Melih Bulu'nun oğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atamasına karşı mücadele eden Boğaziçi Üniversitesi bileşenlerine bir destek de Ankara Üniversitesi öğrencilerinden geldi. Öğrenciler, "Necdet de Verşan da Melih de gidecek; üniversiteler bizimle özgürleşecek" dedi.

Ankara Üniversitesi öğrencilerinden Boğaziçililere destek

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Prof. Dr. Melih Bulu'yu Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atamasına karşı tepkiler sürüyor. Ankara Üniversitesi öğrencileri, haksız atamaya karşı mücadele eden Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenlerine dayanışma açıklaması yaptı.

"AKP iktidarı, Boğaziçi Üniversitesi'nin 158 yıllık kültürü ve birikimini yoksayarak atadığı sözde Rektör Melih Bulu ile biz Ankara Üniversitesi öğrencilerinin hiçte yabancısı olmadığı kayyum siyasetinin bir örneğini daha ortaya koymuştur, üniversite politikasının bir örneğini daha bizlere göstermiştir" denilen açıklamada "İntihalciliğini gizleyemeyen ve cinsiyetçi söylemleriyle övünen, kurulduğundan bu yana AKP içinde görevler alan Melih Bulu, üniversite öznelerinin iradesine ve demokratik teamüllerin tamamına aykırı biçimde kayyum olarak atandığı günden bu yana Boğaziçi Üniversitesi'nin bileşenleri tarafından protesto edilmektedir" ifadelerine yer verildi.

Açıklama şöyle devam etti:

"Anti-demokratik bir şekilde koltuğuna oturan kayyum rektörü, baskı politikalarına boyun eğmeden anayasal haklarını kullanarak protesto eden öğrenci arkadaşlarımız polis şiddetine maruz kalmış, aynı arkadaşlarımız ertesi sabah şafak operasyonları ile gözaltına alınmış, aileleri ve kendilerine uzun namlulu silahlar doğrultulmuştur. Hemen ardından iktidar sözcüleri ve yandaş medya eylemlere katılan öğrenci arkadaşlarımızın tamamını hedef göstermeye ve kriminalize etmeye çalışmıştır.

Kısa bir süre önce erkek şiddetine kurban verdiğimiz akademisyen Aylin Sözer'in evine girmek için çilingir bekleyen polis ekipleri, öğrenci arkadaşlarımızın evine duvarları yıkarak girmiş, böylece protestocu arkadaşlarımıza gözdağı verilmek istenmiştir.

Geçtiğimiz Cuma günü ise anayasal haklarını kullanarak Boğaziçi öğrencileri ile dayanışma göstermek isteyen üniversite öğrencilerini işkenceyle gözaltına alan polis bir arkadaşımızın bacağını kırmış ve eyleme katılmak isteyen bir arkadaşımızı önleyici gözaltı bahanesi adı altında evine hapsetmeye, gözaltına almaya çalışmıştır. Polis şiddetine karşı dayanışma göstermek için 100. Yıl Mahallesinde eylem yapan ODTÜ öğrencileri de aynı şiddetten nasibini almıştır.

Öğrenci ve üniversite dayanışmasına karşı böyle bir düşmanlık güden iktidarın yüzlerce kayyum Rektöründen biri de Necdet Ünüvardır. 4 dönem AKP Milletvekilliği yapan ve yıllardır üniversitenin kapısının önünden geçmeyen Ünüvar'ın okulumuza atanmasının tek sebebi iktidara olan siyasal bağlılığıdır. Görevde keyfi davrandığı suçlaması nedeniyle kesinleşmiş hüküm giyen, adı Menzil tarikatı ile anılan, Fethullahçıların düzenlediği Türkçe olimpiyatlarında konuşmalar düzenleyen, kardeşinin liyakatsiz bir şekilde atanmasını sağladığı iddia edilen Necdet Ünüvar Ankara Üniversitesine, Melih Bulu ise Boğaziçi Üniversitesine rektör olamaz.

Üniversitelerimizi söz, yetki ve karar mekanizmalarını elimizden alarak kayyumlar ile idare etmeye çalışan, üniversite bileşenlerini de kayyumlar eliyle alınan kararlara biat ettirmeye çabalayan iktidarın akademideki özerklik ve demokrasi kırıntılarını da tasfiye etmeye çalıştığının bilincindeyiz.

Dün AYM tarafından ifade özgürlüğü kapsamında olduğu değerlendirilen bir metnin imzacısı olmaları nedeniyle hocalarımızı KHK'larla bizlerden ve okullarından uzaklaştıran, onların karşı karşıya bırakan zihniyet, bugün Boğaziçine kelepçe vuran zihniyettir. Ancak bu zihniyet bilmelidir ki bizler dün olduğu gibi bugün de biat etmeyeceğiz.

Boğaziçi'nden yükselen sesi kampüslerimizde büyütmek için bütün sıra arkadaşlarımızı bizim olanı geri almaya çağırıyor, Boğaziçi öğrencilerinin talepleri bizim taleplerimizdir diyoruz.

Necdet de, Verşan da, Melih de gidecek; üniversiteler bizimle özgürleşecek. Yaşasın öğrenci dayanışması!"