“Dünyadan Haberler” gibi Western dünyasında da, “Küçük Ama Mükemmel Şeylerin Haritası” gibi fantastik dünyada geçse de hikâyeler, aynı şeyi arıyor insan: Bir bağ

Aranan bağ bulundu

DÜNYADAN HABERLER (NEWS OF THE WORLD)

Tom Hanks’in ilk Western türündeki filmi olması ve yönetmeninin Paul Greengrass gibi bir filmmaker olmasından dolayı oldukça önemli beklentileri beraberinde getiren bir film, Dünyadan Haberler. Bourne serisi ile akıllarda daha çok yer etmiş olan Greengrass aslında politik bilinç taşıyan filmler çeken bir filmmaker. Movie director ve filmmaker tanımları arasında Greengrass da bu ikilinin arasında bir yerde bana kalırsa, bu farkı tartışmamız lazım ileride ve filmmaker kelimesini içimize sinecek şekilde Türkçeleştirmemiz. Sinematografisi ve teknik anlamda çok iyi olan film İç Savaş gazisinin, yıllar önce Kiowa halkı tarafından kaçırılmış küçük bir kızı ailesine geri götürmesini konu alıyor.

Greengrass’ın varlığı ile heyecanlı aksiyon anlarının da yer aldığı film aslında “Ev Nerede?, Aile Kimdir?” sorusunun cevaplarını arıyor. Tom Hanks kendi ruhunu karakterin bedenine, karakterin ruhunu da kendi bedenine karıştırmış gibiydi. Bir eli silahında tozlu topraklarda at süren klasik bir kovboyun ötesindeki ağırlığı ile hümanist aydın yansıması ona çok yakışmıştı; Hanks’in başarısı değil mi bu zaten, o ister kovboy şapkası taksın isterse astronot kaskı, o karakterini ele geçiren oyuncu. Sinematografisi harika olan ve teknik alanlardaki her ünitenin hakkını veren filmin konuşulmayı hak eden en çarpıcı karakteri Kızılderi kabilesi Kiowalılar tarafından çocukken kaçırılıp, Kiowalı olarak yetiştirilmiş Johanna isimli küçük kız çocuğu. Hollywood’un Helena Zengel gibi doğuştan bir yeteneği hemen kapmasına hiç şaşırmadım. Aramızda küçük Alman oyuncunun Systemsprenger (Oyunbozan) isimli filmini izlemiş olan varsa ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır. Henüz izlemediyseniz de bu filmden önce onu izleyin derim. Kendisini şimdiden tanımakta fayda var çünkü artık kendisiyle çok sık karşılaşacağımıza eminim. O kadar laf ettin, film nasıl söylemedin diyenleriniz varsa söyleyeyim; uğursuzluk kokan Texas coğrafyası boyunca, zorlu Batı’da geçen, orijinal yanları da olan, yer yer fazla tanıdık gelen bir film, ancak Hanks ve Zengel ikilisinin arasında gelişen bağ o kadar gerçek gibiydi ki karakterlerle bağ kurabildim. Bu bağı hissetmek sanırım son zamanlarda bir filmde aradığım en önemli kriter oldu. O yüzden keyif aldım filmden.

KÜÇÜK AMA MÜKEMMEL ŞEYLERİN HARİTASI (THE MAP OF TINY PERFECT THINGS)

aranan-bag-bulundu-843601-1.

Geçen sene Hulu’nun Palm Springs isimli filmi zaman döngü temasına yeni nefes ve enerji getirmişti. Bu sene de Amazon Prime bu tema içine sıkışmış iki genç karakter ile karşımızda. Filmin ismi de kendisi kadar tatlı; Küçük Ama Mükemmel Şeylerin Haritası. Hayat ile ilgili ders vermeye odaklanan tatlı ve komik bir film. Çoğu California’da yaşayan senaristlerin, bugünün ilerici, sorgulayıcı kalemlerini oluşturduğu her zaman bildiğimiz bir şeydi. Ama fark ettiniz mi son yıllarda Amerika’nın Batısından yükselen, yeni tür varoluşçuluk krizi, kafası çalışan, kalbi ve vicdanı eşzamanlı işleyen gençlerin yer aldığı senaryolarda kendini iyice hissettiriyor. Filmlerde ve dizilerde hayvan, doğa, iklim, veganlık, kimlik, sınıf, aile, cinsiyet aksları gittikçe yerleşik bir hal alıyor. Kimi geriler bu olan bitene komplo muamelesi çekerek ki ben de bazen bu tuzağa düşenlerdenim maalesef, ‘Hollywood yön veriyor’ gibi kolaycılıklara sığınıyoruz. Valla aklıselim bir şekilde düşününce bence büyük oranda California çevresinde yaşayan senaristler, hayatlarında ne yaşıyorlarsa, ne hayal ediyorlarsa, dünyayı nasıl okuyorlarsa onu yazıyorlar. Yani ortak bir plan yok. Varsa bile organize değil, rastlantısal. Bu güzel isimli film de gayet pozitif, düşünceli, yaratıcı ve 2021 için olabildiğince romantik. Hikâyesindeki ters köşeyi önceden fark etseniz de etmeseniz de vermek istediği hayat dersini boşa çıkarmıyor. Filmin senaristi Lev Grossman ve senaryo da kendi kısa hikâyesinden uyarlama. Kendilerini fantastik durumlar içinde bulan gençler konusunda önceki çalışmaları açısından deneyimli bir isim kendisi. Filmde yer alan çok sayıda bilim kurgu jargonu bulunmakta, bunları yakalamak da ayrıca keyifli, biliyorsunuz geek olmanın yaşı olmaz! Teknoloji ve çağın çılgınlıkları ile ne kadar yalnızlaşsak da insan bağı ve bu bağa duyulan ihtiyacı anlamlandıran bu küçük ve sevimli filmi izleyin derim.