Dışişleri Bakanlığı bünyesinde iki yıldır yapılan Antalya Diplomasi Forumu’nun Vakıf haline dönüştürülmesine ilişkin kanun TBMM’den geçerken, muhalefet forumun Dışişleri Bakanlığı dışına çıkarılarak Cumhurbaşkanlığı’nın kontrolüne geçmesine ve kurulan vakfa ‘bağış toplama ve gayrimenkul edinme yetkisi verilmesine’ tepki gösterdi.

Antalya Diplomasi Forumu’nu vakıf yapıp Saray’ın kontrolüne verdiler: Her işiniz akçeli!
Fotoğraf: DepoPhotos

TBMM’de kabul edilen kanun teklifi ile Antalya Diplomasi Forumu'nu düzenleyecek ve merkezi Antalya'da olacak Antalya Diplomasi Forumu Vakfı kuruldu. Kanunun TBMM’deki görüşmeleri sırasında muhalefet Vakıf yönetiminin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından belirlenecek olması ve Vakfa bağış toplama ve gayrimenkul edinme gibi yetkiler verilmesine tepki gösterdi.

TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Antalya ile anılacak kalıcı bir dış politika düşünce kuruluşu oluşumunun önemli ve olumlu bir fikir olduğunu belirtirken, “Ancak Vakfı kuran kanundaki olumsuzluklar nedeniyle bu şekilde kurulmasına karşıyız” dedi.

FORUM DIŞİŞLERİNDEN KOPARILIYOR

Çakırözer konuşmasında muhalefetin Antalya Diplomasi Forumu Vakfı’na karşı çıkış gerekçelerini şöyle sıraladı:

“Bu teklifle Antalya Diplomasi Forumu henüz üçüncü yılında çok açık ve net şekilde Dışişleri Bakanlığı’nın elinden alınıyor. Bakanlık kadrolarımızın emeğinin ürünü olan bu tartışma ve düşünce ortamı bir anda AKP'li Cumhurbaşkanının vakfı hâline dönüşmekte. Dışişleri Bakanlığı’nın, adı dışında hiçbir etkisi, yetkisi yok burada! Sadece neresinde var, biliyor musunuz? Bütçesinde var çünkü ilk bütçesi yani 5 milyon lira Dışişleri Bakanlığı bütçesinden aktarılacak. Başka hiçbir yerinde Bakanlığın ismi dahi yok. Sadece Dışişleri Bakanlığı da değil, Vakıf mütevelli heyetin Meclis’teki partilerin görüşüyle oluşturulması taleplerimiz da kabul edilmedi.”

BAKANLIĞIN İŞİNİ VAKIF YAPACAK

“Kanunun gerekçesinde ‘Türkiye'nin dış ilişkilerini tanıtma, Türkiye'nin diğer ülkelerle dostluğunu, iş birliğini geliştirme, uluslararası ilişkiler ve diplomasi alanlarındaki kamu, özel kurum ve kuruluşlarla iş birliği’ deniliyor. Bunlar zaten Dışişleri Bakanlığı’nın ana sorumluluğu değil mi? Tüm bu saydıklarınızı Antalya'daki saray vakfı yapacaksa Dışişleri Bakanlığı’na ne gerek var? Kapatın gitsin!”

SARAYIN VAKFI OLDU

“Bu kanun tek adam rejimiyle yönetildiğimizin en son, en somut kanıtı. Vakfın mütevelli heyetinin 11 üyesinden 6’sı doğrudan 3’ü dolaylı yani tam 9 üyesi Cumhurbaşkanı tarafından atanacak. Şimdi biz buna Erdoğan’ın vakfı, Sarayın Vakfı’ demeyelim de ne diyelim?”

İKTİDAR SONRASINA BİLE MAKAM PEŞİNDELER

“Ülkede işçi, çiftçi, esnaf geçim derdindeyken; faturasını ödeyemeyen fakir fukara askıda fatura kampanyasıyla, öğrenciler belediyelerimizin verdiği akşam yemekleriyle derdine derman ararken, öğretmenler atama beklerken, emekliler açlık sınırı altında maaşla kara kışı atlatmaya çalışırken bu iktidar ‘İlle de koltuk olsun, ille de bizim koltuğumuz olsun.’ diyor. Yirmi yıldır doldurduğunuz koltuklar yetmedi, iktidar sonrasında dahi hâlâ koltuk, hâlâ makam doldurma peşindesiniz! Yazıklar olsun.”

BU VAKFA DİKTARÖRLER BAĞIŞ YAĞDIRACAK

Kurulan Antalya Diplomasi Forumu Vakfı’na kanunla ayni ve nakdi yardım alma, gayrimenkul edinme gibi hak ve yetkiler verilmesine de Çakırözer şöyle tepki gösterdi:

“Yangından mal kaçırır gibi kurduğunuz bu vakıf ayni ve nakdî yardım alabilecekmiş! Antalya Diplomasi Forumu Vakfı kimlerden bağış alacak? Bu vakfa bağış yapmak için kimler koşacak? Hesap verebilir demokratik yönetimler mi bağış yağdıracak sarayın vakfına? Hayır. Ülkesindeki yolsuzlukları, halkına yaptığı işkenceleri örtmek isteyen, başka hiçbir yerde insan içine çıkamayan diktatörler yağdıracak bu paraları. Başka kim yağdıracak? Tabii ki yıllarca vatandaşın vergileriyle beslediğiniz beşli çeteleriniz yağdıracak. Anlaşılıyor ki siz biraz da yağacak bu bağışlar için bu Forumu Dışişleri bünyesinden koparıp 6 yandaşın kontrolüne verme telaşındasınız.”

