Antep’teki işçiye evde kalmak yasak
“Tüm ülkede hafta sonları uygulanan sokağa çıkma yasağı, Antep’teki işçiler için evde kalma yasağına dönüştü. Yasa dışı olmasına rağmen işçiler haftanın 7 günü çalıştırılıyor. Patronlar rahat; çünkü kimse onlardan hesap sormuyor.”

Rıfat KIRCI
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in “Vallahi billahi işçi bulamıyoruz. Ben bana söyleneni söylüyorum. Diyorlar ki başkanım, sanayide bugün bize kaç kişi gönderirseniz biz hemen işe alabiliyoruz” sözleri büyük tepki çekti. Bu sözlerle yeniden gündeme gelen Antep’teki fabrikalarda yaşananlar, patronların işçi değil de köle aradığını ortaya koyuyor.
İşçiler ve aileleri arasında salgın hızla yayılmaya devam ederken fabrikalardaki çalışma koşulları da gitgide kötüleşiyor. Sokağa çıkma kısıtlamalarından muaf tutulan işçiler, haftalık izinleri bile olmadan köle gibi çalıştırılıyor. Hak gaspları artmış durumda. Yetkililer ise olan biteni sadece seyrediyor.
Antep’teki fabrikaların durumunu DİSK Tekstil Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen’le konuştuk.
İŞÇİLERİN HAFTA TATİLİ YOK
Antep’teki fabrikalar ilk karantina döneminde özel izinlerle çalıştırılmıştı. Şimdi neler yaşanıyor?
Fabrikalar yine tam kapasite çalışmaya devam ediyor. Daha önce sokağa çıkma yasağının olduğu dönemdeki gibi, organize sanayi bölgesindeki tüm fabrikalar hafta sonları, hatta pazar günü bile aralıksız çalışıyor. Hafta sonları uygulanan sokağa çıkma yasağı, buradaki işçiler için evde kalma, dinlenme yasağına dönüşmüş durumda. Hatta normalde insanların sokağa çıkması yasakken, işçiler pazar günleri diğer günlerden daha fazla çalışmak zorunda. Hafta içi 8 saat olan mesai, pazar günleri 12 saat olarak uygulanıyor.
Tüm fabrikalarda durum böyle mi? Haftalık izinleri yok mu işçilerin?
Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde istisnasız bütün fabrikalarda aylardır pazar günü dahi çalışmak zorunlu kılınmış durumda. Yani haftanın 7 günü çalışıyorlar. Bunu kabul etmeyen işçiler ya işten atılıyor ya ücretsiz izne gönderiliyor ya da ücretlerinde 2 günlük devamsızlık kesintisi yapılarak cezalandırılıyor.
YETKİLİLER SEYREDİYOR
Bu suç değil mi? Patronlar nasıl bu kadar rahat?
Evet, bu suç. Hafta sonu tatili anayasal güvence altına alınmıştır. Ama burada Melike Tekstil, Merinos, Şireci gibi en büyük, en tanınmış şirketlerde dahi hafta sonu tatili kaldırılmış durumda. Bu suçu her patron işliyor. Burada artık hafta sonu tatili yapmak suç oldu. Dediğim gibi tatil hakkını kullanmak isteyen işçiler cezalandırılıyor.
Nasıl bu kadar rahatlar? Çünkü hesap soran yok. Tüm ülkede olduğu gibi burada da yetkililer, patronların işçi haklarını bu kadar pervasızca gasp etmesini sadece seyrediyorlar. Hatta seyretmek bir yana, teşvik ediyorlar.
Hafta tatili dışında ne gibi hak gaspları yaşanıyor?
Pandemi dönemi işçilerin pek çok hakkının gasp edildiği bir dönem oldu. Örneğin işçiler şu anda 7 gün çalıştırılıyor; ama bazı fabrikalarda mesai ücretleri hiç ödenmiyor. Bazıları da eksik ödüyor. Daha önce ikramiye hakkının gasp edildiği, erzak yardımının kaldırıldığı fabrikalar oldu. Kısacası işçiler pandemide hem canından hem sağlığından hem haklarından oluyor.
