Google Play Store
App Store

Bora Kaplan soruşturmasında görevli emniyet personellerinin görevden alındı, haklarında soruşturma başlatıldı. Erdoğan sessiz kalmayı tercih ederken MHP Lideri Bahçeli ‘komplo’ mesajı verdi. Emniyette yaşananlar, Yargıtay seçimi, Sinan Ateş dosyası gibi pek çok başlık AKP-MHP kavgasının sokağa taştığını gösterdi. Ancak ortaklar hâlâ birbirine muhtaç.

Ankara’da toz bulutu
Erdoğan ve Bahçeli 10 Mayıs’ta Beştepe’de bir araya geldi. (Fotoğraf: DepoPhotos)

POLİTİKA SERVİSİ 

İktidar cephesinde uzun süredir devam eden gerilim ve çatlaklar yargıdan bürokrasiye, emniyetten Saray’a karşılıklı hamlelerle derinleşiyor.

İktidar bir yandan 31 Mart seçimlerinde yaşadığı yenilginin ardından kamuoyunda “yumuşama” beklentisi yaratırken diğer yandan yeni Anayasa tartışmasıyla manevra alanını genişletmenin derdinde. Ancak evdeki hesapların çarşıya uymadığı görülüyor.

İktidar ortakları AKP ile MHP arasında rejimin önümüzdeki dönemki alacağı pozisyona karar verme mücadelesi başta olmak üzere pek çok kriz yaşanıyor.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından bugünkü rejimin kurucu iki ana ortağı olan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Lideri Devlet Bahçeli, birbirlerine muhtaç halde olduklarının farkındalar. Kamuoyuna birlik mesajları verilse de ortaklar arasında günden güne ortaya saçılan çatışma hali gizlenemez boyutlara ulaştı. Son birkaç aylık süreçte yaşananlara bakmak bile krizin boyutunu anlamaya yetecek veriler sunuyor.

KRİZLER GİZLENEMEZ BOYUTLARA ULAŞTI 

50 artı 1 tartışması, Van’a kayyum atanmasında YSK’nin tavrı ve Saray’da MHP’nin sözcüsü gibi davranan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un AKP’lilere yönelik tehditleri, Sinan Ateş cinayetinde iddianamenin kabul edilmesi, Süleyman Soylu’ya yakınlığı ile bilinen suç örgütü elebaşısı Ayhan Bora Kaplan davası, Yargıtay Başkanlığı seçimi gibi pek çok gelişmede açığa çıkan karşıtlık, çatlağın derinliğini gösteriyor. AKP ve MHP ittifakının bittiğini söylemek ise şimdilik mümkün görünmüyor. Cumhur İttifakı’nın toplumsal tabanda meşruluğu, yerel seçimle birlikte geniş halk kesimleri tarafından sorgulanır hale geldi. Hegemonya kaybı yaşayan iki parti panik halde çıkış yolu arıyor. Zaman zaman gerilimler yaşansa da birbirleri yerine koyacakları aktörler ortada yok. İki partinin birbirinden vazgeçerek yeni bir koalisyon kurma şansları bulunmuyor.

BİRBİRLERİNE MUHTAÇ OLDUKLARINI BİLİYORLAR 

Bugün iktidar ortakları arasında geri dönüşü olmayan bir kırılma, Fethullahçılar ile AKP ortaklığının bitmesi gibi rejim değiştiren sonuçlara neden olacaktır. Ne AKP ne de MHP, yeni bir rejim inşa edecek güce sahip. Her iki partinin de manevra alanı oldukça daralmış durumda. Karşılıklı hamlelerle gerilim tırmansa da her iki parti de rejimin çökerse altında kalacaklarının farkında. Bu nedenle gerek Erdoğan gerekse Bahçeli birbirlerine doğrudan hedef almak yerine sorunların çözümüne odaklı adımlar atmak zorunda olduklarının bilincinde. Ayhan Bora Kaplan krizinde görevden almalara sert tepki gösteren Bahçeli’nin çıkışının aksine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Dünya Çiftçiler Günü münasebetiyle katıldığı etkinlikte emniyetteki krize dair tek laf etmemesi içeride kriz görüntüsünü perdeleme çabası olarak okunabilir. Kriz hali önümüzdeki süreçte daha da derinleşse bile birlik görüntüsü verilmeye devam edecek. Artan yoksulluk ve kemer sıkma politikalarına karşı gelişebilecek toplumsal muhalefet ise rejim ortaklarını şüphesiz daha da köşeye sıkıştıracaktır.

***

EMNİYETTE OPERASYON 

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılan üç polis müdürüyle bir emniyet personeli hakkında soruşturma devam ediyor.

Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Kerem Öner ve yardımcısı Şevket Demircan ile gizli tanık Serdar Sertçelik’in “Ufuk komiser” adıyla açıkladığı personelin evinde savcılık talimatıyla yapılan arama yapıldı.

Ayhan Bora Kaplan 

Operasyonlar, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne karşı isyan başlığı altındaki 316. madde hükmü olan “suç için anlaşma”, TCK 258. maddedeki “göreve ilişkin sırrın açıklanması”, TCK 277. madde hükmündeki “yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs”, TCK 283. Madde hükmündeki “suçluyu kayırma” ve TCK 285. Madde hükmündeki “gizliliğin ihlali” suçlarına yönelik soruşturma kapsamında gerçekleştirildi. Dosya için kısıtlama kararı verildi.

