Antep’te işçiler haftasonu tatilini dahi yapamaz hale geldi. DİSK Tekstil Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen “Pazar tatili yaptı diye benim bildiğim 200 işçi atıldı” dedi.

Antep köle kentine dönüştü

Aycan KARADAĞ

Antep, Covid-19 salgınının işçi sınıfı hastalığına dönüştüğünü ispatlayan kentlerden. İşçiler aileleriyle birlikte kentin neredeyse yüzde 70’ini oluşturuyor. Kapanma süreçlerinden muaf tutulan, aşıda öncelik tanınmayan 200 bin işçi her gün bulunan Organize Sanayi Bölgesi’ne çalışmaya gidiyor. Burada büyük tekstil fabrikaları bulunuyor ve bu işletmelerin kârları salgın sürecinde katlanarak arttı, işçilerin iş yükü de öyle.

İşçi sınıfı düşmanlığının, halk düşmanlığına döndüğünü söyleyen DİSK Tekstil Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, “Pandemide alınan bütün önlemlerde işçi sınıfı muaf tutuldu. Son kapanmada da bunu net bir şekilde gördük. Antep’te Organize Sanayi Bölgesi’nde 200 binden fazla işçi çalışıyor. Fabrikaların tamamı aralıksız çalışmaya devam etti. Burada ailelerini de hesaba katarsak Antep’in nüfusunun yarısı kapanmadan muaf oldu” dedi.

KARANTİNA 2 SAAT SÜRDÜ

Türkmen, işçilerin sağlığının nasıl hiç sayıldığını şu örnekle özetledi: “Antep’te Sam Mahallesi var. Burada yaşayanların birçoğu organize sanayide çalışıyor. Pandeminin başında vakalar artınca mahalle karantinaya alındı. Karantina 2 saat sürdü. Çünkü işçiler işe gitmek zorundalardı. Geldiğimiz noktada durum aynı şekilde devam ediyor. Antep’te vakaların yayılma merkezi Organize Sanayi Bölgesi.” Türkmen, patronların salgını fırsata çevirdiğini, işçilerin haftalık pazar tatillerinin bile olmadığını ifade etti. “Bu süreçte Organize Sanayi Bölgesi’nde pazar tatili ortadan kalktı. İşçilerin hafta tatili diye bir şey kalmadı” diyen Türkmen sözlerine şöyle devam etti: “İşçiler, üretim biraz azaldığı zaman pazar tatili yapabiliyor. Pazar tatilinde işçiyi çalıştırmaya kimse zorlayamaz. Ancak gönüllü işçi çalışmak isterse çalışabilir. Fabrikaların çoğunda pazar günü işe gitmeyen işçilere ceza veriliyor. Pazar günü çalışmadığı için işten çıkartılan en az 200 işçinin olduğunu biliyorum.”

GÜNLERİMİZ ZOR GEÇİYOR

Güven Boya’da Kod-29 ile işten çıkartılan Ahmet Önal ise 3 aydır işsiz. Kod-29 ile atıldığı için hiçbir işe giremediğini günlük işlerde çalıştığını söyleyen Önal şunları söyledi: “Evliyim ve iki çocuğum var. Sendikamız arkamızda durdu maddi olarak bize yardımcı oldu ama günlerimiz çok zor geçiyor. Kod-29’la işten atıldığımız için başka yere işe giremiyorum. Günübirlik yevmiyeli işlerde çalışıyoruz. İnşaatlarda çalışıyoruz. Kod-29’dan çıkarıldıktan sonra bu derece haksızlık varken bize söylenenleri kabul etmedik. Direnişimizden vazgeçmedik” dedi.

GİDER ÇOK, GELİR YOK

Yasin Kaplan’da işten çıkartılan Mehmet Erlale’nin durumu da Ahmet Önal gibi. O da geçimini günlük işlere giderek sağlıyor. Erlale ise yaşadıklarını şu şekilde anlattı: “2 çocuğum var. Bu sürede işsizim. Bir yere girmek Kod-29’dan çıkartıldığım için işe almıyorlar. Gider çok, gelir yok. Günlük işler bakıyorum. Başka ne yapayım… Mahkeme sürecimiz devam ediyor. Haklarımızı alana kadar mücadele edeceğiz.”