Yarın anneler günü.. Yine eller öpülecek.. Büyük büyük adamlar anneler için yine büyük büyük laflar edecek.. Hele iktidar koltuğunda oturanlar.. Yine cenneti annelerin ayaklarının altına serecek!!

Bu hayatı cehennem ettikleri anneleri akıllarına bile getirmeden!

Oysa bu iktidar ne çok anneyi ağlattı. Berkin’in annesi örneğin. Oğlunun kanı hala yerde. Daha iki gün önce yine mahkemedeydi. “Birilerinin” yılan hikayesine çevirdiği mahkemede acısını tazeledi. Öfkesi salondan taştı. Daha iki gün önce!

Ya iktidarın oy devşirmek için giriştiği Afrin savaşının kurbanı gençler. Onlar ölür, anneleri kanlı gözyaşı dökerken RTE birden unutuverdi Afrin’i.

Belli ki anketler öyle demişti

Anketler başka şeyler de söylüyor. AKP’nin gidici olduğunu, diren gelen dalganın kabardığını da söylüyor.

Ekonomi.. Dış politika.. AB.. Falan filan..

Evet hepsi sinyal veriyor.

Ama unutmamak lazım. Anneleri ağlatanlar iflah olmuyor.

•••

Aşağıdaki satırlar, bundan tam üç yıl önce yazıldı.

Ama öyle taze ki! Ve AKP iktidarının akıbetine bakınca öyle güncel ki’

•••

Anneler Günü elbette sadece bir vesiledir. Uzun uzun yazıp kafanızı şişirmeye gerek yok, kapitalizmin tüketimi teşvik için yarattığı vesilelerden biridir.

Ama, aynı zamanda bize (artık) “EVLATLARI ÖLDÜRÜLEN ANNELERİ HATIRLATAN” bir gündür.

Bilmiyorum, Berkin’i, Ali İsmail’i, Ethem’i, Abdocan’ı, Nihat’ı ve tüm çocukları düşünmeden.. Yüreği kanamadan.. Gözleri dolmadan kendi çocuğunu kucaklamak mümkün mü?

Onların anneleri, evlat yerine beyaz / soğuk mermerleri okşayacak bugün. Canlarının parçasını kaybetmek mi yoksa ölümlerinin hesabının sorulamaması mı daha büyük bir YÜKTÜR, bilemeyecek. Acı nerede öfkeye dönüşüp yakmaya başlıyor, ayırt edemeyecek.

Bu ülkede Anneler Günü kutlanmaz. Kutlanmamalıdır.

O evlatların öldürülmesinden sorumlu - muktedir dahil- herkes yargılanıp adalet tecelli etmeden kutlanamayacaktır.

•••

Ne yazık ki burası Türkiye. Bırakın evlatlarımızın hesabının sorulmasını... “BERKİN İÇİN ADALET” isteyen.. Bu amaçla hazırlanmış bir videoda konuşan sanatçıların başına gelen ortada.

Levent Üzümcü disipline sevk edildi. İstanbul Şehir Tiyatroları’ndan ihracı istendi.

Tarık Akan.. Onu ihraç edecek bir yer bulamadıkları için savcılığa sevk ettiler. Neymiş, o klibe onca lafı eden Melih ve Osman Gökçek’e hakaret etmiş.

Hakaretleri, nefret söylemi Washington’a kadar uzanan Melih Bey değil de Tarık Akan yargılanacak.

“PES” lafının bile manası kalmadı.

•••

Çocukları, gençleri öldürüp.. Gözlerini çıkartıp.. Sakat bırakıp.. Sonra da onları çirkin bir siyaset malzemesi yapmak.. Ve buna da İKTİDAR adını vermek..

Çağdışı ve ahlak dışı.

Hani, anneleri ağlatmayacaklardı ya!

Bunlar anneleri hep ağlattılar. Dahası (belki de) beddualarını aldılar.

Düşünün bir kez. Çocukları askerde ölen anneler “oğlum şehit oldu” diye teselli buluyor. Hiç değilse böyle avunuyorlar. Çocukları, biber gazlı polislerin eşlik ettiği bir gerilimle değil, devlet töreni ile uğurlanıyorlar. Cumhurbaşkanları, başbakanlar tarafından yuhalanmıyor, resmi davetlerde ağırlanıyorlar.

Çok sert bir kıyaslama, biliyorum.

Ama gerçek bu. Çocuklarımız ölümde bile eşitlenemiyorlar.

Oysa hepsi, aynı beyaz mermerlerin altında yatıyorlar.

Biricik hayatları ellerinden alınmış.. Yaşamdan, en güzel / verimli / heyecanlı yerinde kopartılmış.. Bu ülkenin çocukları onlar.

Böyle bir memlekette Anneler Günü kutlanır mı!

•••

BUGÜNDEN HAMİŞ: Evet kutlanır. KUTLANACAK. İslamcı, zalim iktidar gidince hem de nasıl kutlanacak!