Ankara Barosu'ndan içki satış yasağına karşı Danıştay'da dava
Ankara Barosu, İçişleri Bakanlığı’nın 17 Mayıs’a kadar uygulanacak sokağa çıkma kısıtlamaları sırasında içki satışını da yasaklayan kararını Danıştay’a taşıdı. Yasak için acilen yürütmenin durdurulmasını isteyen baro, yasağın kanuna ve genelgeye dayanmadığını, temel hakları kısıtlayacak nitelikte olduğunu, bu nedenle Anayasa ve uluslararası hukuka aykırı olduğuna vurgu yaptı.
Ankara Barosu içki satış yasağına karşı Danıştay'a başvurdu.
Baronun dava dilekçesinde içki satış yasağı ile ilgili “İçişleri Bakanlığı, yayınladığı genelgeyle ‘tam kapanma’ uygulamasının kapsamını belirlemiştir. Genelgede, alkollü içki satışı yasağına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmasa da sosyal medyada, alkollü içki satışının yasak olduğu şeklinde haberler yer almaktadır” denildi.
Türkiye Tekel Bayileri Platformu (TTBP) Başkanı Özgür Aybaş’ın ilk kez gündeme getirdiği, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “İstisnada yer almıyor ve kapalı. Bu açıdan hem bir muafiyet yok hem de soru işareti de söz konusu değil" sözleriyle duyurduğu yasak, Cumhurbaşkanı’nın da alkollü içki satan iş yerlerine 17 Mayıs’a kadar alkollü içki satışı yapılmayacağının tebliğ edildiği yönündeki açıklaması ile tepki çekmişti.
Ankara Barosu'nun Danıştay'a yaptığı başvuruda özetle şu ifadeler yer aldı:
* Tam kapanma günlerinde alkollü içki satışının yasaklanması, temel hakları sınırlandırma yetkisinin kötüye kullanımıdır. Temel hak ve hürriyetler, Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasa’nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
TEMEL HAKLARA ÖLÇÜSÜZ MÜDAHALE
* İnsanların evlerinde alkol tüketip tüketmemelerine dair kararları, özel hayat kapsamında yer alan, Anayasa’da temel hak ve özgürlükler kapsamında korunan ve ancak ve ancak kanunla sınırlanabilen özel koruma altında olan haklardandır. Yasal dayanağı bulunmayan, sadece ve sadece sözlü olarak alkol satışını yasaklayan icrailik karakterine sahip bu fiili uygulama açıkça anayasaya aykırıdır. Anayasa’da korunan “özel hayatın gizliliğine” yapılan “ölçüsüz” bir müdahaledir.
* Dava konusu fiili uygulama, kamu düzenini tehdit eden bir durumun ortadan kaldırılması ve dolayısıyla kamu yararının gerçekleştirilmesini sağlayacak özellikte değildir. Çünkü sokağa çıkma yasağı ile zaten sosyal mesafenin korunması amacı gerçekleştirilmektedir, insanların zaten sosyalleşemeyecek duruma getiren yasaklar varken alkollü içki satışının sosyal birliktelik sorununa nasıl sebebiyet vereceği sorusunun izahı yoktur. İdarenin uygulaması temel özgürlükleri gereğinden fazla sınırlandıran, ölçüsüz bir uygulama olarak kamu hukukunun temel ölçütlerinden birinin ihlalidir. Keyfi uygulamalar veya tasarruflarla kişilerin özel hayatlarına, kişisel tercihlerine ve yaşam biçimlerime müdahale edilememelidir.
* Dava konusu olan karar, ağır derecede ulusal-uluslararası hukuka ve Anayasa'ya aykırı olup, bu idari işlemin ilgili idarenin savunması alınmaksızın öncelikle ve ivedilikle yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz.
Genelgelerle açıkça belirtilmemesine rağmen tekel bayilerinin de istisna kapsamına alınmayarak İçişleri Bakanlığı’nın tüm marketlerde “alkollü içki satışının yasaklanması” şeklindeki fiili uygulamasının, davalının savunması alınmaksızın ivedilikle yürütmesinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini istedi.