Amerikan Yeşiller Partisi: Ekonomik sistem dönüştürülmeli

Zilan AKAY

Amerika’da çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve daha yüksek ücret talebiyle ekim ayında onlarca işyerinde başlayan ve on binlerce işçinin katıldığı grevler sürüyor.

Tüm ülkede etkisini gösteren grev dalgası, sağlık, medya hizmetleri, madencilik, gıda üretimi, imalat ve eğitime kadar birçok sektöre yayıldı. Ülkedeki eşitsizliklere karşı ayaklarak greve çıkan işçi sınıfı, geri adım atmamakta kararlı.

Washington DC merkezli analiz firması Gallup’a göre, Amerikalıların yüzde 68’i işçi sendikalarını destekliyor. Bu veriler 1965'te ölçülen yüzde 71'den bu yana ölçtüğü en yüksek değer. Son zamanlarda yapılan bir başka ankete göre de halkın yüzde 74’ü grevleri destekliyor. Ancak işverenleri korumak üzere hazırlanmış yasalar, yöneten sınıfın ve medyanın işverenlere desteği grevlerin görünürlüğünü ve etkisini azaltmak için el birliği ile çalışıyor.

GREVLER BÜYÜMELİ

Amerika’da sürdürülen işçi grevlerini, iş kanunlarını ve grevlere olan yaklaşımları Amerika Yeşil Partisi (Green Party of the United States) Eşbaşkanları Ahmed Eltouny, Rei StoneGrover, Garret Wassermann ile konuştuk.

İşçi dayanışmasını gösteren her türlü grevleri ve eylemleri desteklediklerini söyleyen Eş başkan Ahmed Eltouny, Grev Ekim’inin bir dönüşüm ile sonuçlanabileceğine dikkat çekerek şunları kaydetti: “Eko-sosyalist bir parti olarak, şirketlerin ve hissedarlarının çalışanları pahasına kâr etmemesi gerektiğine inanıyoruz. Bu grevlerin genişleyebileceğini ve yalnızca birkaç kişiyi zengin etmek için tasarlanmış bir ekonomik sistemin tam bir dönüşüm ile sonuçlanabileceğini düşünüyoruz. Hareketi genişletmek için tüm sektörlerde işçiler olarak birleşmeli ve bu baskıcı sistemin tamamen kaldırılmasını talep etmeliyiz. Parti olarak, tüm konularda toplumun en savunmasız topluluklarının yanındayız ve ekonomik açıdan işçi sınıfı ezilenlerdir ve bu nedenle tüm kalbimizle ve çekincesiz olarak onların yanındayız.”

MEDYA SOLU GÖRMÜYOR

İşçilerin dayanışmasını engellemek için birbirleri ile olan ilişkilerinde işverenlerin kışkırtma yoluna gittiğini ve medyanın kapitalistlerden yana bir tavır aldığını aktaran Ahmed Eltouny, şu ifadeleri kullandı:

“ABD'de karışık tepkiler alıyoruz. Burada karşılaştığımız bir sorun, işçilerin ırkçılık, cinsiyetçilik ve homofobi gibi çeşitli başka meseleler üzerinden birbirlerine karşı kışkırtılmasıdır. Bu diğer baskı biçimleri, işçi sınıfını kendi aralarında savaşmaya devam ettirmek için tasarlanmıştır. Gururla solcu bir parti olarak, bu diğer baskıcı görüşlerle de mücadele ediyor ve herkes için eşitlik ideolojisine dayalı işçi dayanışması inşa ediyoruz. Grevler medyada neredeyse hiç yer almıyor ve öyle olduğunda, zaten emeklerinin meyvesini talep etmek yerine, işverenlerinden sadaka isteyen işçiler olarak sunuluyor. Medya, partimizle ilgili veya sol siyasetle ilgili hiçbir şeyi asla kapsamıyor. Medya, bu ülkeyi Demokratların -sağcı, kapitalist bir parti- siyasi yelpazede en solu temsil ettiği varsayımıyla terk etti. Bu, ABD'nin diğer ülkelerdeki seçimleri yargılamaya çalışmasını gülünç kılan sözde demokrasimizin ikiyüzlülüğünün birçok örneğinden sadece biri."

ABD Yeşiller Partisi Eş Başkanı - Rei StoneGrover

TEK YOL ÇALIŞMAK DEĞİL

Pandemi sonrası dönemde şirketlerin avantaj sağladığını ve buna karşı işçilerin özellikle desteklenmesi gerektiğini belirten Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Rei StoneGrover, şunları aktardı:

“Striketober, kapitalizmin işçilere yükümlülükler ve beklentiler yüklemesinin ve şirketlerin, şirket çalışanlarına sadık ve merhametli olma sorumluluğu taşımamasının bir sonucudur. İşçileri elbette destekliyoruz ayrıca parti olarak seçmenlerimizin çoğu, iş talepleri tarafından aşırı yüklenilmiş işçilerdir. İnsanların hayatta kalmasının tek yolu iş olmamalı. İnsanlarımız çok uzun zamandır acı çekiyor. Şirketler pandemi sonrası dönemde özellikle avantaj sağladı, hükümet şirketlere karşı işçileri korumalı. İşçiler, bir işte yaşadığı zorluklardan ya da işsiz olma ikiliğinden daha iyisini hak ediyor. Hepimizin artık bir işle elde edilmeyen güvenliğe ihtiyacı var. Hepimiz, işe bağlanmaması gereken, saygınlık ve esenlik üzerine kurulu bir yaşam sürmeyi hak ediyoruz.”

ABD Yeşiller Partisi Eş Başkanı - Garret Wassermann

İŞ KANUNU DEĞİŞMELİ

Yeşil Parti Eş başkanlarından Garret Wassermann ise iş kanunu yasalarının kapitalistleri desteklediğini belirterek şöyle konuştu:

“İş yasaları 1900'lerin başlarında ABD'li işçilerin sürekli grevleri ve eylemleri nedeniyle var oldu ancak bu yasaların işçilerin haklarını yalnızca asgari düzeyde tanıması ve öncelikle kapitalizmi korumak için tasarlanmış olması şaşırtıcı değildir. Bu yasaların, varlık nedeni sermaye sahipleri lehine grevleri kırmak olan ve işçilerin kendileri, aileleri ve toplulukları için ayağa kalkabilmelerini suç haline getiren yasaları fiilen tesis eden birçok eyalet polis gücünün kurulmasıyla birlikte ortaya çıktı. Özel sermayeye ait olmayan gerçekten demokratik bir ekonomiye doğru işçileri ve toplulukları tanıyan ve güçlendiren iş kanunlarını destekliyoruz.”