BAHÇELİ’DEN SERT TEPKİ 

Gündeme bomba gibi düşen gelişmeye ilişkin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den çok sert tepki geldi. Bahçeli, yaşananları MHP, AKP ve Cumhur İttifakı’na “komplo” olarak nitelendirdi. Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, Türkiye üzerinde emniyet ve yargı üzerinden “hesap yapanların” 15 Temmuz gecesine bakması gerektiğini kaydetti. Bahçeli, “Ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı taşırmasınlar” ifadelerini kullandı. Bahçeli, “Bugünlerde iç işgal cephesinde toplanıp, aynı zamanda emniyet ve yargı içine yuvalanmış soysuz ve kripto çetelerin yeniden Türkiye üzerinde hesap yaptığı görülmektedir” dedi. ‘‘17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğmeyeceklerini’’ belirten ve gizli tanık ifadeleriyle yürütülen soruşturmaları ‘‘şerefli isimleri karalama kumpası’’ olarak nitelendiren Bahçeli, ‘‘Emniyet, yargı ve medya uzantılarının tepesine binilmelidir’’ dedi ve şöyle devam etti:

"Bakalım temiz eller operasyonu nasıl oluyormuş! Hepsine göstermek, hepsini yaka paça içeri tıkmak da hukuk devletinin varlık ve şeref konusudur.” Bahçeli, Meclis gündemine gelecek olan 9. yargı paketinde casusluk suçuyla ilgili getirilen ve kamuoyunda “etki ajanlığı” olarak nitelendirilen düzenleme hazırlığını da bu kapsamda savunarak ‘‘Yurt içinden ve yurt dışından hain FETÖ’cülerin, onlara sözcülük yapan satılmış, devşirilmiş sözde gazetecilerin bedel ödemesi yakındır ve kaçınılmazdır."

***

AKP’NİN ADAYI KAYBETTİ 

Son yıllarda yargı camiasında etkili konuma gelen Menzil Cemaati’nin desteklediği Ömer Kerkez yeni Yargıtay Başkanı oldu. AKP’ye yakın Hak-Yol’cular’ın desteklediği Mehmet Akarca ise seçimin kaybedeni oldu. 37 tur boyunca devam eden seçim sürecinde cemaatler arasında pazarlık yapıldığı da vurgulanmıştı.

Uzun süredir tartışılan ve cemaatler arası savaşa sahne olan Yargıtay seçimleri 37’nci turda tamamlandı. Oylama sonucu, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez 193 oyla Yargıtay Başkanı seçildi. Mehmet Akarca ise 103 oy aldı. Yeni Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez’i Menzil Cemaati’nin, Mehmet Akarca’yı ise Hak-Yol’cular ile AKP’ye yakın birçok ismin desteklediği belirtiliyor. Kulislerde 37 tur boyunca devam eden krizin “cemaatlerin anlaşmazlığı ve pazarlığı” nedeniyle yaşandığı ifade ediliyor.

Nakşibendi Tarikatı’nın İskenderpaşa Kolu’na bağlı Hak-Yol Vakfı’nda yetişenler yargı camiasında ve Yargıtay’da oldukça etkili. İddialara göre de Hak-Yol’cular ve AKP’ye yakın birçok isim Yargıtay seçimini Mehmet Akarca’nın kazanmasını istedi.

Ancak, özellikle son yıllarda kamuda ve yargı camiasında etkili konuma gelen Menzil Cemaati’nin mensuplarının büyük bir kısmı ise Ömer Kerkez’i destekledi. Hatta 37 tur boyunca devam eden seçim sürecinde cemaatlerin, yargıdaki kritik noktalar için pazarlık yaptığı, iktidara yakın kimi isimlerin ise pazarlık veya ikna süreci için devrede olduğu öne sürülmüştü. Seçim sürecinde MHP’lilerin ise ikiye bölündüğü, ancak bir kısmının yine Mehmet Akarca’ya destek verdiği ifade edilmişti.

Yargıtay Başkanlığı için aday olan Muhsin Şentürk, birinci başkanlık adaylığından çekildiğini açıklamıştı. Üyelere gönderdiği mesajda, "Süreçte oluşan tıkanmanın giderilmesi ve Yargıtayımızın kurumsal itibarının korunması amacıyla birinci başkanlık adaylığından çekiliyorum" ifadesini kullanan Şentürk, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına adaylığını açıklamıştı. Kulislerde, Muhsin Şentürk’ün, Mehmet Akarca’nın lehine yarıştan çekildiği öne sürülmüştü.

***

GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI 

30 Aralık 2022’de Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülme anı görüntüleri paylaşıldı.

Sözcü TV’nin ulaştığı görüntülerde, cuma namazı çıkışı arkadaşları Selman Bozkurt ve Ahmet Keçik ile yürüyen Sinan Ateş, motosikletli kişilerin saldırısına uğruyor. Ateş’in vurulmasının ardından Keçik, silahına davranarak kaçan saldırganlara ateş ediyor. Suikastın tetikçisi olduğu belirtilen Eray Özyağcı ile Doğukan Çep, Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve avukat Serdar Öktem ile 3 polisin de aralarında bulunduğu tutuklu 22 kişi hakkında iddianame hazırlamıştı. Öte yandan Ülkü Ocakları’nın iddianameye girmemesine ve MHP’li yöneticilerin açıklamalarına atıf yapan Ayşe Ateş’in sosyal medya hesabından paylaştığı videoda Emre Yüksel’in bir olay sırasında kolunu tutan polise, "Bir dakika, ben Ülkü Ocakları genel başkan yardımcısıyım’’ dediği anlara ait görüntü yer aldı. Paylaşımında ‘‘Bağı var mı, yok mu? İlişkili mi, değil mi?’’ diye soran Ayşe Ateş, ‘‘Dilerseniz bir de ‘Tutuklananların bizimle alakaları yok. Bize iftira atıyorlar, operasyon çekiyorlar, saldırıyorlar!’ diyerek bağlarını reddettikleri sanıklardan biri olan Emre Yüksel’in sesinden dinleyelim’’ ifadelerini kullandı.