İki üyesi hakkında verdiği karardan sonra, AYM’nin Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri (OHAL/KHK) hakkında verdiği red kararlarını eleştirmiştim (bkz. “OHAL-KHK ve AYM’nin varlık nedeni “ (10.11.16).
İzleyen aylarda, adları KHK’zedelerin başvurularını da reddetti.

TBMM ise, ilerleyen aylarda OHAL KHK’leri, torba diyebileceğimiz bir usul ile yasalaştırdı.

TBMM’nin ilk icraatı, OHAL’in 3 yıl daha uzatılmasına dair 7145 sayılı Kanun ile AYM önündeki binlerce dosya, Tazminat Komisyonu’na gönderildi.

TBMM, OHAL’i üç yıl daha fiilen uzatan 7145 sayılı yasadan (25/7/18) yenilerde oyladığı sağlık hizmetleri torba yasası ve iki kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu (KKNMK) hakkındaki yasaya kadar, birçok kanunu kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (CBK) adı altında birçok düzenleme yapıldı. Bunların büyük bir kısmı Anayasa’ya açıkça aykırı veya bu yönde hükümler içeriyor.

AYM VE OHAL KHK
AYM’nin üç dizi kararı, OHAL asgari standartlarını bile ihlal edici nitelikte:
-“Sosyal çevre ve kalıcılık” kriterleri: İki üyesi hakkındaki ilk kararı (4.8.16), hukuki ölçütlere yabancı.
- Yorum yöntemlerinin eksik kullanımı ve Anayasanın bağlayıcılığı: AYM, OHAL KHK denetiminden, Anayasa metninin sözel (lafzi) ve tarihsel yorumuna vurgu yapıp, sistematik ve amaçsal yorumu kullanmayarak kaçınmıştı. Bir önemli görevini daha ihmal etmişti: Anayasa’nın yürütme için de bağlayıcı olduğu vurgusu(bkz. KHK/668-671, AYMK, E. 2016/159-160; R.G. 4 ve 12 Kasım 2016).

-Toptan red ve pilot karardan kaçınma: OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu (OHALİİK), başvuruları almaya başlayınca, AYM, önünde bekleyen 70.771 başvuruyu reddetti (4.8.17). Oysa AYM, en azından, OHALİİK kararlarına esas teşkil edebilecek bir ilke kararı (“pilot karar” şeklinde) vermeli idi.

TAZMİNAT KOMİSYONUNA DEVİR…
7145 sayılı yasaya eklenen madde şu: MADDE 20- 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir:
GEÇİCİ MADDE 2- (l) Kanunun 2nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında olup, münhasıran bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Anayasa Mahkemesinde derdest olan bireysel başvurular, başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde yapılacak müracaat üzerine Komisyon tarafından incelenir.”

Böylece, Tazminat Komisyonu’na devredilen binlerce dosya ile AYM’nin iş yükü azaldı.

AÇIK AYKIRILIKLAR
7145 sayılı Kanun başta gelmek üzere, sağlık hizmetleri ile ilgili torba yasadan, KKNMK arasında ayrımcılık yapan ve geçen hafta TBMM’de kabul edilen yasa teklifine kadar, 27. yasama döneminde oylanan ve yürürlüğe konulan yasaların çok büyük bir kısmı Anayasa’ya aykırı; dolaylı ve/ya tartışmalı değil, açıkça ve kesinlikle aykırılıklar söz konusu. Çok sayıda CBK de bunlara eklenmeli.

OHAL ve iş yükü mazereti de AYM açısından artık geçerli değil. AYM, bundan böyle denetimden kaçınamaz ve hiçbir yorum yöntemi, açık aykırılıkları gölgelemek için kullanılamaz.

CHP VE ANAYASA MAHKEMESİ
Nisan 2017 Anayasa değişikliğiyle tıkanan siyasal düzenin işleyişi için önemli bir tarihsel işlevi yerine getirmeye çalışan CHP, bu gidişle, Anayasa Mahkemesi’ne daha sıkça başvurmak zorunda kalacak. Kuşkusuz, anayasal organların işleyişinde TBMM’de temsil edilen partiler kadar, hatta daha çok Anayasa Mahkemesi’nin tarihsel sorumluluğunu yerine getirmesine bağlı.