Arap turistleri gezdiren rehberden Atatürk'e iftira

Sosyal medyada yayılan bir videoda Arap turistleri gezdiren rehberin, Dolmabahçe sarayını tanıtırken “Kemal Atatürk burada tamamı altın olan banyoda süt banyosu yapardı” görüldü.

İstanbul Rehberler Odası Başkanı Hüseyin Özgür Altun, görüntülerle ilgili yaptığı açıklamada, görüntülere konu olan kişilerin rehber olmadığını ve illegal olarak bu işi yaptıklarını söyledi. Bazı acentelerin de bu kişileri istihdam ettiğini belirtti.

Sözcü'den Mert Öz'e konuşan Altun, “Bu kişiler rehber değildir. Bu kişiler yurt dışından gelen Arapça bilen kişilerdir. Kendilerini rehber olarak tanıtıyorlar. Organize olarak bu işi yapıyorlar. Çoğunluğu Dolmabahçe Sarayı'nın önünden geçerken ‘Mustafa Kemal Atatürk burada tamamı altın bir banyoda genellikle süt banyosu yapardı' ifadelerini kullanıyor. Bunlar organize bir şekilde hakları olmadığı halde rehberlik faaliyeti yapıyorlar” diye konuştu.

Söz konusu yabancı uyruklu kişilerin çoğunluğunun Arapça bilen ülkelerden geldiğini, Türkiye'de acentecilik faaliyetleri yaptıklarını da belirten Altun, “Biz acenteciler ve rehberler olarak bunlardan çok şikayetçiyiz. Hiçbir yasal sorumlulukları yok. Oralardan bir araba buluyorlar. Gözümüzün önünden, Taksim Meydanı'ndan arabaları kaldırıyorlar. Bazıları bunları personel servisi kılığında yapıyor. Bunu organize bir şekilde yapıyorlar. Kötülemedikleri devlet büyükleri kalmıyor. Bu bizim belgelediğimiz. Belgeleyemediklerimiz de var” ifadelerini kullandı.

Sözcü'den Mert Öz'ün haberine göre, diğer ülkelerde, ülke vatandaşı olmayan kişilere turizm acentesi yetkisi verilmediğini ancak Türkiye'de durumun böyle olmadığını vurgulayan İstanbul Rehberler Odası Başkanı Altun, “Bizde parayı bastıran acenteyi açabiliyor” dedi.

Altun, şöyle devam etti:

“Yurt dışından gelip bu ülkeyi tanıtıyorum adı altında acente açıyorlar. Yaptıkları faaliyetleri de videoda görüyorsunuz. Bu çok küçük bir örnek. Bu kişiler ucuz fiyatlara, 100 TL gibi bir ücret karşılığında turistleri arabalarına doldurup götürüyorlar. Bizim için 150 TL'ye Sapanca'ya gitmek ve gelmek mümkün değil. Bu kişiler daha uzak bir mesafeye gezerek gidiyorlar, öğlen yemeği de yediriyorlar. Otobüslerine doldurdukları insanlara çeşitli alışverişler yaptırarak, çeşitli aktivitelerden yararlanmalarını sağlayarak onlar üzerinden para kazanıyorlar. Bunu acente üzerinden yapıyor olsalar vergiye tabi olmak zorunda, evrakları tam olmak zorunda, araçta rehber olmak zorunda. Bunları uyguluyor olsalar 150 TL'ye çıkarmaları mümkün değil. Alışveriş noktalarında da fahiş komisyon alıyorlar. Bu kişiler bunu bazen acenteler üzerinden de yapabiliyorlar. Para ödememek için rehberleri değil de böyle kişileri istihdam eden resmi acenteler maalesef var

Arapça çalışma yetisine sahip olan arkadaşlarımın 5'te 4'ü evlerinde oturup yoksullukla boğuşurken bu insanlar turlara çıkıyor. Hile hurda yoluyla geçimlerini sağlıyorlar ve zenginler gibi yaşıyorlar. Çok büyük paralar kazanıyorlar çünkü vergi vermiyorlar. İnsanların Türkiye sevgisini istismar ediyorlar. Bu işi resmi bir şekilde, ahlaklı bir şekilde yapan arkadaşlarımız da evlerinde oturup işsizlikle, yoksullukla boğuşuyorlar.”