Seymen Bozaslan Anadolu’nun bambaşka şehirlerinde yaşayan 71 insanın hikâyesini anlatıyor. İçinde yaşlı, genç, çocuk, kadın, erkek, beyaz yaka veya mavi yaka birçok farklı insan grubu var. Her biri gerçekten özel insanlar

Anadolu’dan 71 insan hikâyesi

ECEM KODAK

Anadolu’yu karış karış gezip, tanıştığı insanların ilginç hikâyelerini kaleme alırken fotoğraflarıyla onları ölümsüzleştiren gezgin Seymen Bozaslan ile Libros’tan çıkan yeni kitabı 'İçinden Yol Geçen Hayatlar'ı konuştuk.

Klasik bir soruyla başlayalım. Seymen Bozaslan kimdir?

Seymen yaklaşık 15 yıldır kurumsal hayatta çalışan ve çalışma hayatı devam ederken seyahatlerini sürdüren bir gezgin. Bahçeşehir Üniversitesi stratejik pazarlama ve marka yönetimi üzerine master yaptım. Uzun zamandır gazete ve dergilerde seyahat yazıları yazıyor, sosyal medyada seyahat fotoğrafları paylaşıyorum.

Türkiye’nin 81 ilinde bulundunuz. İzlenimleriniz neler?

Türkiye müthiş bir mozaik gerçekten. Yıllardır seyahat ediyorum. Dünyada 55 ülke görme fırsatım oldu. Fakat Türkiye gibi farklılıklardan bütün olan bir ülke daha görmedim. Şive değişiyor, kültür değişiyor, yeme içme alışkanlıkları değişiyor. Muazzam bir topluluğuz gerçekten. Anadolu’yu keşfetmek bu yüzden benim için her zaman çok özel.

'İçinden Yol Geçen Hayatlar' fikri nasıl ortaya çıktı?

'İçinden Yol Geçen Hayatlar' fikri yaklaşık 1.5 sene önce ortaya çıktı. Seyahat etmenin en güzel kısmı insan tanımaktır fikriyle başladı her şey. Yaptığım seyahatlerde harika yemekler deneyimliyorum. Gezilecek müzeleri, manzara noktalarını, köylerini, göllerini ziyaret ediyorum. Ama ben neden insanlarıyla daha çok iletişime girmiyorum diye düşündüm. Ve hiç unutmuyorum Mardin seyahatimdi. O günden sonra birçok esnafla, yerel bölge insanıyla sohbet etmeye başladım. İnsan tanıma odaklı seyahat anlayışım o günden sonra tüm seyahatlerimde devam etti. Ve bir süre sonra hayata farklı pencerelerden bakan o kadar çok insanla tanıştım ki; onları bir kitapta toplayarak Anadolu hikâyeler topluluğu yapmam gerektiğini düşündüm.

Kitabınızda Anadolu’nun bambaşka şehirlerinde yaşayan 71 insanın hikâyesini anlattınız. Seçtiğiniz insanları özel kılan neydi?

120’den fazla kişiyle görüştüm bu süreçte. Fakat 71 kişinin hikâyesi beni derinden etkiledi. İçinde yaşlı, genç, çocuk, kadın, erkek, beyaz yaka veya mavi yaka birçok farklı insan grubu var. Her kesimden farklı insanların olduğu bir kadro oldu diyebilirim benim için. Her biri gerçekten özel insanlar.

Kitabınızın 'en'lerini seçmenizi istesem. En üzücü, en komik ve en şaşırtıcı hikâyeler hangileri?

Benim için en üzücü olanı Van’da yaşayan Fadile Hanım ve Sinop’tan Ümit Hüseyin Sarı. İki hikâye de gerçekten hüzünlü. En komik hikâye Artvin’den Yaşar Topal olabilir. En şaşırtıcı ise motosikletiyle Ordu’dan Londra’ya giden Osman Amca, Kopenhag’a taksiyle giden İhsan Abi, 72 yaşında ressam olan Huriye Hanım, 70 yıldan fazla süredir günlük yazan Rizeli Abdullah Amca gibi birçok hikâye var. Aslında tüm hikâyeleri dinlediğimde şaşırtmıştı beni.

Gezdiğiniz yerleri paylaşarak sosyal medyada geniş bir kitlenin ilgisini çektiniz. Son sorum şu: Kitap mı sosyal medya mı?

Sosyal medya anlık paylaşımların yapıldığı bir platform. Orada günlük hayattan paylaşımlar yapabiliyor, seyahatlerden anlık görüntüler sunabiliyorum takipçilere. Ama kitap başkaymış gerçekten. Benim ilk kitabım oldu. Ve dilerim yıllarca da yazmaya devam edecek motivasyonum, imkânım olur. Çünkü kitabın keyfi bir başkaymış gerçekten.