Amerikanperver emperyalistsever Akşenerci

Hastalıktı, izindi, seyahatti, tembellikti, derken, hiç öyle planlamadığım halde Memleket Tabipliği iki ay kapalı kaldı.

Bu köşenin düzenli okurlarından özür dileyerek başlayıp bu hafta birkaç konuya değineyim.

Birincisi, şu meşhur şehir hastaneleri meselesi.

Malûm; reklamlar bitti, hastaneler peş peşe açılmaya, üstlenici firmalar astronomik kiraları tahsil etmeye başladı.

Daha şimdiden faturanın ne kadar büyük olduğu ortaya çıkmaya ve de zaten hiç de iyi gitmeyen ekonomiye gelecek yıllarda nasıl büyük bir yük oluşturacağı anlaşılmaya başlanınca ayaklar suya erdi…

Şimdilerde herkes kara kara bu kadar pahalı bir projenin altından nasıl kalkılacağını düşünüyormuş.

Hatta Ankara kulislerinde şehir hastanelerinin Varlık Fonu’na devri konuşulmaya başlanmış bile.

İster misiniz, Genel Sağlık Sigortası ve Kamu Hastane Birlikleri fiyaskolarından sonra şehir hastanelerinde de iflas bayrağı çekilsin!..

Seyreyleyin gümbürtüyü.

• • •

Türkiye her geçen gün daha baskıcı bir siyasal rejime sürüklendikçe dünyada da hızla tecrit olmaya başladı. Bu ayın başında İstanbul’da gerçekleşen Dünya Çalışma Örgütü Avrupa Bölge toplantısı dünya sendikaları tarafından boykot edilmiş, elli bir ülkeden sadece dördü temsilcilerini göndermişti.

Hafta içinde benzer bir gelişme daha yaşandı.

Dünya Tabipler Birliği (DTB), 16 Ekim’de yaptığı basın açıklamasıyla 2019 yılında İstanbul’da yapılacak Genel Kurul toplantısını güvenlik gerekçesiyle ertelediğini açıkladı.

DTB Başkanı Dr. Yoshitake Yokokura DTB’nin Şikago toplantısında alınan kararla ilgili olarak şunları söylemiş: “Toplantıya katılacak delegelerin güvenliğinin sağlanması konusunda ciddi kaygılarımız vardı. Bu durumda üzülerek toplantımızı erteleme kararı almak zorunda kaldık.

Türkiye Hükümetinin ülkedeki sağlık hizmetlerine karşı tutumu, hekimlerin ve akademisyenlerin Temmuz 2015’ten bu yana hapse atılmaları ve mağdur edilmeleri bizim hoşgörüyle bakabileceğimiz durumlar değil.

Hekimlerin güvenliğini ve sağlık hizmetleri sunumunu tehdit eden her tür uygulamayı kınamaya devam edeceğiz.

Türk Tabipleri Birliği’nin ülkede demokrasiyi, temel hakları ve tıp etiğini savunmada gerçekleştirdiği kazanımları tümüyle destekliyor, gelecekte Genel Kurul toplantımızı Türkiye’de gerçekleştirmeyi umuyoruz.”

Böyle devam ederse korkarım yakında Uluslararası Üroloji Kongresi bile yapamaz hale geleceğiz Türkiye’de.

Gidişat vahim!..

• • •

Prof. Dr. Suat Çağlayan.

Eski DSP milletvekili, eski Kültür Bakanı. DSP 2002 seçimlerinde büyük hezimete uğrayıp tasfiye olduktan sonra, 2006 yılındaki TTB seçimlerinde İzmir Tabip Odası’nın GDO’lu ulusalcıları, nam-ı diğer ulusağcılarının adayı olarak TTB Başkanlığına soyunmuş…

Genel Kurul konuşmasında da bizim heyeti aklınca emperyalizmle işbirliğiyle suçlamıştı.

Ben de peşinden söz alıp 10 Ekim 2001’de Afganistan’a asker gönderme tezkeresi görüşmelerinde Meclis’te yaptığı konuşmadan bir bölüm okumuştum.

“11 Eylül günü, büyük bir acı yaşadı dünya. Terör, Amerika Birleşik Devletleri’ni vurdu. … Avrupalıların aksine, terörden neler çektiğimizi bilen, bize destek veren, küçük oynamalar dışında hak veren, dost bir ülke Amerika Birleşik Devletleri. … Bu acılı gününde, doğal olarak, Amerika Birleşik Devletleri’nin yanındayız.

• • •

Şimdi, terör odaklarına ve terör destekçilerine yönelik uzun ve acılı bir savaşım başlamış bulunmaktadır. Bir yanda, kendi canına kıyacak derecede koşullanmış insan kılığındaki robotlar; diğer yanda, insanlığı bu robotların dehşetinden korumaya çalışan uygar bir dünya.

• • •

Başlatılan harekâtın sınırlı kalmayacağı, terörizmi ve teröristleri destekleyen, barındıran ve besleyen tüm odaklara karşı yaygınlaştırılacağı anlaşılmaktadır.

• • •

DSP Grubu olarak, Hükümetimizin arkasındayız. 11 Eylül sonrasında ülke çıkarlarıyla uluslararası sorumluluklarımızı çok iyi dengeleyen, sorumluluğunu çok iyi bilen Hükümetimize, istediği yetkinin verilmesini istiyoruz.” (DSP, MHP ve ANAP sıralarından alkışlar.)

İşte, ABD’yi “dost”, emperyalist işgali “uygarlık götürmek” olarak gören bu Amerikanperver emperyalistsever hazret Meral Akşener’in bu hafta kurulacağı duyurulan partisinin Kurucular Kurulu listesindeymiş.

Hayır, kendisine yakışır, Meral Hanım’a hayırlı olsun, güle güle faydalansın da…

Ben Ataol Behramoğlu için üzüldüm.

Meral Akşener’den pek bir etkilenmiş de…

Tablo ortada, malzeme bu!..