Ankara 'geleceğimizi karatmayacağız' dedi

Ülkenin dört bir yanından 4+4+4 Eğitim sistemini protesto etmek için Ankara’ya gelen eğitim emekçileri bilimsel, nitelikli, demokratik, anadilde eğitim taleplerini haykırdılar

“4+4+4’ün yarattığı tüm sorunlara karşı geleceğimiz için eşit parasız bilimsel demokratik anadilde nitelikli eğitim istiyoruz” diyen eğitim emekçileri sabah saatlerinde Ankara Garı önünde buluştu.
Eğitimin piyasalaştırılmasına karşı, geleceğimize sahip çıkmak için Ankara’da olduklarını söyleyen öğretmenler, veliler, öğrenciler, doktorlar, mühendisler, kamu emekçileri, işçiler  “anadilde eğitim engellenmez”, “ AKP elini okulumdan elini çek”, “12 Eylül karanlık, AKP karanlık,  4+4+4 karanlık, karanlığı parçala geleceğe sahip çık” sloganlarıyla Sıhhiye Meydanı’na yürüdü.
GENÇ E¼İTİMCİLER DE ORADAYDI
Eğitimin Sen’in çağrısıyla yapılan mitinge KESK, DİSK, TMMOB, TTB, , ÖDP, BDP, EMEP, TKP, SDP, Halkevleri ile emek ve demokrasi güçleri destek verdi.  Mitinge katılan kurum temsilcileri arasında ÖDP Eş Başkanları Alper Taş ve Bilge Seçkin Çetinkaya, TTB Merkez Konsey Başkanı Ahmet Özdemir Haktan,  KESK MYK Üyeleri, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı,  İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve DİSK temsilcileri vardı. Ayrıca ilk defa eğitim bilimleri fakültesi öğrencilerinden oluşan Genç Eğitimciler pankart açtı.
Tüm eylemcilerin alana gelmesinin ardından miting Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız’ın konuşmasıyla devam etti. “Egemenler, enerji kaynaklarını kontrol altına almak ve Ortadoğu’ya biçim verme çabalarının taşeronluğunu üstlenen AKP, ülkeyi Suriye ile sıcak savaşın eşiğine getirirken, ülke kamuoyunu ikna için kullanılan iki tema ‘Kürt ve Alevi karşıtlığı’ üzerinden geliştirdiği nefret dili ülkemizi daha derinden yaralıyor” diyen Yıldız, AKP’nin aynı zamanda toplumu hızla muhafazakarlaştıran dinsel referanslar üzerinden yeniden biçimlendirdiğine dikkat çekti. 
AKP’nin değişim ve açılım dediğini bunu ezilenden, emekçiden, yoksuldan, özgürlüklerden yana değil egemenlerden yana söylediğine vurgu yapan Yıldız, bu yasanın hiçbir aşamasının bilimsel kriterlere uygun olmadığını belirtti. Yıldız, bu yasada eğitim hakkının en evrensel ilkeleri olan eşitlik ve genellik ilkesinin gözetilmediğini, çocuk emeği sömürüsünün yaygınlaştığını söylerken FATİH Projesi ile rant alanlarının arttırıldığını ifade etti.
'4+4+4 REZALETTİR'
4+4+4 olarak bilinen yasanın yaratılmak isteneni en iyi anlatan yasa olduğunu dile getiren Yıldız, “bu yasa bilimdışıdır, eşitliksizdir, yoksul ve yoksundur, sınav ve dershane sömürüsüdür, altta kalanın canı çıksındır, baskı şiddettir, inanç özgürlüğüne getirilen engeldir yani 4+4+4 rezalettir” dedi.
Siyasal iktidarın okullardaki sorunları çözmek yerine herkese hakaret ve tehdit ettiğini, yalan söylediğini belirten Eğitim Sen Genel Başkanı, 17 Eylül’den sonra bütün illerde yürütülen çalışmaları yükseltecekleri bir süreci başlatacaklarını şu şekilde aktardı: “Veli toplantılarında taraf olacağız, öğretmen kurullarında AKP politikalarını tartışacağız, kalabalık sınıflarla ilgili çalışmalar yürüteceğiz, seçmeli derslere karşı baskıyı kıracağız.”
'AKP İNADIMIZDAN KORKUYOR'
Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız’ın ardından konuşan KESK Genel Başkanı Lami Özgen ise yasanın AKP hükümetinin piyasacı, ırkçı ve gerici bakışının ürünü olduğuna dikkat çekti. “Çocuklarımızı hedef alarak, nasıl bir gelecek nesil inşa etmek istediklerini de bizlere zorla ve baskıyla dayatılmak istenen politikalardan kolayca anlayabiliyoruz” diyen Özgen, AKP’nin ülkeyi Ortadoğu’da oynan büyük paylaşım oyunlarının arka bahçesi haline getirmek istediğini, bunu yaparken de dindar nesiller yaratmak için eğitimi kullandığını dile getirdi.
Siyasal iktidarın emek ve demokrasiden yana olanların geleceğine sahip çıktığını gördüğünü ve bundan kaygı duyduğunu ifade eden Özgen, “bu karanlığı yaratanlara korkmasınlar diyemiyoruz, çünkü onlar kendilerini muktedir görüp özgürlüğümüzü elimizden almaya çalıştıkça, biz daha da çoğalacağı” dedi.
Miting konuşmaların ardından Moğollar Konseri ile son buldu.