Analiz: Siyasette adres değişikliği olur mu?

YAŞAR AYDIN

Türkiye siyasetinin son 20 yılında sürekli Devlet Bahçeli’nin çıkışlarını konuşuyoruz. Seçim kararlarından anayasa değişikliğine kadar AKP birçok kritik virajı Bahçeli sayesinde aştı. Hatta Bahçeli, bu virajların önemli bölümünde önderlik yaptı denilebilir.

EVE DÖN NE DEMEK?

Devlet Bahçeli, Meral Akşener’in Ayasofya ziyaretinden siyasi sonuç türeterek artık İyi Parti’nin Millet Cephesi’nden ayrılma zamanın geldiğine karar verdi. Bunu da Meral Akşener’e ‘Eve dön’ çağrısıyla yaptı. Kuşkusuz metin yine Devlet Bahçeli diliyle yazılmıştı. Bir yanıyla tartışmaya açık, heyecan yaratan ve mesaj veren diğer yandan da ‘yanlış anlaşıldı’ demeye çok müsait bir dil kullanılmıştı. Bahçeli ya da MHP’li bir başka yetkili 24 saat içinde “biz evine dön derken Üsküdar’daki evi kastetmiştik” diyebilir. MHP’den hangi açıklama gelirse gelsin çok net ki Bahçeli durup dururken böyle bir açıklama yapmaz. Mutlaka arkasında ya da önünde bir hesap var.

MESAJ KİME VERİLDİ?

AKP içerisinde hilafet ve İstanbul Sözleşmesi’yle başlayan tartışma Suriye’de Kürtlerle ABD arasında yapılan antlaşmadan hükümetin haberdar olduğu bilgisi Devlet Bahçeli’nin kendini göstermesine vesile olduğu çok açık. AKP ile oluşturulan koalisyon boyunca kendisinin dahil olmadığı ya da en azından bilgisinin olmadığı her mesele Bahçeli için potansiyel kriz dinamiği taşıdığını biliyoruz. Bu gibi durumlarda ilgili ilgisiz bir mesaj ya da parti içinden bir isme yaptırılan açıklama, duruma en kestirme yöntem olarak Bahçeli’nin en sevdiği müdahale biçimi oldu. Akşener’e yapılan açıklama da bu anlamda değerlendirilebilir. Bir yandan MHP’nin her şeye yeniden başlama iradesine sahip olduğunu gösterirken diğer yandan da Akşener dahil etrafındaki isimlere kendini hatırlatmış oluyor. Küçük de olsa rakip cephenin içine kurt düşürme operasyonu.

İNCE VE UZAN HESABI

Ankara’da bayram boyunca siyaseti ısıtan bir başka gelişme de CHP cephesinde yaşandı. Muharrem İnce’nin yeni parti kuracağı hatta bunun için tarih bile belirlediği konuşuldu. Böyle bir girişimin kimin işine yarayacağı, başarılı olup olmayacağı sadece CHP’ye yakın televizyonların değil ana akım medyanın da gündemine girdi. Bazı yandaş medyanın durumu coşkuyla karşıladığı bile söylenebilir.

Cem Uzan’ın yeniden Türkiye’ye döneceği, Genç Parti’nin yeniden siyaset sahnesine döneceğine dair haberler yine aynı dönemde tekrar servis edildi. Davutoğlu ve Babacan’ın Cumhur’dan kopardığı oya yakın bir yüzdenin Uzan ve İnce ile birlikte Millet Cephesi’nden alınma ihtimali bile iktidarın ağzını sulandırdığı bir gerçek. Ama bir başa gerçek var ki bu iki isimin parti girişimleri sadece kağıt üzerinde. Babacan ve Davutoğlu’nun partisi şimdiden yüzde 4’leri zorlamaya başladı bile.

KİMSE EVİNE DÖNEMEZ

Yaşananlar olası bir erken seçim öncesi peşrev sayılabilir. Ama bu süreç bir kez daha gösterdi ki kurulan ittifaklar öyle kolay dağılmayacak. Hem iktidar hem de muhalefet cephesindeki ittifaka en azından ilk genel seçimlere kadar sağlam bir düğüm atılmış gözüküyor. Bu anlama hiçbir muhalefet partisinin ya da liderin taraf değiştirmesi olasılığı neredeyse imkansıza yakın. Bu partilerin ve ya liderlerin oyun dışına çıkma yani eve dönme niyeti de yok. Bahçeli kendine yer açmak içi siyaseti hafif salladı. Ama kazıklar çok sağlam çakılmış.