ABB, İçişleri Bakanlığı’nın, “Görevini kötüye kullandığı” gerekçesiyle Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni vermesine yönelik haberlerle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, soruşturma yapılmasına izin verildiği yönündeki ifadenin doğru olmadığı kaydedilerek, “Soruşturma Savcılık makamı tarafından yapılır” denildi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden “soruşturma izni” açıklaması: Doğru değil

BirGün/Ankara

Ankara Büyükşehir Belediyesi, İçişleri Bakanlığı’nın Mansur Yavaş hakkında, “Görevini kötüye kullandığı” gerekçesiyle soruşturma başlatılması için inceleme izni vermesine yönelik açıklama yaptı.


Açıklamada, özetle şunlar kaydedildi:

>> Konu Sinan Aygün’ün Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurusu üzerine yapılan, prosedürün uygulanmasına dair ön inceleme izninden ibarettir. Bu süreç, kamu görevlileri hakkında yapılan şikâyetler üzerine yürütülen rutin bir idari işlemdir. Soruşturma izni, ön inceleme tamamlandıktan sonraki sürece dair bir işlem olup şu anda böyle bir durum yoktur. Soruşturma, Savcılık makamı tarafından yapılır; burada İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı bir ön inceleme söz konusudur. Soruşturma yapılmasına onay verildiği ifadesi yalandır.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK

>> Belirli kişilerce belli yayın kuruluşlarından servis edilen, İçişleri Bakanlığı ve Mülkiye Teftiş Kurulu üzerinde baskı kurmak amacıyla yapıldığı açık olan bu yalan haberin içeriğiyle ilgili suç duyurusunda bulunulacaktır. Bu basın kurumlarının bir siyasi duruşlarının olması kabul edilebilir ancak belirli rant odaklarını hangi motiflerle, neden destekledikleri asla anlaşılabilir bir durum değildir.

>> Sinan Aygün ve benzeri kişilerin, eski dönemde onlara sağlanan imtiyazlar nedeniyle mahir oldukları bu tip ucuz oyunlarına karşı asla taviz verilmeyeceğinin ve bu dönemin millet iradesi ile sona erdiğinin bir kez daha altını çiziyoruz. “Tek bir karar alıp rantın 10 kat artırıldığı imar baronları dönemi” ortadan kaldırılmıştır.

RANT DEVRİ BİTTİ

>> Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde “rant” devrinin bittiğini; hiçbir kişi, grup, cemaat, vakfa ayrıcalık tanınmayacağını, halkın parasının ve devlet imkanlarının kimseye peşkeş çekilemeyeceğini bir kez daha vurguluyor; bu uğurda söz konusu bedel ödemek olacaksa, peşinen hazır olduğumuzu da belirtiyoruz.