Ankara'da emek ve meslek örgütleri, HDP İzmir İl Binası'na yapılan saldırıda Deniz Poyraz'ın katledilmesini protesto etti. DİSK, KESK, TMMOB, Ankara Tabip Odası üye ve yöneticileri "Saldırıda ihmali bulunan tüm yetkililer derhal istifa etmelidir" diye seslendi.

Ankara'da emek ve meslek örgütlerinden Deniz Poyraz’ın katledilmesine tepki

DİSK İç Anadolu Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu ve Ankara Tabip Odası, HDP İzmir İl Örgütü’ne yönelik silahlı saldırıda parti üyesi Deniz Poyraz’ın katledilmesine tepki gösterdi. Eğitim Sen Ankara 5 Nolu Şube’de yapılan basın toplantısının ardından bina önüne inen sendika ve oda üyeleri alkışlarla saldırıyı protesto etti.

Basın toplantısında konuşan Ankara Tabip Odası Başkanı Ali Karakoç, İzmir'de HDP İl Başkanlığını hedef alınması ve Deniz Poyraz'ın öldürülmesiyle sonuçlanan faşist saldırıyı kınadıklarını belirtti.

'TÜM YETKİLİLER İSTİFA ETMELİ'

Saldırının barıştan, demokrasiden, kardeşlikten ve bir arada yaşamdan yana tüm toplum kesimlerine yönelik bir saldırı olduğunu belirten Karakoç, “Bu saldırı, demokratik siyasete ve halk iradesine yönelik bir saldırıdır. Bu saldırı bu ülkenin çok kültürlü, çok kimlikli ve çok sesli dokusuna yönelik bir saldırıdır. Katilin sosyal medya paylaşımları incelendiğinde, bu kişinin geçtiğimiz yıllar içinde Suriye'de çatışma bölgesinde bulunduğu, ağır silahlarla pozlar verdiği, Kürt ve Ermeni Halklarını tehdit ettiği görülmektedir. Yapacağı katliamı adeta öncesinden ilan eden bu kişinin, elinde koca bir çantayla sürekli olarak polis gözetiminde bulunan HDP İzmir İl Binasına elini kolunu sallayarak girebilmesi düşündürücüdür. Başta İzmir Valisi, Emniyet Müdürü ve istihbarat birimleri olmak üzere, gencecik bir kardeşimizin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan bu saldırıda ihmali bulunan tüm yetkililer derhal istifa etmelidir” diye konuştu.

'ASIL SORUMLU HEDEF GÖSTERENLER'

Evrensel'de yer alan habere göre saldırının asıl sorumlusunun, yıllardır sistematik olarak HDP'yi ve HDPlileri terörle özdeşleştirmeye çalışan, HDP'yi ve HDP'lileri hedef gösteren siyasi iktidar olduğunu belirten Karakoç, “Kendi siyasal çıkarları uğruna kendilerine oy vermeyen herkesi teröre destek vermekle suçlayan, milyonlarca oy alarak meclise girmiş bir partiyi terör örgütü olarak niteleyen, kin ve düşmanlık üzerinden oy devşirmeye çalışan siyasi iktidar, bu saldırıya zemin oluşturan toplumsal ortamın asıl sorumlusudur. Siyasi iktidarın muhalefet partilerine, milletvekillerine, gazetecilere, aydınlara yönelen tehditkar dili bu ve benzeri saldırıları cesaretlendirmektedir” dedi.

"KARDEŞÇE YAŞAMI SAVUNMAYA ÇAĞIRIYORUZ"

Toplumu birbirine düşürmeye çalışan, şiddeti yaygınlaştıran ve toplumsal barışı tehdit eden ayrıştırıcı dil ve politikaların derhal terk edilmesi gerektiğini söyleyen Karakoç, “Muhalifleri hedef alan saldırılar, şiddeti öven söylemler, toplumun belirli kesimlerine yönelik tehditler en ağır biçimde cezalandırılmalıdır. Halkı Haziran-Kasım 2015 dönemi benzeri bir cendereye sıkıştıran tehlikeyi teşhir etmek, bertaraf etmek demokrasi ve huzur isteyen herkesin görevidir. Meşruluğunu ortadan kaldırmaya çalıştıkları şeyin HDP değil, hak istemek, özgürlük istemek, eşitlik istemek, adalet ve hukuk istemek olduğunu anlaşılmaktadır. Toplumu birbirine düşürmeye çalışan saldırı ve katliamlar ne kadar yaygın olsa da, bu ülkede ondan çok daha yaygın bir barış ve kardeşlik kültürü olduğunu biliyoruz. Demokrasiden, barıştan ve bir arada yaşamdan yana güçler olarak bizler, bu ülkenin geleceğinin faşist saldırganlığın ve kirli ilişkilerin ağının ipoteği altına alınmasına izin vermeyeceğiz. Tüm halkımızı ırkçı-faşist saldırganlığa karşı birlik olmaya, bir arada kardeşçe yaşamı savunmaya çağırıyoruz” diye konuştu.