“DİKTATÖRLER KUMPANYASI ANTALYA’YA HAKSIZLIK OLUR”

İktidar milletvekillerine ‘Elinizi vicdanınıza koyun!’ diye seslenen Çakırözer, şöyle konuştu:

“Elinizi vicdanınıza koyun! Bu tek adam düzeninde ne kadar devre dışı kalmış, örselenmiş olsa da tecrübesi, bilgisi yok sayılsa da yine de kurumsal yapısı olan bir Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığımız var! Şimdi onun düzenleyeceği bir uluslararası toplantı formatı ile bu kanunla tarif ettiğiniz, parayı basanın düdüğü çalacağı bir diktatörler kumpanyası aynı şey midir? Sizi uyarıyoruz! Böyle bir görüntü özellikle de ismini kullanacağınız güzel Antalya'mıza en büyük haksızlık olacaktır.”

DİPLOMASİ VAKFI MISINIZ, HAYIR KURUMU MU?

“Vakfın başka ne geliri olacakmış? Yurt içi yurt dışı her türlü ürün, hizmet, menkul, gayrimenkul irat ve vasiyet bağışları ile ayni ve nakdi yardım kabul edecekmiş. Soruyorum o zaman: Siz Mehmetçik Vakfı mısınız, şehit ailelerine bağış mı yapacaksınız? Ya da Darüşşafaka mısınız? Annesiz babasız çocukları mı okutacaksınız da vasiyet peşindesiniz, arsa, bina bağışı peşindesiniz? Böyle bir yapı sarayda birilerinin işine yarayabilir! Kimi koltuk, kimi mal mülk, kimi para pul derdinde olabilir ama dış politikayı konuşurken böyle bir kanun çıkarmak milletin Meclisi olarak bizlere, yüce Meclisimize, Gazi Meclisimize yakışmaz.”

“HER İŞİNİZ AKÇELİ”

“Bu tür toplantılar nasıl düzenlenir, davet nasıl yapılır, program nasıl oluşturulur, gelenler nasıl ağırlanır hepsi belli. Dile kolay, beş yüz yıllık hariciye birikimi var ortada. Mekân deseniz o en kolayı. Antalya'mızda hepimizin gurur duyduğu, dünyanın en iyi, en konforlu otelleri var. Zaten iki yıldır orada yapılıyor toplantılar. Dışişleri Bakanlığımız bunu düzenliyor. Beğendiğimiz yönleri var, eksik bulduğumuz, eleştirdiğimiz yönleri var tabii ki ama şimdi böylesine formatı belli bir yapıyı alıp devasa bir akçeli vakıf işine dönüştürmekten maksadınız nedir? Evet, soruyorum nedir sizin bu akçeli işlere merakınız?”

“ÇALIŞACAK ÜNİVERSİTE, STK, BASIN BIRAKMADINIZ”

Kanunda Vakfın kuruluş amaçları arasında ‘Üniversiteyle, sivil toplumla ortak projeler yapmak; yazılı, görsel, işitsel ve dijital medyada yayınlar yapmak, yaptırmak’ gibi ifadeler yer aldığını anımsatan Çakırözer şöyle devam etti:

“Ortada, bağımsız düşünen üniversite mi bıraktınız Allah aşkına? Öğrencileri hapse atarken, akademisyenleri işinden atarken kiminle hangi iş birliğini yapacaksınız? Hangi sivil toplumdan bahsediyorsunuz, sivil toplum mu bıraktınız? Canlarını okudunuz. İşte, Gezi direnişine katılan sivil toplumun temsilcileri aylardır, yıllardır zindanlarda çürütülüyor. Kamu yararı güden, vatandaşın hakkını koruyan baroları, odaları kapatmak peşindesiniz. Medyada haber yaptıracaklarmış. Ortada haber yapacak gerçek gazeteci mi bıraktınız? Gazeteleri, televizyonları sansürlerinizle, karartmalarınızla susturmuşken kimle, neyin haberini yapacaksınız! Kime inandıracaksınız?”

“DIŞ POLİTİKA AKÇELİ VAKIFLARLA DÜZE ÇIKMAZ”

AKP iktidarının dış politikadaki başarısızlığını Antalya Diplomasi Forumu Vakfıyla ortadan kaldıramayacağını söyleyen Çakırözer, “Çünkü ana sorun ortada duruyor. Ana sorun; demokrasi eksiği, hukuk devletinden uzaklaşma, denge ve denetimin yok edilmesi. İşte, bu vakfın kuruluşunda dahi tek adam rejiminin gölgesi üzerimizde. Tek bir kişinin iki dudağı arasından çıkan sözlerle yönetilen dış politikanın ülkemize ödettiği bedellerin farkında değil misiniz? İdeolojik, saplantılı dış politika tercihlerinizdeki hatalarınızdan yaptığınız her biri ilkesiz U dönüşleriyle yurttaşımızın yüzünü nasıl yere eğdirdiğinizin farkında değil misiniz? Şimdi, emeklilik projesi bu vakıflarla dış politikayı düze çıkaramazsınız” dedi.