Ama patronlar ihracat rekorları kırılıyorlar…
Evet, Sanayi Odası geçtiğimiz günlerde ihracat rakamlarını açıkladı. Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracatta yüzde 8,1’lik bir artış yaşandı ve bu tüm kasım aylarının rekoru oldu. Ayrıca geçen haziran ayından beri istikrarlı bir şekilde her ay özellikle tekstil ve gıda şirketleri ihracat rekoru kırıyor. İşçiler pandeminin etkisiyle işsizlikten, yoksulluktan kırılırken patronlar başarı hikâyeleri yazıyor.
ŞAHİN İŞÇİLERLE ALAY EDİYOR
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in işçi bulamadıkları yönündeki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Artık neye tepki göstereceğimizi şaşırdık. İşçilerin köle gibi çalıştırılıp haklarının gasp edilmesine; haklarının, sağlıklarının, hayatlarının hiçe sayılmasına mı tepki gösterelim, yoksa yetkililerinin böyle alay eder gibi açıklamalar yapmasına mı… Sendika olarak sadece bize yansıyan yüzlerce işçi var pandemide işini kaybeden. Pazar günü çalışmayı kabul etmediği için işten atılanlar, ücretsiz izne gönderilenler var. Üstelik bu işçiler Kod 29’la, yani tazminatsız şekilde işten atılıyorlar. Bu nedenle açtığımız birçok dava var. Durum buyken patronların ve Belediye Başkanı Şahin’in “Çalışacak işçi bulamıyoruz” diye açıklama yapması, işçilerle dalga geçmek, alay etmek anlamına geliyor. Onlar bütün haklarından feragat eden, ölümüne çalışacak işçi arıyorlar. Yani aradıkları aslında işçi değil, köle.
ÜÇ HAFTALIK TAM KAPANMA ŞART
Son olarak acil talepleriniz neler?
En acil talebimiz, derhal en az 3 hafta süreyle tam kapanma sağlanması. Zorunlu sektörler dışında tüm fabrikaların, tüm işyerlerinin 3 hafta süreyle kapatılmasını ve bu sürede tüm çalışanların ücretli izinli sayılmasını, desteğe ihtiyacı olan kesimlerin desteklenmesini istiyoruz. Bu desteklerle birlikte 3 haftalık karantina süreci, binlerce insanın hayatının kurtulması demektir.
Bunun için belki ilk akla gelen, gereken yeterli kaynak olup olmadığı. Ancak hükümetin patronlar için açıkladığı destek paketleri yüzlerce milyar dolarla ifade ediliyor. Bunun çok az bir kısmıyla bile 3 haftalık bir kapanma ve bütün çalışanların, halkın desteklenmesi mümkün. Bunun yapılmamasının nedeni ise hükümetin, milyonlarca işçi ve emekçinin hayatından çok bir avuç patronun çıkarını önemsemesi.
***
Tek yol örgütlü mücadele
“Bizim taleplerimizi kabul ettirebilmemizin tek bir yolu var: İşçilerin örgütlü mücadelesi. Bu yüzden başta Antep’te kendi işkolumuzdaki işçilere olmak üzere, tüm işçilere örgütlü mücadele çağrısı yapıyoruz. Bu konuda özellikle sendikalara, emek örgütlerine, emekten yana yapılara büyük sorumluluk düşüyor. Ne yazık ki bu konuda eksiklikler görüyoruz.”
***
Her 10 vakadan 8’i ya işçi ya da işçi yakını
“Antep’te daha 2 gün önce 29 yaşında bir işçi hayatını kaybetti. Halı fabrikasında çalışıyordu ve ölmeden 5 gün öncesine kadar fabrikada çalışmaya devam ediyordu. Yani Covid-19’a yakalandığının farkında bile değildi. Başka bir hastalığı olduğu da ortaya çıktı ve virüsün tetiklemesiyle yaşamını yitirdi. Geçen hafta bir fabrikada işçilerle toplantı yaptık. Yalnızca bir vardiyanın bir bölümünde 3 işçinin yakınlarını Covid-19’dan yitirdiğini fark ettik. Yani işçiler sadece kendi canlarıyla değil, yakınlarını da kaybederek pandeminin bedelini ödüyor. Hastanelerde çalışan arkadaşlarımızın söylediğine göre, hastanelere gelen her 10 vakadan 7-8’i ya işçi ya da işçi yakını. Dolayısıyla tüm sanayi kentlerinde olduğu gibi Antep’te de çarklar dönüyor, işçiler ölüyor.”