Geçen haftaki yazımızda 50-D statüsünde istihdam edilen araştırma görevlilerinin sorunlarından söz etmiş ve ardından bu konumdakilere

Geçen haftaki yazımızda 50-D statüsünde istihdam edilen araştırma görevlilerinin sorunlarından söz etmiş ve ardından bu konumdakilere üniversite içinden ve dışından yeterince destek gelmediğinden yakınmıştık. Ancak CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin İzmir milletvekili Oğuz Oyan, Kırklareli milletvekili Turgut Dibek ve bazı araştırma görevlileri ile birlikte hafta içinde yaptığı (14 Ocak’ta) basın toplantısından anlaşılıyor ki, dışardan gelen destek konusunda yanılmışız.  Kılıçdaroğlu’nun verdiği bilgilere göre, konuya ilk duyarlılık gösteren Oyan olmuş. Oyan konuya ilişkin olarak 8 Temmuz 2009 tarihinde bir yasa teklifi vermiş.

Teklifte burs verilmesi geçici bir düzeleme getirilerek 50-D maddesine göre görev yapan araştırma görevlilerinin 33-A maddesine intibaklarının gerçekleştirilmesi ve 50nci maddeye giren öğretim yardımcılığı kadrosunda geçen sürelerin araştırma görevlisi olarak geçirilmiş sayılması önerilmekte. Teklifin yasalaşması halinde 50-D kapsamında görev yapan ve üniversitenin yükünü taşıyan 7 bin kadar araştırma görevlisi atılma korkusundan kurtularak rahatlamış olacaktır.

Ayrıca YÖK’ün ve üniversitelerin konuya ilişkin Danıştay kararını (hatırlanacaktır, Danıştay Eğitim-Sen’in başvurusu üzerine “yürütmeyi durdurma” kararı vermişti) uygulamamaktan doğan sorumluluklarına da bir çözüm bulunmuş olacaktır. Dibek’in araştırma görevlileri için verdiği araştırma önergesinde ise 50-D sorunu dahil araştırma görevlilerinin yaşadıkları tüm sorunlara dikkat çekilerek bunların tespit edilmesi ve çözümlenmesi amacıyla Anayasanın 98. maddesi, Meclis İçtüzüğünün 104. ve 105. maddeler gereğince bir Araştırma Komisyonu kurularak konunun tüm boyutlarıyla araştırılması talep ediliyor. Oyan ve Dibek’i bu çabalarından dolayı kutluyoruz. Ancak hemen belirtelim ki, konunun Meclise taşınmasında araştırma görevlilerinin örgütlü mücadelesinin bir ürünü olan Asistan Girişimi’nin önemli katkısı olmuştur.  Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerden bu girişime destekler arttıkça girişimin başarı şansı daha da yükselecektir. Ancak bu adımlar gerekli ama yeterli olmayacaktır. Yeterlilik koşulunun sağlanabilmesi için Asistan Girişimi mücadelesinin emek mücadelesiyle ortaklaştırılması gerekiyor. 

Yarın TEKEL işçilerinin yalnız olmadığını göstermeyi amaçlayan “Emek, Barış, Özgürlük için Demokrasi ve Haklar” mitingi var.  Mitingin ana temalarından birisi “işsizlik ve esnek çalışma” başlığını taşıyor. Bu başlık 4-C’lileri ve 50-D’lileri yakından ilgilendiriyor. Ne 4-C’lilerin ne de 50-D’lilerin bu mitingi görmezden gelme lüksü bulunuyor.  Bu miting, Asistan Girişimi mücadelesinin emek mücadelesiyle ortaklaştırılması açısından önemli bir fırsat sunuyor.  Bu fırsatı kaçırmamak gerekiyor.    Haydin mitinge…