol fiyatı tespit edildiğinde bunun bütün kazanç Amerika’ya akıyor. Bu şimdi değiştirilmeye çalışıyor yani dünya artık 1950’lerdeki gibi Amerika’nın oluşturmuş olduğu Birleşmiş Milletler ve bretton woods ya da bilinen adıyla IMF sistemi ile ilerleyemiyor” dedi.

Dünya genelinde çatırdama var

Dünyanın genelinde de ABD açısından değişen tablonun Türkiye’ye de yansıdığının altını çizen Özülker, “siber savaşlar, teknoloji savaşları, vekalet savaşları, su savaşları tüm bunlar düşüldüğünde yeni dünya düzeni değişime gidiyor. ABD de Trump’ın bu tutumlarıyla yalnızlaşmak üzere ve eskisi kadar güçlü bir ülke de değil. Konu ile ilgili en açık sözü Merkel söyledi: “Trump ile iki yıl daha asgari düzeyde baş etmek durumdayız” Bizim de şuan yapmamız gereken bu duruma benziyor. Dış politikada sakin ve çatışma ortamına girmeden herkes kendi menfaati doğrultusunda geliştirebilir” diye konuştu.

Yaşanan sürecin Türkiye’yi yeni arayışlara itebileceğini söyleyen Özülker sözlerine şöyle son verdi; “Türkiye’yi kutuplaşan dünyada yeni arayışlar ve işbirliğine itmektedir. ABD’nin her zorlaması Türkiye’yi farklı arayışlara, ittifaklara itmektedir. Bu noktadan geri dönüş nasıl olacaktır, Türkiye bu koşullara tam anlamıyla hazır mıdır? Bunu zaman gösterecektir.